Köşe yazarımız Zeki Baştürk makalesinde;
Son günlerde herkeste bir sevinç, bir mutluluk. Yüzler gülüyor, bayram havası esiyor her yerde. Sınır kapılarında yoğunluk varmış. Davetsiz konuklar ülkelerine dönüyorlarmış. Acaba gerçek böyle mi?
“Giderlerse gitsinler” denildi. Gittiler. Sevdiklerini bırakıp da gittiler. Dağ gibi babasını, sarıp sarmalayan annesini, gözünden sakındığı kardeşini bırakarak gittiler. Çocukluğunu, gençliğini, bırakıp da gittiler. Çocukluğunun geçtiği köyünü, sokağını, saklambaç, birdir bir , futbol oynadığı arkadaşlarını bırakarak gittiler.
Okulunu, öğretmenlerini, anılarını bıraktılar geride. Emeklerini bıraktılar, umutlarını bıraktılar, geleceklerini bıraktılar. Uğruna ölmeyi düşledikleri yurtlarını, gururla izledikleri gönderde dalgalanan şanlı bayrağımızı bırakıp da gittiler. Arkalarına bakmadan gittiler hem de. Bir daha geriye dönmeyi düşünmeden.
“Giderlerse gitsinler” dediler. Onlar da bu söze uyarak gittiler. Önce sağlığımızı emanet ettiğimiz doktorlarımız gitti. Ardından mühendisler, mimarlar, yazılım ve bilgisayar uzmanları gitti. Bilim insanları, araştırmacılar, sanatçılar, yazarlar, gazeteciler gitti. Geleceğimizi kuracak olan, cumhuriyetimizi koruyacak ve sonsuza dek yaşatacak olan gençler gitti.
Onca emekler, onca çilelerden sonra okulu bitirip iş bulamayanlar gitti. KPSS’de en yüksek puanı aldıkları halde mülakatta elenenler gitti. Yurt bulamayanlar, yurt ücretini karşılayamayanlar, karnını doyuramayanlar gitti. Umutlarını tüketenler, yarınlara olan inançlarını yitirenler gitti. Düşüncelerini, duygularını açıkça söyleyemeyenler gitti.
Gidenlerin her biri ülkesini seven, ailesine ve halkına hizmet etmek için yanıp tutuşan yurtsever insanlardı. Gidenlerin her biri, aydınlık yüzlü, aydınlık düşünceli kişilerdi. Ülkenin en çalışkan, en başarılı, mesleklerinde en iyi olanlardı. Zeki, çalışkan, dürüst, erdemli , özveriliydiler. Ülkenin kalkınması, halkın refah içinde mutlu biçimde yaşamasından başka dertleri yoktu. Halkın sorunlarını, dertlerini kendi derdi gibi görenlerdi onlar. Gerçek aydın, gerçek yurtseverdiler.
Gidenlerin yerine yenileri geldi. Geldiler gelmesine ama gidenlerin yeri doldurulamadı. Gidenler kadar üretken olamadı gelenler. Ülkemize hizmet etmek yerine bizden hizmet bekler oldular. Bizler konuk severiz ama bize yük olanları, sırtımızdan geçinenleri sevmeyiz.
Biz de şimdi diyoruz ki, ülkelerinin başka uluslar tarafından işgaline ses çıkarmayan, yurtları uğruna savaşmayan, işgale alkış tutan, bunun için bayram yapanlar ;
Giderlerse Gitsinler!