DOSTLUK VE YOLDAŞIK VEFALI OLMAYI GEREKTİRİR.

DOSTLUK VE YOLDAŞIK VEFALI OLMAYI GEREKTİRİR.

Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday makalesinde;

Toplumda son 23 yılda ekonomi, hak hukuk en önemlisi adalet yok edilmekle kalmadı.
İnsan yaşamını olumlu etkileyen, mutluluk veren tüm değerlerimiz yozlaştı hatta yok oldular.
Oysa ne kadar önemlidir insanlara saygılı olmak, sevmek ve hak edenlere sevgi gösterip, destek verip paylaşıp ama en çokta vefalı olmak…
Ben bu yazımda vefadan ve vefalı olmanın erdeminden kısaca söz etmek istiyorum:
Sevginin en temel göstergelerinden biri olan vefa ne demek?
Kişinin, üzerinde hakkı bulunan her kişiye vefalı olması gerekiyor.
Vefa, bencillikten sıyrılarak başkaları için çabalamayı gerektiriyor.
Hayatta olsun veya olmasın bütün sevdiklerimize bir borcumuzdur vefalı olmak.
Sevgi ve dostlukta yeşerir, yaşar ve dost iklimlerde hayat bulur vefa.
Bu güzel ve erdemli duygu en çok siyasette ve çıkar ilişkileriyle oluşmuş ortamlarda yok olup yozlaşıyor.
Özellikle siyasette kişiler önemli mevki ve makamlarda olduklarında etrafları çok kalabalık ve beklentisi olan çıkarcılarla dolu oluyor.
Bu dugu çoğu zaman siyasilerin ayaklarını yerden kesip güç zehirlenmesinede sebep olabiliyor.
Adeta bu konumdaki mevki makam ve güç sahibi insanları sevgi yumağı yaparlar.
Görevde oldukları sürece telefonları hiç durmaz kapısını çalanlara yetişmesi bile olanaksız hale gelir.
Çoğunlukla kendileri ile yakın olmak, görüşmek, konuşmak, en önemlisi dost gibi görünmek hatta birlikte bir resimleri olsun isterler…
Çıkar ilişkilerinde de böyledir.
Bir kişiden beklentileri varsa ve onunla iş yapmak veya yakın görünmek imtiyaz veya kazanç yani rant sağlıyorsa beraber olunur iş bitince de vefa askıya alınır.
Bu tür tavırlar ve vefasızlık benim çok kızdığım, hatta utandığım bir duygudur.
Yaşamımda hiç kimseye vefasız ve duyarsız olmadım ve böyle olanlar içinde üzülmüşümdür!!!!
Daha fazla uzatmayacağım.
Anlayanlar anlamıştır.
Hani her zaman söylerim ya:
“Anlayana sivrisinek saz, anlamayanlara davul zurna az” diye.
Zaten anlamayanlarda mutlaka bu üzücü hatta utandıran konumu bir gün mutlaka yaşayacaklardır.
Sevgili Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, dün gece birbirini seven, sayan ve her koşulda değer verenler olarak güzel ve anlamlı bir gece geçirdik.
Hadsizler ve kendini bilmezlerin yılbaşı kutlamasını yasaklamak için okullara bile yazı gönderen asalak ve halkların hakkını yiyenlere inat adeta erken bir yılbaşı kutlaması yaptık.
Geçen dönem Nilüfer Belediye Başkanımız olan özellikle siyasette naif tavırları ve kimseyi kırmadan kapısını herkese açık tutan Turgay Erdemle birlikte olduk.
Yine her zaman kendisinden sakin güç olarak söz etiğim geçen dönem Milletvekilimiz olan Prof. Cerrah Yüksel Özkan’la bu anlamlı geceyi paylaştık.
Ve tabii ki evimin küçük oğlu, halklara en güzel ve en içten dokunan Osmangazi Belediye Başkanımız Erkan Aydın bizleri yalnız bırakmadı.
Ben başarılı ve saygın olmada, özellikle kıymet bilip insanlara vefalı davranmada kadının ve ailenin çok önemli rolü olduğunu yaşayarak öğrendim.
Yine bu güzel gecede Sevgili Nadire Aydın, her alanda kişiliği gelişmiş, kendine güveni olan, eşine ve çocuklarına destek olduğu kadar kendilerine destek olanlarada saygılı ve vefalı örnek bir kadın olarak bizlerle beraber oldu.
Öyle güzel ve anlamlı bu grup bir araya gelirse gündem ne olur tahmin edersiniz.
İlk önce ülkenin içine düşürüldüğü yoksulluk, açlık, emeklilere yapılan vicdansızlık, asgari ücreti haftalarca oyalanarak insanca yaşanacak bir düzende anlaşamayan ve despot iktidarın adaletsizliği konuşulur.
Yine CHP’nin başarıları ve eksik yönleri ve başarılı olmasına engel anlamsız girişimler ve üst yönetimin aceleci ve tabanda rahatsızlık yaratan kararları ve açıklamaları konuşmalarımıza temel oldu.
Özellikle komşumuz Suriye’yi göz göre göre parçalatan Emperyalist ABD ve İsrail kadar AKP iktidarının ve Tek Adam Saray Rejiminin müdahalesi ve teröristleri ilk tanıyan ve destek veren oluşu da üzülerek gündemimiz oldu.
Bu arada sevgili Erkan Aydın’ın olumlu ve başarılı çalışmaları, 5 kreş açması veya açmak için temel atması, gençler ve çocuklar için çok önemli yatırımlar yapması, özellikle kütüphanelere ve kültür ve sanata verdiği önem hepimizin gururu olduğu için kendisine moral ve destek verdik.
Birde Erkan Aydın ve benim yemek yeme tutkumuz, boğazımıza düşkünlüğümüz sonucu aldığımız kilolar ve mutlaka diyet yapmamız gerektiği konusunda mutabık kaldık.
SON NOT:
Topluma yararlı, ülkemizin huzur, güven ve laik demokratik hukuk devleti olmasını öncelik yapan, çıkar ve ranttan uzak, popülizme ve sapmalara girmeyen tüm iyi insanlara saygılı ve vefalı olmak zorundayız.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
GÜLER BUĞDAY

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?