Çocukluk çağından çıkmış kimsedir genç. Atılangandır. Gözü pektir, korkusuzdur. Yeteneklidir, beceriklidir. Gençlik ise çocukluktan yetişkinliğe hem fiziksel hem zihinsel geçiştir. Dinamizmdir. Bedenindeki değişiklikle baş etmeye çalışırken duygularını ve dürtülerini denetim altında tutmaya çalışmaktır.
Çekingenlik yerine cesaretin ağır bastığı, macera yaşamak istenen bir dönemdir. Kanınızın hızlı aktığı, bedeninizdeki enerjinin hiç bitmeyeceğini sandığınız yıllardır bence gençlik. Geleceğe umutla baktığınız, “herşeyi yapabilirim” dediğiniz, ütopik hayaller kurduğunuz zamanlardır.
Tüyü bitmeden ,sakalı çıkmadan Çanakkale’ye koşan, Sakarya ‘da, İnönü’de göğüs göğüse çarpışan yiğittir. Liseyi bitiremeden, okulundan mezun olamadan yurdu için kanını akıtan, ölümü göze alan yurtseverdir. Atatürk’ün Cumhuriyeti, ilke ve devrimleri emanet ettiği bekçilerdir onlar.
Ülkemizin ve yayınlarımızın umududur. Mustafa Kemal Atatürk, gençliğe her zaman güven duymuştur. “Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu üşkeyi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mutluyum.”
Atatürk’ü yücelten önemli bir yönü de toplumumuzda gençliğe verdiği değerdir. Ülkemizin geleceğini oluşturan “gençlik” kavramı, Atatürk’te en güzel anlamını bulmuş, en yüce değer yargısına erişmiştir. Büyük Adam, daha Millî Mücadele’nin başından itibaren köhnemiş düşüncelere , ulusu geriye götürmek isteyenlere karşı, tek çözümün gençlikte ve genç düşüncelerde olduğunu görmüştür.
Çağdaş eğitimle ve çağdaş anlsyışla yetişecek kuşakların, Cumhuriyet’i daha da geliştireceğini, onu her türlü tehlikeden koruyarak sonsuza dek yaşatacağını biliyordu. Onun içindir ki Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni ve büyük devrimlerin bekçiliğini gençlere bırakmıştır. Onun içindir ki Millî Mücadele’yi başlatmak üzere Samsun’da Anadolu topraklarına ayak bastığı 19 Mayıs tarihini “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak Türk gençliğine armağan etmiştir.
Gençlik kavramı, biyolojik anlamda kullanıldığı zaman kuşkusuz ki belli bir yaş dönemini anlatır. Atatürk’te gençlik kavramı, düşünsel bir anlam kazanmakta, düşünsel yeniliği anlatmaktadır. Atatürk’ün “Genç demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek düşünceli demektir” sözü bu anlamda kullanılmıştır.
Onun içindir ki kendisi: “Benim anladığım gençlik, bu devrimlerin ilkelerini ve ideolojisini benimseyip gelecek kuşaklara götürecek kimselerdir. Benim nazarımda yirmi yaşında bir yobaz ihtiyar, yetmiş yaşında bir idealist ise zinde bir gençtir” demiştir. İlkelerine bağlı, çalışkan ve yurtsever bir gençlik, Atatürk’ün en büyük ülküsüydü. “Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! ” derken Türk gençliğine olan sarsılmaz güvenini dile getiriyordu.
Bu bakımdan gençlerimiz Atatürk’ü gerçek anlamıyla kavramalı ; onun istediği, ona yaraşır evlâtlar olmaya çalışmalıdır Gençler için Atatürk’ü tanımak; ancak onun düşüncelerini ve duygularını gerçekten iyi bilmek ve bunları benimsemekle olanaklıdır. Atatürk bize, ülke gerçeklerinden kaynaklanan, sorunlar karşısında dogmalara kapılmaksızın, aklın ve bilimim rehberliğini kabul eden gerçekçi bir düşünce dizgesi bıraktı. Türk gençliği , aklı ve bilimi kendine kılavuz edinmelidir.
Çünkü Atatürk ilke ve devrimleri , Türkiye’yi çağdaş uygarlık düzeyine en kısa zamanda ulaştırabilmek için aklın ve mantığın çizdiği yollardır. Bu bakımdan Türk gençliğine hedef olarak gösterilen Atatürkçülük, daima ileriye, daima doğruya, daima yararlıya yönelmek, çağdaş uygarlık düzeyine erişme yarışında bir atılımın, bir gelişmenin içinde olmaktır.
Ama, bu atılım, bu gelişme kaynağından uzaklaşmayacak, bu gelişmeye yön veren Atatürkçü düşünce kaybolmayacak, Atatürkçü görüş saptırılmayacaktır. Gençler unutmamalıdır ki Cumhuriyet Türkiye’si Atatürk’ün görüşleri üzerine kurulmuştur. Çağdaş ve uygar bir Türkiye , Türk gençliğinin Atatürkçü düşünce ile yoğrulmasına ve bu düşüncenin kuşaktan kuşağa inançla devredilmesine bağlı bulunmaktadır.
Çünkü Cumhuriyeti yükseltecek ve yaşatacak olan, gençlerdir. Bu nedenledir ki Türk Bağımsızlığını ve Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza dek koruma görevi onlara bırakılmıştır. Gençliğin dinamizmi, öğrenmeye açlığı ve heyecanlı yapısı ile kitleleri harekete geçirme noktasında her zaman en ön safta yer almıştır.
Gençliğe düşen en önemli görev kendi kuvvetinin farkına varıp korkusuzca bir adım daha ileriye atılmasıdır. Gençlik, her dönemde bu ulusun umudu olmuştur.Bize düşen, umutsuzluğa yer vermeden inanç ve kararlılıkla mücadeleyi daha çok büyütmektir.Gençlik , umudu tekrar aşılayacak olan güçtür.
Bugün 19 Mayis Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı. Bu anlamlı ve önemle günde Atatürk’ü minnetle anıyor; gençlerimizin bayramını kutluyorum. Sağlıkla kalın. Umutla kalın. Aydınlıkla kalın. Genç kalın.
Kaleminize emeğinize sağlık Hocam,ne güzelde anlatmıssınız.
Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk Gelecek Gençliktedir diyerek de gençlere büyük önem verdiğini göstermiştir.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma,Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu olsun.