ÜLKEDE ADALET, EŞİTLİK, AŞ-İŞ, EMEĞE-EMEKÇİYE VE İNSANA SAYGI KALMADI.

ÜLKEDE ADALET, EŞİTLİK, AŞ-İŞ, EMEĞE-EMEKÇİYE VE İNSANA SAYGI KALMADI.

Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday yoksulluğu kaleme aldı. Buğday;

Çünkü 23 yılda bilinçli ve sistemli bir şekilde demokrasi, adalet ve insani olan tüm değerler yok edildi.
Laik ve çağdaş eğitim; gerici, bağnaz, akıl ve bilimden uzak soygun düzeniyle palazlanan ve güçlenen çağ dışı tarikat ve cemaatler kanalıyla yozlaştırıldı.
Oysa yokluk ve yoksulluk içinde ülkemizin her bölgesini işgal etmiş olan düşmana teslim olan padişahlığa eyvallah etmeden savaşan vatan evlatları ve dünya lideri Atamız bize insanca yaşanacak saygın bir ülke bıraktılar.
O günkü zorlu koşullarda mucizeler yaratarak istihdam sağlayan, sosyal yaşamda halklarımıza çağ atlatan ve saygın yurttaşlar kazandıran fabrikalar kurdular.
Ülke bir baştan bir başa demiryollarıyla örüldü.
Limanlarımızla, sanayisi, tarımı ve hayvancılığı ile kendi kendine yeten, hatta artan dünyaya örnek bir ülke konumuna getirildi.
Bu gün kapısında aralarına alsınlar diye beklediğimiz Avrupa’da kadınlara verilmeyen seçme seçilme ve erkekle eşit haklar kafes arkasında tutsak olan kadınlarımıza verildi.
Bu gün hala yokluğu hissedilen köy enstitülerinin kapatılmasıyla üretime ve köy çocuklarının kız erkek birlikte dayanışarak ülke kalkınmasına katkı koyması engellendi.
En önemlisi ülkemiz bu gün okuma, barınma, beslenme ve insanca yaşama ve iş bulma olanakları ellerinden alınan gençlere geleceğimiz emanet edildi.
Dünyada bir eşi bulunmayan bir bayram (23 Nisan Çocuk Bayramı) çocuklarımıza armağan edildi.
O zor gümler yaşanıp her türlü yatırım yapılırken en yoksulun bile evindeki kilerinde her türlü yiyecek, erzak ve üstü temiz bezlerle kapalı küplerde yağı, kavurması bulunurdu.
Hiç kimse o günlerde sokaklarda “Açız- Açız. Geçinemiyoruz…” diye feryat etmez ve çöplerden yiyecek toplamazdı.
O günlerde ülkeyi düşmandan kurtarıp kendi istekleri ile padişah saltanatını reddeden ülkeyi yönetenler, saraylarda yaşamayı ve haksız hukuksuz şaibeli mülk edinmeye asla tevessül etmemişlerdir.
Ülkemizi işgal etmiş tüm batılı devletlere ders vererek onlardan para dilenmemiş, ayaklarına getirtip onları mükemmel masalarda ağırlamış ama asla önlerinde iki kör kuruş için eğilip bükülmemişlerdir.
Kurdukları laik ve demokratik cumhuriyetle orta doğuya ve yoksul ülkelere örnek ve rol model olmuşlardır.
Tüm saygınlığı ile örnek olan ve halklara dost, insan haklarına saygılı eşit yurttaşlığı önceleyen Atamız “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” diyerek Dünya lideri olmuştur.
Bu gün yok edilmeye çalışılan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, hakkı olan padişahlığı, saltanatı ve bu gün hayalleri kurulan halifeliği reddedip sadece halkının ölümsüz lideri olmuştur.
İşte bu gün ne yazık ki böyle bir liderin halklarımıza bıraktığı mirası ve tüm yatırımları kendilerinin ve yabancı yandaşlarının çıkarları uğruna tükettiler.
Hemde yok ettikleri halkların hakkı olanı, kendilerinin, çocuklarının, aile bireylerinin, bir avuç kan emici tüccarın ve ülkenin başına bela olan gerici bağnaz çağ dışı dini istismarcı cemaat ve tarikatlara talan ettirdiler.
Soruyorum o halde, bu kadar haksızlığa, hukuksuzluğa, soygun düzenine, despotizme ve insanları bölmesine karşılık nasıl oluyorda söylenen yalanlara ve bu kadar yoksulluğa karşılık hala itibar ve güç bulabiliyorlar?
Yazdıklarımı az beğenseniz de çok okuduğunuzu ve hak verdiğinizi biliyorum.
Hatta bana özelden yazılan methiyeler ve takdirler nedense genelden gösterilemiyor.
Çünkü çekiniyor ve korkuyorlar.
Tek Adam faşizminde “başımız belaya girer mi?” diye düşüncelerini belli edemiyorlar.
Oysa korkunun ecele faydası yoktur.
Önemli olan onurlu, saygın ve hak edilerek insanca yaşamaktır.
Ben ölene kadar gerçekleri yazacak ve elimden geldiği kadar herkesi her yerde ve her an uyaracağım.
Asla ikiyüzlü davranmayacak ve en sevdiğim insanın bile halklara söylemde yandaş ama özelde onlardan uzak yaşam tarzlarını kabul etmeyecek ve kınayacağım!!!!
Özellikle sol/sosyal demokrat olmanın bir yaşam biçimi olduğunun bilinciyle her alan ve her konuda dürüst davranmalarını isteyip bu faşist düzenden kurtulmak için herkesin elini taşın altına koymasını bekleyeceğim!!!
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
GÜLER BUĞDAY

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?