ÖRGÜTÜMÜZ VE HALKIMIZ CHP’DE DEĞİŞİM VE YENİLEŞME İSTEDİ ANCAK TEK ADAM TARZINDAKİ DÖNÜŞÜME ONAY VERMEZ…

ÖRGÜTÜMÜZ VE HALKIMIZ CHP’DE DEĞİŞİM VE YENİLEŞME İSTEDİ ANCAK TEK ADAM TARZINDAKİ DÖNÜŞÜME ONAY VERMEZ…

Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday’dan mutlaka okunması ve üzerinde düşünülmesi gereken makalesinde;

Yazıma nasıl bir başlık koymam konusunda ilk kez çok düşündüm.
Amacım yıkıp dökmek, yaşadıkları şoktan ve gördükleri kabul edilemez uygulamadan dolayı insanları tahrik etmek değildir.
Ancak tüm iyi niyetime karşın dün TBMM’deki yaşanan uygulamanın anlamsızlığı hatta gereksizliğini de yazmaz ve uyarmazsam bu tavırda bana yakışmazdı.
Yılların verdiği tecrübe ve siyasi birikimimden dolayı özellikle fanatizmden, parti içindeki grupların militanlığından uzak olarak yazmak istiyorum.
Dün TBMM’deki açılışta Genel Başkan ve birkaç kendine koşulsuz bağlı vekillerin arzusu ile aldıkları kararla uygulamaları sinirlerimizi tel-tel yapmıştır.
23 yılda ülkeyi perişan etmiş, meclisi işlevsiz kılmış, demokrasiyi katletmiş, soygun düzeni ile halkları açlığa yoksulluğa, çaresizliğe mahkûm etmiş, hakaretleri ve tehditleri ile halkları yok saymış, bölmüş-parçalamış hiç kimseyi bizler kabul edemeyiz.
Yıllardır devletin saygın ve güvenilir kurumlarını çürütmüş, şaibeli seçimler ve hukuku siyasal yapının emrine sokmakla Tek Adam diktasını kurmuş bir şahsa gösterilen davranış asla doğru değildir.
Tek Adam olarak tüm gücü elinde tutan ve TBMM’de yaptığı yemine uymadan Cumhurbaşkanı olan Erdoğan en başta TBMM’ni ve seçilmiş milletvekillerini yok saymaktadır.
Bu gereksiz zorlamalı davranışa Genel Başkan ve bazı milletvekillerinin ve kimsenin içine sinmeyecek davranışa bir anda tartışılmadan, konuşulmadan ve grup kararı alınmadan yapmak adeta Tek Adam özentisidir.
CHP’nin bu güne kadar Tek Adam diktasına uyguladığı haklı reddine karşın tam bir ters dönüşle yapılan uygulama kimsenin içine sinmemiştir.
CHP’de Genel Başkan Özgür Özel’in, seçildikten sonra iyi niyetiyle normalleşme siyaseti diye başlayan ısrarlı girişimlerinin karşılık bulmamasından dolayı bu alttan alışlara devam ettirmesi CHP’ye olan güveni sarsmaktadır.
Aylardır kendilerinin tüm iyi niyetli girişimleri karşılık bulmazken dün TBMM’deki yeni yasama yılı açılışında Tek Adamı ayağa kalkarak karşılaması ve bunu milletvekillerinden de bir yazı göndererek talep etmesi cumhuriyeti kuran ve ülkenin temel taşı olan CHP’ye yakışmamıştır.
Bu absürt ve gereksiz duruma ve hak edilmeyen şahsa gösterilen nezaketli (!) davranışa karşı olan ve uymayan çoğunluk tecrübeli milletvekillerinin haklı tavrı ile parti gereksiz yere tartışılır bir konuma sokulmuştur.
Ben bu durumu gündüz kuşağındaki kadın programlarında çok sıkça görüp üzüldüğüm hatta çaresizlikten dolayı düştükleri durumdan insan olarak utandığım bir tavra benzettim:
Defalarca dayak yiyen, ihmal edilen, hakarete ve ihmale uğrayan kadınlar sonunda çaresiz ve mecbur kalıp bu tür programlara başvurunca kendilerine “neden bu duruma bu güne kadar katlandın?” diye sorulduğunda birçok kadın şu yanıtı veriyor:
“Ne yapayım kocamdır, hem döver hem sever dedim ve katlandım ama hiç düzelmedi bırakıp gitti çocuklarla aç ve çaresiz kaldık… ”
yanıtını verirler.
AKP Genel Başkanı olan Erdoğan’da tüm devlet olanaklarını kullanıp, haksız-hukuksuz, inançları ve dini istismar ederek ve ülke zararlısı Bahçeli’nin inanılmaz dönüşü ile destek bulup hatta Hizbullah artığı Hüda Parla kol kola girerek seçilmiş ve ülkeyi iflas ettirmiş bir Tek Adamdır.
Ancak CHP ve diğer muhalefet eden parti ve kurumların asla kabul etmeyeceği kötülükleri halklara reva görmektedir.
Tek yüzükle gelip innaılmaz servetler edinen ve yurtşına yatırımlar yapan çocuklar açken saltanat süren Tek Adam bu saygıyı hak ediyor mu?
Anayasayı tanımayan, seçilen milletvekilini suçsuz günahsız bir konumdayken ve diğer aydın, yazar ve gazeteciler gibi tutsak kılan bu şahsın yaptıklarına cahil ve çaresiz kadınlar gibi “ne yaparsa yapsın o bizim başımızın tacıdır…dün ” muamelesi yapılamaz.
Dün sadece bu durum bile tüm ömrünü sol/sosyal demokratların kazanması için mücadele etmiş insanları çileden çıkarmaya yetmiştir.
Bu gereksizlik yetmemiş gibi Genel Başkan Özgür Özel tarafından daha beteri de yaşatılınca,
Sayın Genel Başkana “Orada durun artık. Bu kadarına asla iznimiz yok” demek şart oldu.
Dün TBMM’de grup toplantısı yapan ülke zararlısı Devlet Bahçeli toplantıdan kısa bir süre önce kötülükte, saygısızlıkta, hadsizlikte ve seviyesizlikte adeta nirvanaya çıktı.
Bahçeli, Ankara’da öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin gazetecileri, Halk TV’ye ve CHP’ye hakaret edip tehditler savurdu.
Bahçeli, “Herkes haddini bilsin, hudut ihlalinden kaçınsın. Kapımızın önünde baykuş öttürmeyiz, akbabaların da kanatlarını yolarız. 4 soytarı muhabir ile MHP’yi sorgulayamazsınız” dedi.
Devlet Bahçeli konuşmasında CHP lideri Özgür Özel’i de hedef alarak, “Bazı parti Genel Başkanları, kifayetsiz muhabirler ayak üstü mahkeme kurup savcı ve hâkim rolüne soyunup arkadaşlarımızı yargılamaya girişmiştir.
Önce aynaya bakacaklar, şeref ve haysiyetleri el verdiği ölçüde konuşacaklar. MHP’ye organize Pensilvanya operasyonu çekenlere MHP ve ülkü ocaklarını çiğnetmem. Alayını birden heyecanla beklerim. Özgür Özel, iddiaların şahsın gibi çürüktür” dedi.
Bu hadsiz ve saygısızlık, hatta tehdit karşısında Genel Başkan Özgür Özelin, Bahçeli’ye şirinlik yapması asla kabul edilemez…
Sevgili Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, dün gece yine uykum kaçtı ve düşündüm.
Bir yandan İran’ın işgalci ve katliamcı İsrail’e attığı bombalar yeni bir savaşın sebebi olur mu diye endişe duyarken bir yandan da halkın umudu olması gereken CHP’deki bu tutarsızlık yine bana alerji döktürdü.
Maalesef Özgür Özel Genel Başkan seçildikten sonra neden böyle değişti ve neden böyle gereksiz davranıyor anlayamıyoruz!!!
Halkımıza resmen faşizmi dayatan, cemaat ve tarikatları ülkede egemen kılan, ülkeyi soygun düzeniyle yöneten Tek Adam cuntasına karşın uyguladığı gereksiz tavırlarını kibarlık ve nezaketli olmakla açıklayamıyorum!!!!
Oysa kendileri geçmişte yaptıkları görevlerde dik duran, açık sözlü ve asla eğilip bükülmeyen bir Grup Başkanvekiliydi.
Bu davranışları sol/sosyal demokratlara uymayan CHP’ye yakışmayan bir savrulmanın tezahürüdür.
CHP’de, 127 vekilden yarısından fazlası Genel Kurul salonuna girmeyerek karara tepki gösterirken, içeri giren vekillerden 6’sıda karara uymadı ve ayağa kalkmadı.
Bu arada bu yakışıksız ve halkın canını yakacak gereksiz kibarlığa uymayan ve gerek içeri girmeyerek, gerek içerde olup ayağa kalmayarak protesto eden tüm milletvekillerini kutluyorum.
Sayın Genel Başkan’ımızın da bu tarz Tek Adama can suyu veren ve yeniden güçlenmesine olanak sağlayan davranışlarla bizlere edep adap öğretmeye kalkmamasını rica ediyorum.
Özgür Özelin bu keyfi ve düşünülmeden yaptığı uygulamalarını ve daha öncede tek başına verdiği tutmayan karalarını kimse kutsamasın ve hatanın devamına olanak sağlamasın.
Bu davranışı açıklarken de “Yarın bizim Cumhurbaşkanımıza onlarda ayağa kalksın diye böyle davrandık” demek CHP ye ve seçilecek Cumhur Başkanına haksızlıktır.
Çünkü CHP’den seçilecek Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi ülkeyi perişan edip Tek Adam faşizminin devamı olacaksa kimse ayağa kalmasın ve böyle bir insanda CHP’li olmasın…
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
GÜLER BUĞDAY

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?