Yerel basınımızın usta kalemi ve bilge araştırmacı gazeteci Bursa Vatan Medya Gurubu yazarlarından Bahri PALAS makalesinde;

Melamilik nedir , ne değildir başlıklı pazar yazılarımın ilkiyle sizlerle birlikte olmanın sonsuz mutluluğunu yaşamaktayım. Temennim odur ki ; yazılarımı keyifle okur ve sizlerde düşüncelenizi ve bilgilerinizi benimle paylaşarak hem zengin bir yazı hemde menfaatsiz , çıkarsız gönül dostlukları kurmuş oluruz . Malümunuz üzere de Melamilik bazı kesimler tarafından yanlış anlatıldığı gibi bazı kesimler tarafından da dinin içerisinde ki sapkın gruplar olarak düşüncelerde yerini almıştır. İnşallah bu yazılarımız ile yanlış düşünceler gidecek hak ve hakikat tecelli edecektir.

Melamilik şudur yada budur diye ahkam kesmek yerine bu işin üstadı olarak anılan isimlerin, sözlerini sizlerle paylaşarak bizde nice zevk edilmiş , nasıl anlaşılmış düşüncesi ilesohbet tadında yazarken ,  sizlerinde zevklerinizi ve bilgilerinizi okuyucu dostlarımızla paylaşmak suretiyle gönülden gönüle manevi bir köprü inşaa etme niyetindeyim. Umarım tarafınızdan yeterli ilgi ve alakayı görür yazılarım..

Yazıma ilk Melamet Deryasının Amirallerinden biri olan Mısri Niyazi Efendi Hazretlerinin bir mısrası ile başlamayı uygun gördüm. HER SÖZÜ HAZRETİN ELMAS YAKUT DEĞERİNDE LAKİN BAZI BEYİTLERİ VAR Kİ BENİ BENDEN ALIP SoNSUZLUK DERYASINDA KAYBOLMAMA SEBEP OLMUŞTUR.

Haydi bismillah başlıyoruz…..

Arifin mutlak kelamın duymağa irfan gerek,

Sırrı muğlaktır gönülde zevk ile vicdan gerek.

Arifin sözlerini yine aynı yollardan, aynı tedrisattan, aynı ilimden, aynı meratiplerden geçmiş  zahiri ve batıni ilmlere vakıf arif olan işi bilen kişiler anlayıp bilebilir

İYİDE ARİF NE DEMEK ?

Mısri Niyazi hazretleri bu beyitinde Arif ismini kullanarak başlamıştır.

Kur’an’da Arif ismi geçiyor mu?

Arif ismi doğrudan Kuran’da geçmeyebilir, ancak “arif” kelimesinin kökü olan “arafa” Arapça’da “bilmek” anlamına gelir ve Kuran’da bu kökten türeyen kelimeler mevcuttur.

Arif ismi, arapça kökenli bir isimdir. Arif isminin iki ayrı anlam ifadesi bulunmaktadır.

*İlkin çok anlayışlı kişi veya sezgili kimse şeklinde kullanılırken;

*Diğer bir anlatımla bilen, bilgi sahibi, irfanlı kimse ya da bilgili anlamlarına da gelmektedir.

Arifin mutlak kelamını duymağa’da irfan gerekirmiş diyor hazret ;

İRFAN da ne ola o vakit. ?

‘’İRFAN’’ gönülde sır içerisinde bir sırdır , havama kapalı bir sırdır dersek daha doğru olur zannedersem ancak ve ancak gönül yumşaklığı , bir tutam tasvvufi bilgi , katıksız safiyane vicdan ve bütün hayal dünyasını kıskandıracak zevk deryası ile bilinilebilir. Rabbimizin izin ve müsaadesi ile bu mertebelere erişilebilir ve dünya nimetleri ile kıyaslanamayacak kadar harika zevk deryalarında yüzebilir insan.

Arifin her bir sözünü duymaya insan gerek’ der Niyazi-i Mısri.

Sakın ola yanlış anlayıpta kızmayın şu fakire . Kimseye farklı bir gözle bakma gibi bir niyetimiz bulunmamaktadır. Birde bizim gözümüzle , bizim sözümüzle şerh edelim dedik koca üstadın yılların eskitemediği beyitlerini.

Herkes konuşuyor herkes çok şey biliyor ama kimse dinlemiyor kulak vermiyor kimseye ;

Herkes günlük koşuşturmaların içerisinde farkında olmadan kaçırıveriyor hayatı , Arkadaşlarla dostluğu , Ana ve baba aile içerisindeki sevgi saygı ve o muhabbetin sıcaklığını . Herkes bu engamede bir çok şeyi kaçırdığı gibi beyitlerini yazmaya çalıştığım bu yüce gönüllü şahsiyetlerin bizlere anlatmak istedikleri sırları ve lütuflarıda hoyratça umursamadan farketmeden görmeden geçip gidiyor.

İşte tam bu noktada bir farkındalık oluşturabilir sizleri de bu dünyanın içerisine sokarak burada yaşatarak anlaşılabilir bir hale getirebilirsem inanın dünyanın en meded şahsiyeti ben olacağım.

Bu haftaki yazımı okuyucu sayımız biraz daha belirginleşinceye kadar , hem biraz kısa , hemde biraz sığ tutacağım. İlerleyen günlerde yola tam gaz revan olacağız inşallah.

Hayırlı Pazarlar dilerim….