Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday makalesinde;
Tanrı aklımıza mukayyet olmalı yoksa ülkede aklını yitirmeyen insan bulmak olanaksız olacak.
Artık Tek Adam otokratik düzeninde uygulanan haksızlık, hukuksuzluk ve despotizmi yazmanın bir mantığı kalmadı.
Kötülüğün, vicdansızlığın, keyfiyetin, bencilliğin, despotizmin, gericilik ve bağnazlıkla halkın haklarının gasp edilmesinin, soygun düzeninin ve vatana ihanetin her türünü yaşıyor ve izliyoruz.
Zorda olan, hak arayan gençler ve üniversite öğrencileri tutuklanıyor ve işkence görüyor okuma hakları gasp ediliyor ve hala tüm ülkede tutsak olanlar çoğunlukta.
Tüm dürüst, saygın güvenilip sevilen, toplumda karşılığı olan siyasi önderler, aydınlar, gazeteciler ve aktivistler tamamen uydurma gerekçelerle ve keyfi kararlarla tutsaklar.
Milli iradenin seçilmiş temsilcileri görevlerinden alınıp gerekçesiz tutuklanıyor ve yerlerine iktidarın kuklası olan kayyımlar atanıyor.
Ülkede en az %70 hatta daha fazla oranda halkımız yaşatılanlara ve despotizme karşı isyanda ve meydanları dolduruyor.
Üniversiteler ve gençlerimiz en barışçıl eylemlerle haklarını aramak için her şeyi göze alıyorlar.
Bursa’da da CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından başlayan eylemlerde güvenlik güçleri aldıkları emirle sert ve zarar veren müdahalelerde bulundular.
Bu arada aktivist Avukat Ahmet Keskin’in de aralarında bulunduğu 19 kişi tutuklandı.
20 gündür “kaçma şüphesiyle adeta esir tutulduğunu” söyleyen Avukat Ahmet Keskin, şu ifadelere yer verdi:
“Bir avukat olarak tabi ki bu kadar adaletsiz bir sürece karşı çıkacağım. Buradan çıktıktan sonra da hem yurttaşlık görevim hem de mesleğim gereği mücadeleye devam edeceğim.
Burada yalnızca beni değil, Türkiye’de adalet ve savunmanın mücadelesini veren binlerce avukatı tutuyorlar.
Çünkü savunma hakkı engellendiğinde adaletsizlik ortaya çıkar. Cübbemizde ilik yok, adaletsizliğe tahammülümüz yok.” diyor.
Ülkemizde hak-hukuk, adalet ve demokrasimiz her gün daha fazla istismar edilip darbe yiyor.
Artık “Hukukun üstünlüğü değil, Saray Darbesi ile üstünlerin hukuku” geçerli oluyor.
Halk açlık ve çaresizlik içinde ağzını açamaz konumda ancak yandaş medyanın kemik yalayıcıları hala televizyonlarda algı yaratıp yalanlarla bir avuç kalan şer ittifakını kahraman olarak anlatmaya çalışıyorlar.
CHP on yılardır ilk kez bu kadar kararlı, güçlü, halkla bütünleşmiş bir konumda dayatılan despotizm ve keyfi uygulamalardan dolayı meydanları dolduruyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu uygulamaları Cunta düzeni olarak ilan ediyor.
Bu arada Silivri adeta toplama kampına dönüştürülmüş ülkenin en saygın, en değerli ve en yararlı siyasileri ve aydınları iktidarın tutsaklığına karşı en özgür ve en yürekli tavırlarıyla hücrelerinden halka güç veriyorlar.
Sadece CHP’nin değil ülkedeki büyük çoğunluğun Cumhurbaşkanı adayı olan ve 31 yıllık diploması gasp edilen siyasi tutsak Ekrem İmamoğlu iktidarın korkulu rüyası olurken tüm dünyanın desteğini sağlıyor.
Bir avuç kalmış, güven duyulmayan, artık istenmeyen ama koltuklarından kalkmamak için direnen Tek Adam ve yandaşlarıysa akıl ve mantığın kabul etmeyeceği tüm kötülükleri ülkenin en saygın insanlarına uyguluyorlar.
Bu arada iktidar yalakası Rasim Ozan Kütahyalı gibi meczuplar akıl ve mantık almaz sözlerle inanılmaz saldırganlık yaparak suç işliyorlar.
Bırakın sabahın köründe diğer aydınlara yapıldığı gibi evlerinin basılıp götürülmelerini bu meczuplar ifadeye bile çağrılmıyorlar.
TV’lerde ahkam kesen Rasim Ozan Kütahyalı bakın neler söylemiş:
“Bugün cumhurbaşkanlığı koltuğu padişahlık koltuğudur CHP’ye vermezler.
Bırak devlet gücünü, Milisin mi var, istihbaratın mı var, polisin mi var, silahlı mücadeleye hazır milyonların mı var ki?
Erdoğan’a ölümüne bağlı en az 20 milyon insan var” diyebiliyor!..
Gelde böyle hadsizlerin, meczupların ve saldırganların itibar bulduğu ülkemizde güne mutlu huzurlu başla…
Ülkenin çivisi koptu bile diyemiyorum…
Bugün bu meczubun akıl almaz sözlerini duymayanlar duysun ve yaşatılan, dayatılan keyfiyete hala faşizm demeyenler düşünsün istiyorum.
Her şeye karşın bugün Samsun’dan başlayacak olan bu inanılmaz rezaletlere, faşizme ve Tek Adam Cuntasına isyan yükseltecek olan duyarlı ve yürekli insanlara selam olsun diyorum…
Bu kirli ve baskıcı düzenden kurtulmak için lütfen imza verin vermeye katkı koyun.
Bizler asla faşizme geçit vermeyeceğiz.
Ülkemizi orta çağ karanlığına gömen, şeriat anlayışına mahkûm etmek için tarikat, cemaat, çıkarcı vakıflar ve merdiven altı beyin yıkayan tüm kuruluşlara karşın devrimci yasalarımıza sahip çıkarak karşı koyacağız.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.