Sevgili Dostlar,

Ben ülkenin içine düşürüldüğü çaresizlikte, yozlaşan ilişkilerin yaşandığı ortamlarda, vefasızlığın, umursamazlığın egemen olduğu günümüzde gerçek dostları kaybedince kendimi çok eksik hissediyorum.

Bu gün benim için böyle bir dostu kaybetmenin birinci yılı doldu ve eksikliği her an hissediliyor.

Avukat Vedat Çanaklı ile ben geçmişte aynı ideolojik mücadelenin içinde birlikte olduğum renkli, birikimli ve sosyalist bir insandı.

Vedat Çanaklı yaşamında birçok farklı işe de imza attı.

Hepsinde üretmeyi, başarmayı ve en azından birkaç kişide olsa istihdam sağlamayı gerektiren işlere kalktı ve bunu da başarmıştı

En son olarak Gökçe Ören köyünde inanılmaz bir doğa güzelliği içinde “GÜN BATIMI” adını verdiği çok özel ve güzel bir restoranı üç yıl bizzat uğraşarak yaptı ve hizmete sunmuştu.

Vedat ve ben çok uzun yıllardır hem arkadaş, hem yoldaş ve gerçekten birbirini seven dost olmuştuk.

Yaşarken sevgili dostum, ne zaman rahatsızlansam arar ve ısrarla “Gelip alayım seni ben sana bakarım…” derdi.

İlk önce ev olarak yaptığı inanılmaz güzel, yeşilin içinde kaybolunan bir manzaraya sahip bu mekân gerçekten insanlara huzur veriyor.

Bu güzel yerde işletmeye tam başlamadığı bir zamanda Milet vekillerimiz Toprak Adam Orhan Sarıbal, ben ve Erkan Aydın’ı konuk etmiş ve çok güzel bir gün geçirmemizi sağlamıştı.

Birde türkü seven ve türkü söyleyenler birlikte olunca unutulmaz bir gün geçirmiştik.

Ne güzel ve özel bir duygudur sevdiklerinle, dostlarınla ve özellikle yılların eskitmediği yoldaşınla birlikte olmak.

Yine Vedat’ın ısrarla davet ettiği bir gün

Sevgili Gazeteci Gül Kolaylı,Vedat’la 12 Eylül öncesi SGB’den arkadaş Meleğim ve benim canım kızım Ece’yle birlikte gitmiştik “Gün Batımı” restoranına.

Gerçekten güzel, dinlendiren ve anıların tazelendiği 12 Eylül öncesi TSP’teki eski dostların anımsandığı hatta çok özlendiği bir gün olmuştu.

Vedat’ım, ilk önce inanılmaz güzel özenle hazırlanmış bir kahvaltı sundu bizlere.

Daha sonrada akşam için malum mangalda yapılan etlerle ve salatayla günü noktaladık.

Ayrıca Vedat Çanaklı, yazın ben Güre’deyken o da çoğu zaman Küçükkuyu’da oluyordu.

Ayağım kırık olduğu zamanlarda defalarca hastaneye ve doktora götürdü ve bana çok yardımcı olduydu.

Çok şükür ki yaşamı boşa geçirmemişim.

Vefasızlar, çıkarcılar ve kendilerine olan güvenleri aslında eksik olanlar: “ben artık oldum” deyip yan çizenler veya hesap kitap yapanlar beni fazla köşeli bulanlar hariç gerçekten güzel dostlara sahibim.

Uzun süredir sağlık sorunları yaşadığım bu günlerde bunu daha çok anladım.

Herkesin yaşamına olumsuzluk katan, hatta aile bireylerine bile kan kusturan bir iki kötü, kompleksli hadsizler ve bende yok konumunda olan insan dışında çok güzel ve özel dostlara özellikle beni çok seven, sayan manevi evlatlara sahibim.

Özellikle namuslu, vicdanlı, emek verene saygılı, iyilik ve değer bilen Yoldaşlara, Canlara sahibim.

Can dostlarımdan Vedat Çanaklı’yı bir yıl önce bu gün kaybetmiştim. Vedat’ın ışığı bol yıldızlar yoldaşı olsun.

Sevgili Oğlu Ozan Çanaklı babasının işini devam ettiriyor.

Ve baba dostlarına saygısı sevgisi ile Vedat’a layık bir evlat olduğunu kanıtlıyor. İşi gücü rast gitsin oğlumuzun.

Şimdi bende çok zor bir ameliyata gireceğim.

Endişeliyim ama bu durum ölümden korkudan değil.

Bir terslik olup sakat kalır mıyım diye endişe ediyorum.

Birde malum ben yalnız yaşayan bir insan olarak ameliyat sonrası ne tür zorluklarla karşılaşacağım bilmiyor ve endişe ediyorum.

Beni devamlı arayan yüreği güzel, vefalı olan, iyiliklerin kıymetini bilen yürekli, yiğit ve sevgiyi paylaşan tüm dostlara teşekkür ederim.

Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.