“Çalı’da korona salgınında HES fırsatçılığı yapılıyor” Çalı’da yapımına başlanılan HES muhalefet partileri olmak üzere STK’lılarıda harekete geçirdi. Halka korona virüsü salgını nedeniyle evde kalma çağrıları yapılırken Bursa Çalı’da apar topar bir HES inşaatı başlatıldı. Halkın salgın riskine rağmen eylemlerle protesto ettiği HES’le ilgili yasal itirazlar da yine salgın nedeniyle zor ilerliyor. Bulunduğu bölgeye can veren baraj suyunu tehdit eden HES projesini ÇEKÜDER Yönetim Kurulu Üyesi ve Nilüfer Kent Konseyi Genel Sekreteri Emre Karagöz anlattı. Korona nedeniyle hiçbir etkinliğin yapılamadığı bir dönemde Bursa’nın Çalı mahallesinde 2011 yılında ihalesi yapılan Hidro Elektrik Santrali inşaatına bir anda başlandı. Bu bölge Bursa’nın dış mahallelerinden birisi ve Bursalıların küçük bahçelerde kendi ihtiyaçları için tarım yaptığı bir alan. Çalı mahallesinin hemen yanında yapılmak istenen bu inşaata karşı mahalle halkı Çalı Çevre ve Kültür Derneği (ÇEKÜDER) çatısı altında birleşerek korona’ya rağmen yüzlerce kişinin katıldığı eylemler düzenledi. ÇEKÜDER Yönetim Kurulu Üyesi ve Nilüfer Kent Konseyi Genel Sekreteri Emre Karagöz ile yapılmak istenen HES’e neden karşı çıktıklarını gazetemize açıkladı.
Çalı’da Hidro Elektrik Santralı (HES) projesine karşı halk eylemler düzenliyor. Buraya HES yapılması ne zaman gündeme geldi?
E.K; Bu proje 2011 yılında ihale edilmiş. Fakat bu güne kadar bölge halkının hiç haberi olmadı. 2020 yılının ocak ayında ÇED raporu istenince haberimiz oldu. Fakat bir hafta içinde “ÇED raporu gerekli değildir” kararı yayınlandı. ÇED raporu istenmediği, bu nedenle halk bilgilendirme toplantıları yapılmadığı için karara itiraz edemedik. Elimiz kolumuz bağlanmış oldu. Korona süreci başlayınca hemen iş makinelerini vadiye sokmaya çalıştılar. Biz buna bölge halkı olarak direkt müdahale ettik. İki defa basın açıklaması yaptık. İş makineleri çalışmaya başlayınca onları durdurduk. Geçtiğimiz günlerde yapılan yürüyüşe de korona sürecine rağmen büyük bir katılım sağlandı. İnşaat alanına yürüdük. Fakat şirket yetkilileri ve emniyet güçleri bizi durdurmaya çalıştı. Her seferinde onları aşarak alana doğru ilerledik. Bu, Çalı’da yaşayanların sürece katılımı açısından bir başlangıç oldu. Ayrıca meslek odaları, barolar ile görüşmelerimiz devam ediyor. Bu süreçte hukuki mücadeleyi de derinleştirmeye çalışıyoruz. Fakat hukuk, korona salgını nedeni ile çok hızlı ilerlemiyor. Dosyaya ilişkin yaptığımız başvurular kabul edilmiyor.
Peki HES’i yapan şirket ile bir diyaloga girdiniz mi?
E.K; Şimdiye kadar yaptığımız başvurularda şirket içerisinden hiçbir zaman muhatap bulamadık. “Ben her türlü iznimi aldım, her türlü inşaatı yaparım Emniyet sizi zaten durdurur” gibi bir yaklaşım içinde şirket sahibi. Halkla görüşen onlara bilgi veren bir tavrı yok. Bu süreçte Devlet Su İşleri’ni kullanıyorlar. “Sizinle DSİ görüşsün, onlar bilgi versin” diyorlar. Hatta HES borularının DSİ’ye döşettirildiği söyleniyor. İlk olarak Nilüfer Belediyesi’ne yapılan başvuru bile onun adına değil bir resmi kurumun oda DSİ değil.
Peki HES’in yapıldığı yer nasıl bir bölge?
E.K; Çalı şehrin hemen kıyısında yer alan bir mahalle. HES’in yapıldığı yer, yerleşim birimine çok yakın. 25 dönümlük bir kent parkının hemen bitişiğinde yer alıyor. Bazı evlerin hemen yanında. Bölgede bir çok küçük bahçe var. İnsanlar barajı besleyecek olan suyu bahçelerini sulamak, temel ihtiyaçlarını karşılamak için kullanıyorlar. HES alanının hemen yanında arkeolojik SİT alanı bulunuyor. Çok sayıda doğal güzelliği olan bir bölgeden söz ediyoruz. Kültürel, tarihi ve doğal turizme kazandırılması gereken bir yer burası. Buraya bir beton yığınının yapılmasını istemiyoruz. On bin metrekarelik bir parkın içine iki bin üç bin metrekarelik bir beton yığını yapılacak. Bölge halkı buranın gasp edilmesine karşı. Burada tek niyet var. Bu şirket para kazansın diye derenin satılması söz konusu. Kesinlikle bir kamu yararı yoktur. Kesinlikle buradan devletin bir yararı yoktur. Buraya HES yapılacak ama Çalı halkının elektrik faturalarına tekrar zamlar gelecek. Böyle olduğu içinde Çalı halkı kesinlikle karşı çıkıyor.
HES’in yapılacağı derenin kaynağı nereden doğuyor?
E.K; Hemen öncesinde bir sulama barajı var. Onun saldığı su kullanılacak. Baraj zaten özellikle yaz aylarında çok az su bırakıyor. Zaman zaman bu bırakılan suyu kullanan bahçelerdeki insanlar su yetmediği için DSİ’ye başvurarak biraz daha fazla salınmasını istiyordu. Şimdi bu su şirketin kullanımına bırakıldığında daha da büyük sıkıntılar doğacaktır. Eğer bu su da kesilirse bu vadinin, insanların ve doğadaki diğer canlıların yaşayamayacağı bir hal almasına neden olacaktır. Tabii bunların hiçbirisi düşünülmüyor. Sadece oradan beş altı yılığına elde edilecek para düşünülüyor. Biz diyoruz ki yol yakınken bundan vazgeçin. Korona süreci devam ederken şirket çalışmalarına son versin. Çünkü korona sürecini bir fırsat olarak değerlendiriyorlar. Bizim sağlımızı tehlikeye atıyorlar. Bizim bu olay nedeniyle toplanmamızın bir araya gelmemizin tek sorumlusu var o da ihaleyi alan şirket.