Bursa Vatan Medya Gurubunun yazarlarından emekli eğitimci Zeki Baştürk yeni oluşum muhalefeti kaleme aldı. Baştürk;

Birlikte davranmak, birlikte çalışmak güzel bir erdemdir. Ortak akıl etrafında toplanmaktir. Güç birliği yapmaktır. Dayanışma içinde olmaktır. Uyumlu olmayı, birbirinin düşüncelerine saygı duymayı, karşındakinin yaşam biçimine, duygu ve düşüncelerine, inancına hoşgörüyle yaklaşmaktır. Köylerde buna İMECE denir. Çok severim birlikte çalışmayı, düşünce üretmeyi. Yararına da inanırım.

Dün böyle birlikteliği öğrenince ben de katıldım basın toplantısına. Cumalıkızık Kiraz Bahçesi’nde gerçekleştirilen kahvaltılı basın açıklamasına,  Demokrat Parti Bursa İl Başkanı Çağrı Kaplan, DEVA Partisi Bursa İl Başkanı Tayfun Öztürk, Gelecek Partisi Bursa il Başkanı Fuat Kadıoğlu, Saadet Partisi Bursa İl Başkanı Ali Osman Karahan ile çok sayıda basın mensubu katıldı. Bursa’nın geleceğini oluşturmak , kentin sorunlarını dile getirmek ve çözüm yolları sunmak amacıyla bir araya geldiklerini ifade eden (4 ) dört partinin il başkanları, bundan sonra her ay düzenli olarak bir araya geleceklerini dile getirdiler.

Dört (4) partinin ortak bildirisini  okuyan DEVA Partisi Bursa İl Başkanı Tayfun Öztürk, Bursa’nın hak ettiği hizmetleri alma sürecine katkı sağlayacaklarını belirterek, ulaşım ve projelerde derin sorunlar yaşandığını söyledi. Başkan Öztürk sözlerine şöyle devam etti: “Bursa’nın geleceğine yön vermek, kentimizin sorunlarını dile getirmek ve çözüm yollan sunmak amacıyla Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti ve Saadet Partisi il başkanları olarak bir araya gelerek düzenlediğimiz ilk basın toplantımıza hoş geldiniz.

Bugün sizlerle, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin faaliyetlerini değerlendirmek ve şehrimiz adına net bir tablo ortaya koymak üzere bir aradayız. Bu değerlendirme, Bursa’nın sorunlarının çözümü için zamanının geldiğinin altını çizmek amacını taşımaktadır. Ancak, bugün gelinen noktada, yeni projelerin hayata geçirilmediği ve geçmişten gelen projelerle ilgili kararlanın alınmadığı bir dönem yaşandığına tanık olmaktayız. Bu belirsizlik, kent yaşamına olumsuz etkiler yaratmakta ve Bursa halkını gelecekle ilgili kaygıya sevk etmektedir.” diyerek özetledi.

“Bugün başlatmış olduğumuz bu basın toplantılarının ilkini düzenlemekten gurur duyuyoruz.” dedikten sonra aşağıdaki konu başlıkları altında toplanan eleştirilerini sıraladı:

1. Ulaşım ve Proje Eksikliği:
2. Toplu Taşıma Hareket Planı:
3. Zam Politikası:
4. Ücretsiz Otopark Uygulaması:
5. Sosyal Hizmetlerde Zamlar:
6. Tabela Belediyeciliği ve Şeffaflık:
7. Festival Bütçeleri ve Yerel Sanatçılar:
8. Hava Kirliliği:
9. Kentsel Dönüşüm:
10. Botanik Park ve Yeni Projeler:
11. Eşit Hizmet Anlayışı:

Konu başlıkları çok güzel. Birliktelik güzel. Ancak Bursa’nın sorunlarına çözüm üretmek, Bursa’nın geleceğine yön vermek savıyla bir araya gelenlerin salt Büyükşehir uygulamalarını eleştirmenleri, bu toplantının basın mensupları üzerinde olumsuz bir algı yarattı. Bursa’nın sorunlarının Büyükşehir ile sınırlı tutulması, sorunlarının çözümü için kuşku oluşturdu.

Yerel sorunlar, genel sorunlardan, genel uygulamalardan ayrı tutulamaz ve soyutlanamaz. Sorunlar, bir yumaktır ve birbiriyle iç içedir. Örneğin Bursa’da onlarca okul yıkılmış ve yerine yenileri yapılmamıştır. Öğrenciler, yaşadıkları semtlerden çok uzak semtlerdeki okullara gitmek zorunda bırakılmıştır. Ulaşım güçlüğü yanında ekonomik yönden de zorluklar yaşamaktadırlar.

Okullarda ikili eğitim yapılmakta, okul kantinleri pahalı olduğu için öğrenciler, bu olanaktan bu yüzden yararlanamamaktadır.  Yaz saati uygulamasıyla küçücük çocuklar karanlıkta okula gitmektedirler.
Bursa’da eğitim sorunu yok mudur?

Bursa’da yaşayanların hastanelere ulaşma, ilaç bulma, ilaca verecek paralarının olmaması gibi sorunları yok mudur? Aile Sağlığı hekimleri, çalışma koşullarından ve son uygulamalardan mutlu mudur? Bursa’da sağlık sorunları yok mudur?

Bursa’nın ilçelerinde ve köylerinde maden arama çalışmaları yüzünden dağlar talan edilmekte, verimli alanlar ve sular zehirlenmekte, canlıların yaşamları tehlikeye atılmaktadır. Bursa’nın ve köylerinin bir sorunu yok mudur?

Mazot, gübre ve işçi gündelikleri yüzünden üretici ürününü satamaz, tüketici aşırı pahalılık nedeniyle ürünü satın alamaz durumdadır. Üretici ve tüketicilerin böyle bir sorunu yok mudur?

Bursa’daki fabrikalarda yüzlerce işçi çıkarılmakta, emekçiler, kış ortasında işsiz kalma sorunuyla başbaşa kalmaktadırlar. İşçinin, emekçinin sorunları, Bursa’nın sorunu değil midir?

Sorunları yazmaya kalksam sayfalar yetmez. Birlikte muhalefet etme savıyla toplantı düzenleyenlere soruyorum: Bu saydıklarım sizin için sorun oluşturmuyor mu? Bunlar için söyleyecek sözünüz yok mu? Amacınız üzüm yemek mi bağcıyi dövmek mi?

Halkın , emekçinin, emeklinin, öğrencinin, geçim sıkıntısı yaşayanin yanında olmayan, onların derdini kendi derdi gibi görmeyenlerin , bunlara çözüm üretmeyelerin muhalefeti gerçek muhalefet olmaz. Dostlar , alışverişte görsün muhalefeti olur.