Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (Eğitim Gücü Sen), Genç Eğitim Sendikası ve Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖB-SEN) memura yapılan zamma tepki göstermek için basın açıklaması gerçekleştiriyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayında enflasyon rakamlarını açıkladı.
Açıklanan rakamlara göre memur ve memur emeklisine 6 aylık enflasyon farkı yüzde 11,54 zam yapılacak.
Yapılan zam sonrası en düşük memur maaşı 39 Bin 177 TL’den 43 Bin 698 TL’ye yükseltildi.
Yapılan zamma tepki gösteren öğretmenler iş bırakma kararı aldı.
İş bırakma kararını açıklayan Eğitim Gücü Sen, Genç Eğitim Sendikası ve TÖB-SEN basın açıklaması gerçekleştiriyor.
Yapılan açıklamaya Eğitim Gücü Sen Bursa İl Başkanı Okan Atar, Genç Eğitim Sendikası Sen Bursa Şube Başkanı Metin Öksüz ve çok sayıda sendika üyesi öğretmen katıldı.
Açıklamalarda bulunan Eğitim Gücü Sen Bursa İl Başkanı Okan Atar, “Vicdanın sesiyiz, bu daha başlangıç” diyerek “Evleri ısıtamayan faturalar memurlar için hayalden öteye geçemeyen bir yaşam standardı sunuldu. Tüm bunların karşısında bizler yalnızca geçim derdine düşürülmüş kesimin değil toplumun vicdanıyız. ENAG‘a göre yıllık enflasyon 83,40. TÜİK’in kendi açıkladığı rakam bile yüzde 44,38. Sözde zam adı altında belirlenen enflasyon farkı yüzde 11,54 ile bu oranın çok uzağındadır” dedi.
Ardından Atar, eline maaş bordrosunu alarak konusmalarını sürdürdü. Atar, ” Mevcut vergi dilimleri yüzünden zam aldığımızı sanırken yılın üçüncü ve dördüncü ayından itibaren yeni vergi dilimlerine girip sözde enflasyon farkıyla aldığımız maaş artışlarını vergi olarak geri ödeyeceğiz. Bu döngü emekçileri yoksullaştırmakta ve çalışma koşullarını her geçen gün daha da zorlaştırmaktadır. Adaletsizliklerin giderilmesi için önerilerimiz vergi diliminin yüzde 15’e sabitlenmesi ve daha adil bir vergi sisteminin hayata geçirilmesidir” ifadelerini kullandı.
Eğitimin Gücü, Genç Eğitim ve TÖBSEN Sendikaları Milli Eğitim Müdürlüğü önünde gerçekleştirdiği eylem ile Türkiye’nin gündemine damga vurdu! Eğitimin ve Bilim Gücü Sendika Bursa Şube Başkanı Okan Atar, TÖBSEN Bursa Şube Başkanı sekan Bebek, Genç Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Metin Öksüz memurların asrın felaketine sürüklendiğinin altını çizerek düşük maaş zammının olumsuz etkilerine dikkat çektiler. Bursa’da 220 bin civarında her kesimden memurun bulunduğunu ve il ekonomisini memurların ayakta tuttuğunu belirten sendikacılar bu etkenin esnaf üzerindeki yükünüde belirtti.
HAKKIMIZI İSTİYORUZ!
Sendikalar adına ortak metini Genç Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Metin Öksüz Bugün burada, eğitim çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarının korunması için haklı bir talebin sesi olmak üzere toplandık. Ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon, ne yazık ki eğitim çalışanlarının yaşam standartlarını derinden etkilemiştir. Yapılan maaş artışlarının yetersiz kalması, eğitim emekçilerimizi yoksulluk ve açlık sınırı arasında sıkışıp kalmaya mecbur bırakmıştır.
Bizler, öğrencilerimize en iyi eğitimi sunabilmek için fedakârca çalışırken, ekonomik kaygılarla boğuşmak zorunda bırakılmayı hak etmiyoruz. Geçim sıkıntısının her geçen gün derinleştiği bu süreçte, eğitim emekçilerinin ekonomik haklarının güvence altına alınması ve sosyal adaletin sağlanması bir zorunluluktur.
Kamu çalışanları toplu sözleşmede bizim asla kabul etmediğimiz ama yetkili-etkisizlerin altına imza attığı yüzde 6 zammın üzerine yüzde 5.54 enflasyon düzeltmesi aldı ve toplamda maaşlarında yüzde 11.54 artış oldu.
Bu sebeple, Genç Eğitim Sendikası olarak, 13 Ocak 2025 Pazartesi günü iş bırakma kararı aldık. Bu karar, yalnızca bizlerin haklarını savunmak için değil, aynı zamanda topluma daha iyi bir eğitim sunabilmek için bir adalet çağrısıdır.
Taleplerimiz açık ve nettir:
• Eğitim çalışanlarının maaşlarının insanca yaşam koşullarını sağlayacak düzeye çıkarılması,
• Yeniden değerleme oranının yüzde 43,93 olduğu, asgari ücretin- bizce de yeterli olmasa da- yüzde 30 artırıldığı bir durumda kamu çalışanlarının maaşlarında yapılan yüzde 11.54’lük bir artışı asla ama asla kabul etmiyoruz. Kamu çalışanlarına, yapılacak bir yasal düzenleme ile en az yüzde 30 refah payı verilmek suretiyle toplamda yeniden değerleme oranı kadar bir artış yapılması gerekmektedir.
Hatta biz diyoruz ki, öyle iki yılda bir toplanıp kamu çalışanlarına ne kadar zam verelim diye günlerce tartışmaya gerek yok! Bir yasal düzenleme yapalım, kamu çalışanları her yıl yeniden değerleme oranı kadar zam alsın… Böylece kaşıkla verip kepçeyle alma dönemi son bulacaktır…
• Enflasyon karşısında eriyen ücretlerin güncellenmesi,
• Sosyal adaletin sağlanması için gerekli düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi.
• Bilindiği üzere 2023 yılı Temmuz ayında kamu çalışanlarının maaşlarına 8077 TL ilave ödeme yapılmış, ancak bu ödeme memur emeklilerine verilmediği gibi kök maaşa da eklenmediği için mevcut kamu çalışanlarının emekliliklerine de yansımamaktadır. Yapılacak yasal düzenleme ile bu sorunun çözülmesini, ilave ödemenin kök maaşa eklenmesini ve emeklilerinde bu ilave ödemeden yararlandırılmasını talep ediyoruz…
• Eğitim çalışanlarına Ramazan ve Kurban Bayram’ında birer maaş ikramiye verilmesini talep ediyoruz…
• Büyükşehirlerde görev yapan tüm eğitim çalışanlarına kalkınmada öncelikli bölge tazminatından az olmamak üzere “Büyükşehir Tazminatı” ödenmesini talep ediyoruz…
• Sözleşmeli personelin kadroya geçme süresinin 3+1’den 1+1’e indirilmesini ve becayiş hakkı verilmesini talep ediyoruz
• Kamuya alımlar ile görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında mülakatların kaldırılmasını talep ediyoruz…
• Eğitime hazırlık ödeneğinin tüm eğitim çalışanlarına verilmesini talep ediyoruz…
Değerli meslektaşlarım, unutmayalım ki dayanışma ve kararlılık, haklarımızı savunmanın en güçlü yollarıdır. Birlikte sesimizi yükseltirsek, çözüm üretmek zorunda olanların bizi görmezden gelmesi mümkün olmayacaktır.
Bu haklı mücadelemizde yanımızda olan tüm destekçilere teşekkür ediyor, eğitim emekçileri olarak hep birlikte daha aydınlık yarınlara ulaşacağımıza inanıyorum.
Teşekkür ederim.” dedi.