CHP’LİLER BİRBİRİNİZİ TÜKETİP UMUTLARI YIKMAYIN

CHP’LİLER BİRBİRİNİZİ TÜKETİP UMUTLARI YIKMAYIN

Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday’dan dikkat çeken analiz! Buğday; “İnsan onuruna yakışan, saygın ve güvencede olmayı, barış, demokrasi ve hukuk güvencesinde eşit yurttaşlar olarak yaşamayı sağlayan parti CHP olmalıdır.

Her ne kadar eksik, yanlış, hatalı ve demokrasiye uymayan uygulamaları ile sol/sosyal demokrasiyi katletseler de yinede tek umut sola yüzünü dönmesi gereken parti CHP’dir.

Çünkü 23 yılda sağ ve sığ, gerici, bağnaz, liyakatsiz ve yetersiz kadrolarla ülkeyi yönetmeyenler tükendiler.

Ülkenin tüm kazanımlarını bilinçli veya yetersizlikleri ile yok edip sadece sağ, sığ, dinci ve inançları istismar eden cemaat ve tarikatları besleyerek laik cumhuriyeti yok etmek için çalıştılar.

Halkları ve haklarını yok sayıp, kurumları dejenere ederek kendilerini ve yandaşlarını koruyup kollayan ceberut bir iktidar olarak ülkeyi çıkmaza soktuklar.

Bunun için insanların inançlarını, geleneklerini, törelerini ve iyi niyetlerini kullandılar.

Ülkenin içine düşürüldüğü bu koşullarda başarılı olması gereken sol/sosyal demokratlar ise, iç çatışmalarından ve hepsi otorite kesilip halkla bütünleşemediğinden dolayı başarılı olamadılar.

Soldan uzaklaşıp hatta ideolojiler öldü diye akıl ve bilim dışı bir kolaycılıkla sağa benzeyerek, sığlaşarak ve siyasetten güç alarak yozlaştılar.

Sonuçta adil olmayan, dürüstlük ve eşitlikten uzak seçimlerle hak etmeden kazanan çıkarcı ve faşizme yatkın MHP destekli bir ucube sistemi ülkeye getirdiler.

Halkları böldüler.

Dinci ve şeriat özlemci anlayışlarından dolayı insanların inançlarından dolayı katledilmelerine sebep oldular.

İktidarda kalmak için ülke kaynaklarını kendileri ve biat eden çıkarcı çetelerle talan ettiler.

Kendi kendine yeten tarımı, hayvancılığı ve kaynakları ile cumhuriyet dönemindeki tüm yatırımları yabancılara ve emepreyal ülkelerin temsilcilerine peşkeş çektiler.

Bu kadar olumsuzluğa karşın CHP bir türlü halklara güven verip hakkı olan başarıyı gösteremedi ve iktidar olamadı.

Çünkü halkları ve beklentilerini doğru tespit edemden sağ partilere benzeyerek başarılı olmak istedi tabiî ki aslı varken kimse taklitlerine itibar etmedi.

Konu sağa benzemek değildi:

Çıkarcı, istismarcı, dini ve inançları kullanıp devlet olanaklarını haksız olarak kendi yandaşlarına dağıtan parti olmadan aldatılmış kitlelere güven vermekti.

Kitlelere ulaşmak, sosyal devlet anlayışını ve kendi hakları olanı onurluca almalarının hakları olduğunu bununda ancak sosyal demokrasi ile olacağını anlatmaktı.

Yani sağcılaşmadan, yozlaşmadan, sığlaşmadan ve sömürüyü reddederek örgütlü toplumu yaratıp halkların umudu olmaktı.

CHP bir türlü istenen başarıyı göstermese de AKP ve MHP, Hizbullah artığı Hüda Par’ı bile yanına alıp ülkede tiranlığı egemen kıldılar.

Artık Saray Saltanatı ve yandaş yağmalığında halklar açlığa yoksulluğa, hukuksuzluğa ve çaresizliğe mahkûm edildi.

Bu koşullarda sağda namuslu yurttaşlar veya Tek Adam rejiminde çıkarı tatmin olmayan kitleler kopunca CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu çok önemli bir görev yaptı.

Ülkeyi bu faşist düzenden, bu soygun, talan ve Tek Adam faşizminden kurtarmak için altılı masayı kurdu.

Tek Adam cuntasında yok sayılan TBMM’ni yeniden güvenilir konuma sokmak ve parlamenter rejime dönmek için beş benzemez partiyle çalışıp çok önemli bir görev yaptı.

Sonuçta Tek Adam ucube sisteminin tüm hile hurdasına rağmen büyük şehirler CHP’ye geçti.

Başarılı ve halka güven veren çalışmalarla yıllar boyu korkutulan ve aldatılan halklara CHP’nin önemini ve güvenini sağladılar.

AKP ve MHP salt iktidarda kalmak için ülkede ne hak-hukuk, ne eşitlik, ne adalet ne sağlık nede eğitim gibi önemli kurumları tamamen biat mantığı ile yönetmeye çalıştı.

Bu rezalet, felaket ve utanç atmosferinde CHP’de değişim ve dönüşümün şart olduğunu ısrarla söylendi.

Kazanılmasını bekledikleri seçimin kaybedilmesinden dolayı kırgın ve kızgın olan örgüt bu talebi kabul etti ve yönetimde değişim oldu.

Yapılan yerel seçimlerde beklenmeyen düzeyde başarı elde edildi.

Yerel yönetimlerde kısa sürede birçok başarıya imza atıldı.

Halklara umut ve güven verildi.

Birçok Belediye Başkanı halklarda karşılık buldu ve sol İdeoljiye uyan halkların yararına birçok çalışmayı kısa sürede halka sundu

Ancak kısa sürede kronik hastalıkları birçok yerde tekrardan nüksetti.

Bu kadar olumsuzlukta puan ve güç kaybetse de hala halkta ciddi bir karşılığı olan bu çıkarcı ve dinci, istismarcı yapı dururken CHP’liler kendileriyle yarışan veya kapışan hatta sanal medyayı kullanıp karalayan bir tavırdan kurtulamadılar.

Kazanımlarını ve halkların beklentilerini anlayamayan ve kişisel beklentilerini öne çıkaran ve birbirlerine çamur atan bir görüntüyle umutları tüketmeye başladılar.

Genel Merkezde’de tecrübe yoksunu kadrolar ve Genel Başkan çok çalışmasına karşın ciddi hatalara imza atmaktalar.

Farkında olmadan AKP ve Tek Adama yeniden can simidi olmaya başladılar.

Ani ve bireysel kararlar alıp arkasında durmadan bir savrulma görmek ne yazık ki güveni sarsmakta ve hala bölünmüş ve birbirine güvenmeyen kadrolarla da halklara umut olunmamaktadır.

Tüzük kurultayı köklü sorunları çözmek yerine adeta bir makyaj özelliğiyle yenileşmiştir.

En çok istenen ve beklenen ön seçim amacından uzak bir konumda çıkmıştır.

Vekilliklerin veya Başkanların 3 dönem sorunu da ön seçim hakkı verilerek istismara açık bir konuma getirilmiştir.

Özellikle süre sınırını aşan vekillerin kendilerini tanıtma veya çok çalışıyor imajına dönüşmüş sürekli içe dönük çalışmalarla ülke sorunlarından uzaklaştırmıştır.

Bu sorunlar yaşanırken, özellikle sanal medyayı çirkin kullanarak veya özel destekler vererek umutlar tüketilmektedir.

Dedikodu ve karalamalarla CHP kendisinden beklenen başarıyı gösterememektedir.

Başarısız bir partide hiç kimse kalıcı ve itibarlı olamaz.

Bu hatalara devam edilirse tarih bu konumda olan hiç kimseyi affetmez.

Daha fazla uzatmak istemiyorum. Herkes düşünsün taşınsan ve bu tür hatalardan vazgeçsin.

Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?