Bülent Arınç’ın söylemlerine bir tepkide Diyanet dünyasından geldi. Türk Diyanet Vakfı Bursa Şube Başkanı Hilmi Şanlı, Bülent Arınç’ın bir programda yatsı ezanından sonra okunan dua ile ilgili sözleri üzerine bir açıklama yaptı. Şanlı; “Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, KOVID-19 salgınının bir an önce son bulması ve hastalarımızın şifaya kavuşmaları niyazıyla, 23 Mart 2020 tarihinden itibaren, “yatsı ezanı sonrası tüm camilerimizden dua sesleri yükselecektir. Vatandaşlarımızı evde kalmaya, tedbirlere hassasiyetle uymaya ve tek yürek olup dua etmeye” davet etmişti. O günden buyana milletimizin hizmetinde olan din görevlilerimiz, yatsı ezanını okuduktan sonra dua etmektedirler. Din görevlilerimiz okudukları duada; Yüce Rabbimize sığınarak, şefkat ve merhametine geldiğimizi, korktuklarımızdan emin olmamızı, özellikle de bütün dünyayı kuşatan salgın hastalığa karşı insanlığa yardım etmesini, milletimize rahmetiyle muamele etmesini, hastalarımıza şifa nasip etmesini, Devletimizi, milletimizi, İslam alemini ve bütün insanlığı her türlü kötülükten korumasını, sağlık görevlilerimiz ve bütün çalışanlarımıza yardım etmesini, sabır ve metanet vermesini, dünyada ve ahirette mahcup ve mahzun etmemesini bizleri yaratan Yüce Allah’tan niyaz ediyor. Sonunda da tekbir ve salavat getiriyor.
“Herkes Kendi İşini Yapmalıdır”
Şanlı; “Yapılan duaya vatandaşlarımız, bu zor günlerden kurtulmak için evlerinden ve balkonlara çıkarak hep birlikte amin amin amin diyorlar. Bir taraftan salgının getirdiği psikolojik sıkıntılar ve günlerce evlerinden dışarı çıkamayan vatandaşların hali, bir taraftan da Ramazan ayının manevi atmosferinde bu dua insanlarımızı manevi yönden teskin ediyor. Gerçekten de Diyanet’e ve din görevlilerimize şükranların iletiyorlar. Ne hazindir ki, bazıları yapılan bu duadan rahatsız olmuşlar. Ya da eskiden olduğu gibi Diyanet alerjileri başlamış. Maalesef, bu süreçte bilerek veya bilmeyerek, bazı barolar ve sözde insan hakları dernekleri, Din Görevlileri ve Diyanet ile yeteri kadar uğraşıyorlar. Bunlar yetmiyormuş gibi, Diyanet’i yakından tanıyan ve Diyanet camiasının da onu yakından tanıdığı bilindik biri, Kemal Öztürk’ün programına katılan TBMM eski Başkanı Bülent Arınç. Her gün yapılan duaya karşı olduğunu açıklıyor, hatta yanlış olduğu ile ilgili fetva da veriyor. Bizler, 2006 yılında TBMM Başkanı iken Bülent Arınç’ın ”Diyanet İşleri Başkanlığının konumunun tartışmalı olduğu, gerçek bir laik ülkede, Diyanet İşleri Başkanlığının olamayacağı” şeklindeki sözlerinden dolayı Diyanet’e bakışını biliyoruz. Buradan da kendisine sormak istiyoruz: Vatandaşlarımızı teskin etmek, hastalarımıza şifa dilemek, Devletimizin, milletimizin ve bütün insanlık için huzur ve sağlık niyaz etmek için yapılan dua mı sayın Arınç’ı rahatsız etmiştir? Yoksa, cuma namazı kılınmış haberi olmamış ve “ben bu bir bidattir diyorum” diyerek Diyanet’in Arınç’tan dua okumak için fetva/izin almadığı için mi karşı çıkmaktadır. Bu itibarla, herkesin kendi işini yapmasına, Devletimizin ve milletimizin geleceği ve huzuru için birlik ve beraberlik içerisinde olacağımız şu zor süreçte, herkesi sağduyuya ve özellikle de milletimizin gözbebeği Diyanet ve Din Görevlilerimizi rencide edici açıklamalardan kaçınmaya davet ediyoruz.” dedi.
Dinayet is ve gorevini yapiyor, sikintili oldugumuz bu gunlerde din ve inancimizin geregi duaya sarilmaktan daha onemli ne olabilirki,boylelwrine hadi ordn denir, alenen bu ulkede nifak cikarmaktir, baskasinin hesabina cslismaktir.Bugune kadar sozum ona dinden yana durus sergileyenler, isi ve kulkanimi bittikten sonrs gecmiste basini baglamak isteyen Arabistana gitsin demek gibi alenen din dusmanligi yapmaktir,ulkeyi karistirmak istemektefir, bulent arinc cek elini yakamizdan, ayipta hemde cok ayip.Dinayetimize ve gorevini yapan din gorevlilerimize saygi, hurmet, minnet, sukran ve acizhane fakat halishane dualarimi gondetiyorum.
Ayhan Yener