“Türkiye Büyük Millet Meclisi 100 yıl önce muazzam ve muhterem bir iradenin mahsulü olarak Ankara’nın Ulus Semtinde tek katlı taş binada dualarla ve büyük umutlarla açılmıştı.” Türk Diyanet Vakıf-Sen Bursa Şube Başkanı Hilmi Şanlı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Ramazan Ayı ile ilgili gazetemize özel değerlendirmelerde bulundu. Şanlı; “Büyük Millet Meclisi, Türk milletinin tam bağımsız yaşama iradesinden doğmuş, esaret ve ezikliğe meydan okuyan tarihi vakarından bir güneş gibi parlamıştı.Hiç şüphe yoktur ki, Büyük Millet Meclisi milletimizin tüm haslet, hasret, hatıra, haysiyet ve hedeflerinin bileşkesi, billurlaşmış fikriyatıdır. Ordular hazırlayıp ordular yöneten, çöken bir imparatorluğun enkazı üzerinde devlet kuran, zalimlere karşı mazlumların sığınak ve sözcüsü olan Büyük Millet Meclisi aynı zamanda kahraman, aynı zamanda Gazi, aynı zamanda milli iradenin tecelli ettiği şeref ve onur mekanıdır.Bu vesileyle bütün çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı yürekten tebrik ediyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bize emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, İlk Meclis’in tüm mebuslarını, kurucu kahramanları ve vatanımızın bekası için canlarını seve seve veren muhterem şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.” Dedi.
“11 Ayın Sultanında Tek Bir Şey İçin Dua Edeceğiz… Önce Sağlık”
Şanlı; “Kutlu üç aylardaki hikmet yolculuğumuzun son halkasına, “Ramazan’a kavuşmak üzereyiz.Bu gece ilk teravih namazımızı kılacak ve ilk sahurumuza kalkacağız. Cuma günü 11 ayın sultanı Ramazan ayına hoş geldin diyeceğiz. Ramazan ve bu ayı güzelleştiren, özelleştiren, pek kıymetli hale getiren oruç, teravih, fıtır sadakası ve Kadir gecesi sayesinde tüm İslâm âleminde müstesna bir heyecan yaşanmakta, unutulan manevi değerlerimiz hatırlanmakta, körelen vicdanlarımız adeta yeniden hayat bulmaktadır. Ramazan düşenin elinden tutmak, fakir fukarayı, gözetmek, yetimi ve garipleri sevindirmek gibi kerem ve faziletlerin, yüksek ahlaki değerlerin yaşadığı bir aydır. Rahmet ve mağfiret ayıdır Ramazan. Bilerek ya da bilmeyerek işlediğimiz günahlardan kurtulmak, arınıp tertemiz olabilmek için bulunmaz bir fırsat ayıdır. Peygamber Efendimiz(s.a.s.) bir hadisi şeriflerinde; “Her kim Ramazanda farziyetine inanarak ve yalnız Allah rızasını umarak oruç tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.Buhari, III/33, Müslim 1/423 ) buyurmuşlardır. Ramazan sadece bir oruç ayı değildir. Onda ruhumuzu yücelten, ahlakımızı güzelleştiren pek çok hikmet ve faziletler vardır. İnsanlığa ebedi bir nur, kurtuluş ve hidayet kaynağı olarak gönderilen Kur’an-ı Kerim peygamber efendimize bu ayda indirilmeye başlamış, bin aydan daha değerli olduğu ifade edilen kadir gecesi bu ay içerisinde gizlenmiştir. Peygamber Efendimiz(s.a.s.); “Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapatılır ve şeytanlar da hakkıyla oruç tutan müminlere zarar veremez hale gelirler.Nesai, Sıyâm, 4) buyurmak suretiyle bu ayın bizim için ne kadar önemli olduğunu ifade etmişlerdir.” Dedi.
“Komşun Açsa, Sen Tok Yatamazsın”
Şanlı; “İçerisinde bulunduğumuz şu mübarek günler bizim için hiçbir anı zayi edilmeyecek kadar çok önemlidir. Ramazan kötü huy ve davranışlarımızdan vazgeçerek iyi bir kul olacağımıza dair yüce Rabbimize söz vereceğimiz bir fırsat olarak görülmelidir. Öyleyse bu rahmet ve mağfiret ayının her biri bir ömre bedel gündüzlerini ve her biri kadir gibi hikmetli gecelerini en güzel şekilde değerlendirmeye çalışalım. Hayır ve hasenatta, cömertlik ve anlayışta birbirimizle yarışalım. Ramazan ayı boyunca bizim için açılan cennet kapılarından her vesile ile girmeye gayret edelim. Bu Ramazan ayını diğerlerinden ayrı tutarak, yardımlaşma ve dayanışmamızı daha da güçlendirelim.” KOMŞUSU AÇ İKEN TOK YATAN BİZDEN DEĞİLDİR” Hadisi Şerifini unutmadan, zekat, fitre, sadaka ve bağışlarımızı biran önce sahiplerine ulaştıralım ki, onlarda rahat bir ramazan ayı geçirsinler. Bu Ramazan ayında malum salgın hastalık geçinceye kadar evlerimizde kalmaya devam ederek, bütün ibadetlerimizi evlerimizde yapmaya gayret gösterelim.
“Din Görevlilerimiz Milletimizin Hizmetinde”
Şanlı; “Salgın hastalığın ülkemizde belirdiği günden itibaren; cemaatle namaz kılmaya ara veren Din Görevlilerimiz: Kaymakamlıklar bünyesinde oluşturulan VEFA gruplarında görev aldılar ve bu görevi üstün bir gayretle devam ettiriyorlar. Bununla beraber, Din görevlileri; görev yaptığı sokakta, caddede, mahallede, beldede, köyde ve şehirdeki vatandaşlarımızın hizmetinde olmaya devam ediyorlar. İyi günlerinde olduğu gibi, acılı ve üzüntülü zamanlarında da saat gözetmeden yanlarında oluyorlar. Kimine kardeş, kimine abla, kimine evlat, kimine amca, kimine arkadaş şefkati, merhameti ve yoldaşlığıyla yanı başındalar. Bütün Din Görevlilerimize ayırmadan ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu vesile ile,evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da cehennem azabından kurtuluş olan mübarek Ramazan ayının tüm İslam alemine huzur ve saadet getirmesini temenni ediyor, Cenabı Allah’tan bu ayda yapacağımız hayırlı amellerimizin ve halis niyetlerimizin kabul olmasını diliyorum. Bu mübarek Ramazan ayı hürmetine COVİD-19 salgının Ülkemizden ve tüm dünyadan kaybolup gitmesine vesile olsun.” dedi.