Eğitimci-Yazar Zeki Baştürk’ün kaleminden “Fazıl Say ve Şükran Türküsü” ; “O, bir dünya sanatçısı. Uluslarası üne sahip bir sanatçı. Yerel ve ulusal kültürlerle yetişmiş , müziğimizi evrensel düzeye getirmiş bir besteci. Atatürk ilke ve devrimlerinin ödünsüz savunucusu.
Cumhuriyet kazanımlarının yılmaz bekçisi. Duygu ve düşüncelerini eyleme dönüştüren bir eylem adamı. Bugün çok önemli ve anlamlı bir gün. Bugün 23 Nisan. TBMM’nin kuruluşunun 100.yılı. Egemenliğin tek kişinin elinden alınıp ulusun kendisine verilen gün. Özgürlüğümüzün temelinin atıldığı gün.
Bağımsızlık gülünün açtığı gün. Kulluktan yurttaşlığa geçtiğimiz gün. Geleceğimizin güvencesi çocuklarımızın bayramı. Dünyada çocuklara armağan edilen ilk ve tek çocuk bayramı. Salt ülkemiz çocuklarının değil tüm dünya çocuklarının bayramı. Aydınlık günlerin başlangıcı.
Umutlarımızın yeşerdiği , onurumuzu kazandığımız tarih. Böylesi tarihsel, böylesi anlamlı ve önemli bir günü gerçek bir devrimci anmadan , anımsamadan geçemezdi. Oturdu piyanosunun başına. Başladı notalara ses vermeye. Notalar dile geldi.
Haykırdılar bir ağızdan : ‘’Tam Bağımsız Türkiye’’ diye. Haykırdılar ‘’Ya İstiklal Ya Ölüm’’ diye. Anadolu’nun dört bir yanından ezgiler dile geldi. Halaylar, horonlar, zeybekler oynandı bu ezgilerle. Hasan Tahsin’ler, Kamalı Zeybek’ler, Yörük Ali’ler , Şahin Bey’ler, Sütçü İmamlar, Kara Fatma’lar, Nene Hatun’lar başkaldırdılar. Yürüdüler düşman üstüne. Kadınlarımız kucaklarında bebeleri, sırtlarında cephaneleriyle yürüdüler kağnılarıyla birlikte cepheye. Bu ulus inanı Ata’sına. Gazi Atatürk , inandı ulusuna. Bir utku, böyle kazanıldı.
Böyle kazanıldı bağımsızlık ve özgürlük utkusu. Elbirliği ile , tüm ulusça. Kanla, gözyaşı ile kazanılan bu utkuyu ölümsüzleştirmek de evrensel bir sanatçıya düşerdi. Başkomutan , Ulu Önder Atatürk’e, silah arkadaşlarına, şehitlerimize, gazilerimize şükranlarımızı belirtmek için çıktı yola. Adsız kahramanlarımıza, dünyanın em özverili , en kutsal kadınları olan Türk kadınına minnet ve şükran duygularını belirtmek için notalara ses verdi. Bu özgün ve anlamlı bestesine ŞÜKRAN TÜRKÜSÜ adını verdi.
Değer bilmek, değerbilir olmak ne güzel, ne büyük erdemdir. Uluslar arası sanatçımız Fazıl SAY, şükran duygusunu , minnet duygusunu en güzel biçimde dile getirmiştir bu güne özgü bestesiyle. İlk kez bugün seslendirilmesi de saygı duymaktır bağımsızlığımızı kuranlara. Özgürlüğümüzü , onurumuzu kazandıran Ata’mızı, Anadolu’da çoban ateşlerini yakan efelere, direnişçilere, ölen öküzünün yerine kendimni koşan Elif’lere, Fatma’lara bizler de minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.
Bugüne anlam ve değer katan bestesi ŞÜKRAN TÜRKÜSÜ adlı yapıtıyla bugünü ölümsüzleştiren Fazıl SAY’a da minnet ve şükran duyuyoruz. Sizler var oldukça bu ülke, bu cumhuriyet sonsuza dek yaşayacaktır.