Zeki Baştürk yazdı; ANAHTAR PARTİ , KİLİDİ AÇACAK MI?

Zeki Baştürk yazdı; ANAHTAR PARTİ , KİLİDİ AÇACAK MI?

Köşe yazarımız Zeki Baştürk makalesinde;

Merinos (AKM)  Atatürk Kültür Merkezi Yıldırım Salonu. Gelenleri karşılama ve ilgi güzel. Görevliler , masalarına dek eşlik ediyorlar konukların. Masalar onar kişilik biçimde düzenlenmiş.
Basına,  kürsüye en yakın yerde onar kişilik iki masa ayrılmış. Basına önem ve değer verildiği bu düzenden  belli oluyor.

Kürsüde  Türk bayrağı ve Atatürk fotoğrafları var. Sadelik var. Abartı yok.

Yavuz Ağıralioğlu’nun salona girişi görkemli oldu. Karşılıklı iki sıra halinde dizilmiş kalabalığın içinden geçerek girdi salona.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra kürsüye ilk çıkan İl koordinatörü Fikret ASLAN oldu. Sokağın sesini mecliste duyurmak  için bu yola çıktıklarını söyledi.

Umutların lideri, 21. yüzyılın lideri diye tanıtılan Yavuz Ağıralioğlu ,
“Şanlı ulusun bir evladı olarak kürsüdeyim” diyerek başladı konuşmasına.

“Sade bir yurttaş olarak karşınızdayım. Ben haddimi bilirim.” dedikten sonra dünya lideri diye anılanlara göndermelerde bulundu.

Dünya lideri, pandemi döneminde yurttaşlara
IBAN numarası gönderen değil, işvereni, köylüyü, esnafı, öğrenciyi parasal yönden destekleyen liderdir.
Dünya lideri,
depremde yabancı ekiplerden ,
herkesten önce ekip gönderen, yardıma koşan kişidir.
Dünya lideri,
gençlerimizi konsolosluk önlerinde vize bekleyen olmaktan çıkaran, onların işini kolaylaştıran kişidir.
Ekmekler küçülmüşse, insanlar ekmek alamıyorsa,
Çocukların umudu tükenmişse, eğitim hakları elinden alınmışsa, üretici satamıyor,  tüketici alamiyorsa o ülkede dünya lideri yoktur.  Halkın , böyle yetersiz, beceriksiz siyasetçiye kızma hakkı vardır.

Tarihsel kültürümüzde Bursa’nın önemine de değindi. “Bursa, Osmanlı İmparatorluğunun genişlemesinde ve gelişmesinde önemli bir yer tutar. Bu nedenle ilk toplantımızı burada , Bursa’da yapmayı uygun gördük. Bursa, ayağa kalkmanın, yeniden dirilişin simgesidir ve merkezidir.” diyerek Bursa’ya övgüler düzerken şimdiki Bursa’nın plansız büyümesini de eleştirdi.

Bir ülkeyi yönetmek için plan ve programın önemini ve gereğini anlattı. Plansız büyümenin kentlere ve ülkemize vereceği sıkıntılardan söz etti.

Siyasetin ve siyasetçinin ülke yönetiminden çok kişisel çıkarlar için uğraştığına, ülkücülerin, solcuların ideallerinden uzaklaştığına,  din adamlarının dinden çok ticaretle iç içe olduğuna, tarikat ve cemaatlerin dinden uzaklaştıklarına ,  toplumda ahlaki açıdan bir çöküş yaşandığına vurgu yaptı.

Bundan daha iyisi olur mu?
Daha iyi yönetilir mi? Daha dürüst, daha adil bir yönetim olur mu?
Bu soruların yanıtını bulmalıdır siyaset. Biz bu soruların yanıtını biliyoruz. Bunun için diyoruz ki!
Yeniden dirilmeliyiz.
Yeniden toparlanmalıyız.
Bu ülkede akla, akılcı bir yönetime gereksinim var. Sorumlu insanlara , duyarlı insanlara gereksinim vardır.

“Daha iyi bir ülke mümkün müdür ? sorusunun yanıtını verecek kadrolara, sorumluluk sahibi insanlara gereksinimi vardır. Bunun için çıktık yola. ” diyerek konuşmasını tamamladı.

Salonda coşku olmasa da yoğun bir katılım vardı. Bakalım siyasette yeni bir soluk olabilecek mi? Bu sorunun yanıtını zaman gösterecek.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?