Sokağın Efendileri O’nu Bekliyor!

Sokağın Efendileri O’nu Bekliyor!

Kütahya Tavşanlı’da hayvan sevgisi ile ünlü olan tek başına 4 bin köpek, 3 bin kediyi besleyerek bakımını yapan Necdet Demirat, yoğun kar yağışı ve şiddetli soğuklar nedeniyle yiyecek bulmakta zorlanan sokak hayvanlarını unutmuyor. Bölgede yaşanan yağış ve şiddetli soğukların başlaması ile birlikte harekete geçen Demirat tüm coğrafi engellere rağmen can dostlarının tüm ihtiyaçlarını karşılıyor.

DOHADERN Kütahya İl Temsilcisi Necdet Demirat; “Özellikle kar yağışı ile birlikte yiyecek bulmakta zorlanan sahipsiz sokak hayvanları için düzenli şekilde yiyecek yardımı kadar onların sağlıklı barınabilecekleri alanları da biz hayvanseverler olarak planlamalıyız. Bu amaçla yapmış olduğum çağrıya hayırsever vatandaşlarımızdan çok sayıda talepler aldım. Bizleri bu konuda yalnız bırakmayan hemşehrilerime teşekkür ediyorum. Mazlumları fark ettim. İnsanlık görevimden dolayı onlara bakmaya özen gösterdim. Bir gün yine arazideyken yanıma geldiler ve onlara verebilecek hiçbir şeyim yoktu. Bizlere muhtaç olduğunu orada fark ettim. Hiçbirisinin orada olması gerekmiyor. Daha sonraki gidişlerimde yanımda yiyecek götürmeye başladım. Ben yiyecek götürdükçe onlar daha çok çoğaldı. Bana güvendiler, diğerleri de gelmeye başladı. İnsan olduğumun farkına vardım, Allah beni yiyip, içip, gezip ya da mal edineyim diye yaratmadı. Yaptıklarımı daha sonra sosyal medyada yayınlamaya başladım. Bana destek vermek isteyenler oldu. Başta kabul etmedim. İnsanlar güvendiği insanlara destek vermek isteyebilirler, çünkü ben kötü bir şey paylaşmadım. Buradaki huzura ve mutluluğa ortak olmak isteyebilirler. Düşündükçe iyiliğin paylaşıldıkça büyüyebileceğini anladım. Maddi yardım kabul etmiyorum. Sadece mama gönderirlerse buradaki mutluluğa ortak etmek anlamında mama desteği almaya başladım. Yeterli mi derseniz, maalesef yetmiyor. Fırınlardan günlük kalan ürünleri topluyorum. Günde 4-5 saat hazırlığımız sürüyor. Hepsini küçük parçalara bölüyorum. Bazı firmaların, öğlen kalan yemeklerini buradaki mazlumlara getirmeye çalışıyorum. Bunların sadece beslenmesi değil, aynı zamanda düzenli olarak parazit ilaçlarının da verilmesi gerekiyor. Burada daha özgürler. İnsan şiddetinden uzaklar. Ama kesinlikle böyle bir yerde olmalarını tasvip etmiyorum. Burada veteriner kliniğindeki arkadaşlarımızın desteğiyle tedavi de yapıyoruz. Sonrasında ben de öğrendim uyuz hastalığına hangi ilaç verilir, yaranın tedavisinin nasıl yapıldığını kendim de öğrendim. Veteriner destekli kendim de tedavi ediyorum. Ülkemizde barınakların durumu içler acısı. O mazlumlar aç, susuz bırakılarak hayatta kalmak için birbirlerini parçalamak zorunda kalıyor. 5199 sayılı yasa 20 yıl önce çıktı, birçok belediye görevini yerine getirmedi ve bu mazlumlar ürediler. Maalesef görevini yapmayanlar bunun faturasını mazlumlara kesiyorlar. Bu mazlumların yeri barınaklar, cezaevleri değil. Orada da güçlüler var, bir kap yemek konuluyor güçlü olan yiyor. Zayıf olan aç kalıyor. Kesinlikle barınaklara karşıyız. Doğal yaşam alanları yapılmasını destekliyoruz. Orada gönüllüler çalışmalı. Üremenin de önüne geçilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Sessiz canlara sahip çıkacağız.

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?