“Ne Olacak Bu Kasiyer ve Reyoncuların Hali!” Bursa’da sayıları giderek artan parakende devlerine rağmen sayıları 250’yi bulan zincir yerel marketlerde yaşanan tüm ekonomik sarsıntılara rağmen faaliyetlerine devam ediyor. Bursa çapında yaklaşık bin 200 mağazası bulunan yerel marketleri ise ayakta tutan kasiyer ve reyon görevlilerinin özverili çalışmaları. Reyon görevlilerinin neredeyse her gün değişkenlik gösteren ürün çeşitliği içerisinde kaybolmaları, kasiyerlerin ise günlük değişkenlikler nedeniyle hem müşteriler ile hem de bankotlarla olan can siperhane mücadeleleri alkışlanacak türden.
Marketler kasiyer ve reyon görevlilerine yükleniyor…
Mağaza ve marketlerin ışıltılı vitrinleri buralarda çalışan işçilerin yüz yüze kaldığı mesleki tehlikeleri görünmez kılıyor. Kolay ve güvenli bir iş gibi görülen kasiyerlik kas iskelet sistemi hastalıklarına yakalanma riski en yüksek 10 meslek grubundan biri. Market ve mağazalar, çalışanların sağlığı ve güvenliğinden ziyade hız ve maliyet odaklı olarak tasarlanıyor. Bu durum ödeme noktaları ve kasa için de geçerli. 1980’lerden itibaren ürünlerde barkod-market kasalarında lazer tarayıcı kullanımının yaygınlaşması, ürünlerin kasadan geçişi ve paketlenmesi süreçlerini hızlandırarak, şirketlerin cirolarını artırmasına, maliyetlerini düşürmesine çok önemli katkılar sağlasa da, ancak şirketlerin bu başarısının maliyeti, çalışanların iş yükü ve iş streslerinin artması, sağlıklarının bozulmasına neden oluyor. olmuştur.
Fiziksel Sorunlar Hat Safhada…
İş temposundaki artış, uzun süre boyunca tekrar eden hareketler nedeniyle kas ve eklem yaralanmalarında dramatik artışları beraberinde getirdi. Özellikle kasiyerlerin kol, omuz, boyun, sırt veya el bileği ağrılarında ciddi artış ortaya çıktı. Kasiyerlik, genellikle market ve mağaza işlerine girişin ilk basamağı olarak görülmekte. Birçoğumuz kasiyerliği tehlikesiz hatta kolay bir iş olarak görme eğilimindeyiz. Çoğunlukla kasiyerlerin gün içinde harcadığı fiziksel çabayı fark etmeyiz. Ancak çalışmalar Bursa’da ortalama bir kasiyerin 8 saatlik mesai içerisinde yaklaşık 3 tonluk ürünü kasadan geçirdiğini göstermekte. Araştırmalar, kasiyerlerin kas iskelet sistemi hastalıkları için en riskli 10 meslek grubundan biri olduğunu göstermekte. Kol ve bilek yaralanmaları, sırt ağrısı ve sırt sorunları ile sinir sıkışması en yaygın rahatsızlıklar arasında. Yaptığı işten kaynaklı olarak birçok kasiyer el, bilek, dirsek, omuz, sırt veya bacaklarda ağrı, uyuşukluk, yanma gibi sorunlar yaşamaktadır.
Marketler banka veznesi değildir…
Kasiyerler sadece meslek hastalıkları ile uğraşmıyor, bir onları delirten müşteri tipleri var. İşte bunlardan birkaçı. Kasiyerler, mağaza sektörünün mihenk taşlarından biridirler. Günümüz Türkiye’sinde oturarak çalışıyor diye sürekli “Oh rahatsın abi, abla” tarzı tepkilerle karşılaşan, üzgünken bile güler yüzlü olmak zorunda kalan, en ufak hatası bile maaşından kesilen emekçi kardeşlerimizdir. Özellikle sözleşmiş gibi sabahın köründe biri gelir bir su alır yanına da ne bileyim bir kek alır. 100 lirayı dayar direk. Kasada para var mıdır yok mudur önemsemez. Zaten mağazaya girme amacı para bozdurmaktır. Kasada bekleme yapan bazı yaşlılarımız özellikle mağazanın yoğun saatlerini tercih ederler. Yaşlı oldukları için kart yada ödemelerde geç kalırlar, sırada ki müşterilerin homurdanmaları ise kasiyerin psikolojisini.
Asabi ve çocuklu aileler…
Bazen çocuklu aileler gelir. Çocuğun şirinliğine bakarken kasayı falan unutursun! Bakarsın “ne kadar datlu çocuk” dersin. Kasanın etrafındaki şekerleri çikolataları görür. Aile terbiye verecek ya, almaz. Çocuk bir basar yaygarayı. Sonrası için Allah sabır versin. Bazen de asabiler gelir Bu şahıslar bellidir. Seni aşağılamaya gelmiştir. Ufak bir hatanı bekler. Olmadı poşeti bitirir kızar, para üstünde eski para verirsin kızar. Kendisinin statüsü daha yüksek olarak görür, kendini kaf dağında sanır. Bir şey bulamadı fiyatlar neden bu kadar pahalı diye kızar. Her zaman her şeyin doğrusunu biliyorlardır. Kafana sıksa haklıdır. O para veriyor çünkü. Bir daha gelmeyeceğim der inadına gelir gene.
Müdürün nerede bakayım!
Kalabalık gelen aileler arasında ise her tip müşteri mevcuttur. Her birisinin isteği ile ayrı ayrı uğraşırken yarım saat geçer. “Müdürünüze Haber Verin!” Teyzeleri ve amcalarına da ayrı bir parantez açmak gerekir. Sürekli kasiyerlere müdürü sorarlar. Hep şikayetçi oldukları bir konu vardır. Acı gerçek: O müdür sizi dinler. Telkin eder yollar; ama hiçbir şey yapmaz. Çünkü ortada ciddi bir şikayet yoktur. Çok ciddi mesele varsa zaten aynı saatte kasiyer ve reyon görevlisi arkadaş işinden olur.
Sonuç olarak günün her saatinde her dakikasında insanlarla diyalog halinde olan kardeşlerimize, evine ekmek götüren bu emekçilerimize sahip çıkarak daha seçici ve nitelikli olalım. Kasiyerler candır.