Yerel basınımızın usta kalemi ve bilge araştırmacı gazeteci Bursa Vatan Medya Gurubu yazarlarından Bahri PALAS ‘ın kaleminden…
Bu günkü konumuz ekonomimiz içerisinde nakitsiz toplum ve elektronikleşme. Bu projemi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bir düşünüyorum da ;
Her şey elektronik olmuş. Kağıt fatura, kağıt irsaliye, kağıt fiş olayı yok. Her şey elektronik olmuş.
İlginç, düşündükçe gayet akla yatkın.
Mutlaka her yeniliğin avantajlarının yanında dezavantajları da mutlaka vardır ama yine de teknoloji her zaman toplumlara cazip gelmiştir.
Kağıt paranın piyasalardan bir çekildiğini düşünelim.
Herkese birer adet banka para kartı verilse.
Hatta kimliklerimize ehliyet ile birlikte bu para kartları da otomatik olarak yüklense.
Düşünelim bakalım. Bir ay boyunca ya da günlük olarak bir yerde çalıştık. Paramız hesabımıza yatacak. Cebimizde katiyen bir lira para taşımayacağız. Bozuk paraların delmiş olduğu pantolon ceplerimiz şöyle bir rahat nefes alacak.
Hem sahi; cebimizde taşıdığımız bu paralar acaba kaç el değiştirmiştir. Kim bilir hangi hasta insanlar bu paralar ile temas kurmuştur. Ve biz her ödeme yaparken elimizi her cebimize attığımızda bu kirli paraları sayıyor kısaca onlara her seferinde defalarca dokunarak o mikropların yayılmasına sebep oluyoruz. Hiç te hijyenik değil bence. Çokta ilkel olduğunu söylesem kabalık etmemiş olurum umarım.
Markete gidip alış verişimizi yaptık çıkışta kasiyer tek tek aldıklarımızı hesaplıyor ve kart ile ödeme yapacaksak pos cihazını bize doğru çeviriyor. Biiiipp sesini duyar duymaz kartımızı çekip cüzdanımıza yerleştiriyoruz. Evet bu işlemlerin çoğunu nakitsiz para olmaksızın kart ile yapıyoruz. Bankalar bu teknolojiyi güzel yakaladı. Çünkü bir iki banka haricinde tamamı özel ve yabancı sermayeli kuruluşlar. Her şeyden tasarruf etmeleri gerekiyor. Ama bizim milli değerimiz olan Ekonomimizin can damarı maliye nedense hala kağıt ortamını seviyor.
Lakin o ödemeyi yaptığımızda fişi kağıt ortamda yazar kasadan çıkartmasalar da o da elektronik ortamda TC’mize gelse. Hiç fiş düzenlenmese , kağıt kullanılmasa. O kadar çok fiş kesiliyor kısaca kağıt kullanılıyor ki yazık günah. Ker kullanımda çöpe attığımız kağıt için bir sürü ağaç kesiliyor ve bu ağaçlar ziyan olup gidiyor.
Evet bir tarafımız çevreci elbette şüphesiz ama yine de konumuzun dışına pek çıkmayalım.
Diyelim ki nakitsiz topluma dönüştük.
Her iş yeri sahibinin artık bir şahsına ait birde işyerine ait ticari hesabı var ve her sattığı ürün kart vasıtasıyla ticari hesabına aktarılıyor.
Ne güzel değilmi. Ay sonu geldiğinde ne kadar gerçek satış yapmış , ne kadar vergi ödemesi gerekli hepsi ap aşikar ortada. Vergi düşürmek için katlanılan bir sürü Ali Cengiz oyununa da bakın gerek kalmadı.
Gerçek ne kadar satışı varsa o kadar gerçek vergisini ödemek için muhasebeci arkadaş beyannamesi gönderdi.
İşletmecinin gönlü rahat, devletimizin vergi açısından gönlü rahat vallah muhasebecinin de rahat olur. Kişi kendinden bilir işi.
Bu anlattıklarım işletmeler tarafından nakitsiz toplumun faydalarını anlatan bir yazı. Bir de olaya büyük pencereden bakalım. Devletimiz olarak bakalım. Devlet önemli . O bizim başımızda çatımız. Çatı yıkılırsa darmadağın oluruz Allah muhafaza. Lakin ara sıra kiremitleri tamir etmek gerekir.
Şimdi devletimizin gözüyle bakıyoruz.
Kim ne kadar gelir elde ediyor. Şöyle anlatayım. İşveren senin maaşını asgari ücretten ödeyeyim fazlasını elden al dönemine elveda. Devletimizin herkesin aldığı paradan bir kere bilgisi olacak.
Sonra sen bu paraları bakalım nerelere harcıyorsun. Bu ülkenin harcama yapma eğilimini buradan kolaylıkla takip edebilecek devletimiz yada maliyemiz. Alkole fazla mı ödeme yapıldı sorun yok vergisi arttırılabilir. Kitap alma eğilimi mi düşük kaldı; vergileri sıfırladığımız gibi, her kitap başına sevgili devlet babamız yüzde yirmibeş kitap desteği ile çok ucuza kitap alıp okuyacağız ama bu kitaplarda bir zahmet kağıt olmasın bunlarda sesli kitap formatında elektronik yayınlar olsun.
Çok mu ev sahibisin vergilerin de çok olmalı bence, tek evi olana göre. Her şeyin daha bir şeffaf olacağını düşünüyorum nakitsiz toplum projem yada hayalim ile bilmem sizde bana katılıyormusunuz.
Dönem dönem kafamdakileri buralardaki köşe yazılarım ile size aktaracağım.
Sevgiler….