Üyesi olmaktan onur duyduğum partimde yaşatılan tüm baskılara ve hukuksuzluklara içerden ve dışardan kurulan tüm kumpaslara karşın yine kendine yakışanı yapıp beklenen kararı sonunda verdi.

CHP, 6 Nisan’da Olağanüstü Kurultaya gidiyor.

Özgür Özel, Saraçhane’de dün yaptığı konuşmasında, İmamoğlu’na yönelik yargı tacizlerinin amacının, onun olası cumhurbaşkanlığı adaylığını engellemek olduğunu söyledi.

Özgür Özel, partiye kayyum atanması girişimlerini engellemek ve 23 Mart’taki (yarın sabah) yapılacak olan ön seçimi güvence altına almak için olağanüstü kurultay kararı aldıklarını duyurdu.

Özgür Özel, Genel Başkanlığı seçildiğinde kendi kararı ile anlamsız bir şekilde “yumuşama ve normalleşme” diyerek 23 yıllık ülkeyi felakete götürmüş AKP ve Tek Adama karşı uyguladığı gereksiz tavrı çok tartışıldı!..

Hatta bu gereksiz ve yersiz tavır kurultayda kendisini destekleyen örgütteki çoğunluk üyeninde tepkisini çekti.

CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nda ikinci turda 812 oy alan CHP Grup Başkanı Özgür Özel, Genel Başkan seçildi.

13 yıldır bu görevi sürdüren Kemal Kılıçdaroğlu ise 536 oy alarak tarihte az görülen bir şekilde genel başkanlığa veda etti.

Beklemedikleri bir yenilgi alan Kemal Kılıçdaroğlu ve her biri 5-6 dönem çoğunluğu atmayla vekil olmuşların sonucu kabul etmemeleriyle başlayan parti içindeki mücadele Tek Adam ve Cumhur ittifakına yeniden can simidi oldu!!!

Hiç uzatmadan yazacağım yaşatılan hukuksuzlukları keyfiyeti halklar çaresiz ve zorda, emekliler adeta sürünürken, çocuklarda okula aç giderken iktidar olanlar; kendileri yakınları, tarikat ve cemaatlerle soygun çeteleri ülkeyi soydular.

23 yılda ülkemizin dağını taşını ve cumhuriyetin tüm kazanımlarını emperyalizmin arzuları doğrultusunda sattılar.

İktidarda olan ve soygun düzeninden beslenenler mal varlıklarını yurt dışına kaçırdılar.

Sokaklarda insanlar “AÇIZ…AÇIZ…” diye feryat ederken artık orta gelirli olanlar da pazarda artık toplamaya başladı.

Tek Adam otokratik yapısı ve ses veren görüntü vermeyen stepnesi güven kaybettikçe kendi ideolojilerini reddederek sahte barış kahramanı olmak için uçtan uca savrulur oldular.

Halkta güven kaybettikçe sadece koltuğunu değil tahtını kaybedeceğini gören Tek Adam siyasetin güdümündeki yargı kanalıyla azgınlaşıp, despotlaşıp, hırçınlaşıp akıl almaz haksızlık ve saldırı yapar oldu.

Tayyip Erdoğan’ı her türlü baskı-engel ve devlet gücüne karşın 4 kez yenen ve halklarda sevgi-saygı ve güven kazanan Ekrem İmamoğlu’na akıl almaz soruşturmalar açıp elini kolunu bağlamak istediler.

Ekrem İmamoğlu kendisine yapılan tüm baskı ve kumpaslara karşın her gün daha çok güçlenerek Tayyip Erdoğan’ın korkulu rüyası olup kimyasını bozdu.

Ekrem İmamoğlu, hiç kimsenin dayanamayacağı dayatma ve baskılara karşın sadece CHP’nin değil en geniş halk kesimlerinin güvenini kazanınca siyasetin emrine girmiş olan yargı hukuku reddederek ilk önce haksız hukuksuz diplomasını iptal ettirdi.

Arkasından tüm dünyaya rezil olmamıza sebep olarak kendisi ve çalışma arkadaşlarının çoğunluğunu evlerini basarak göz altına aldılar.

Günlerdir tüm ülke bu akıl almaz ve asla kabul edilemez faşist baskılara karşı direniyor.

Genel Başkan Özgür Özel bugüne kadar yaptığı ve kabul edilemeyen hatalarının aksine gerçekten olağanüstü bir gayretle çok başarılı bir sürece imza attı.

Tek Adamın dengesini bozdu. Halkları, gençleri ve tüm ülkeyi harekete geçirmeyi başardı.

Öyle yürekli hesap sorup Ekrem İmamoğlu’na o kadar yürekten ve içten sahip çıktı ki samimiyeti herkese yansıdı.

Tüm ülkede halklar, siyasi partiler ve kurumlar yılardır yapılanların hesabını sormak için CHP lideri Özgür Özel’in çağrılarına yanıt verdiler.

Özgür Özel, Saraçhanede karargâh kurup Belediyeye ve İstanbul halkının emanetine sahip çıktı.

Tüm milletvekillerini, PM üyelerini, Belediye Başkanlarını, il ilçe başkanlarını meclis üyelerini velhasıl tüm CHP örgütünü motive edip “Tek Adam istifa…” diye halkların ve üniversite gençliğinin yeri göğü inletmesini sağladı.

Ancak hukuk tanımayan ve iyice sıkışan Tek Adam, çareyi yüzyıllık CHP’yi yok etmek için dedikodulara ve trollerle, gizli tanık ve kalemini satmış köşe taşlarının tahrik ve algısıyla itibar suikastına baş vurdu.

Çaresiz kalan ve yeri göğü inleten kitlelere engel olamayan iktidar, sorunu çözmek için CHP’ye kayyım atamaya karar verince Özgür Özel, gerçek bir lider oldu.

Yarın yapılacak ön seçim ve dayanışma desteğini yok saymak için Saray Sultasının tezgahını bozarak boşa düşürdü:

6 Nisan’da seçimli olağanüstü kurultay kararı alarak şimdilik kurulan tezgâhı bozdu.

Bu koşullarda ne Kılıçdaroğlu ve efradı, nede başka hevesli kişiler bu kurultaya gölge düşüremez ve gereksiz polemiklere girmezler.

Çünkü böyle hata yapacak kim olursa olsun ne tarih affeder ne örgüt nede toplumda itibarları kalır.

SON NOT:

Ayalardır tüm yazılarımda ısrarla yazıp anlatıyorum.

Ülke elden gidiyor.

Kim haklı olursa olsun bu koşullarda bireysel mücadele olmamalıdır.

Hiç kimse bu koşullarda alınan bu önemli karara karşı “Ama, lakin, yani, şimdi….” gibi açıklamalarla leke ve gölge düşürmemelidir.

CHP’ kendine yakışanı yapmalı ve Cumhuriyeti kuran ve Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi olmanın bilinciyle hareket etmelidir.

CHP; hem Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkmalı hemde Türkiye Cumhuriyeti’nin laik ve çağdaş bir hukuk devleti olmasının yeniden temelini atmalıdır.

Bu zor günlerde ülkesine sahip çıkan, faşizme ve dikta anlayışına onay vermeyen yediden yetmişe tüm halklara teşekkür ederim.

En çokta kadınlarımıza, gençlerimizle, üniversitelere ve tüm kurumlara destek veren siyasi partilere teşekkür ederiz.

Yarın sabah herkes hasta olanlarda sedyeyle bile olsa bu desteği vermek için sandık başına gitmeli ve bu konuda mutlaka kendini sorumlu hissetmelidir.

Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.

GÜLER BUĞDAY