Şehir plancısı Bayram Vardar, Bursa’nın geleceğine ilişkin önemli uyarılarda bulundu.
TR Düşünce Kulübü’nün programında konuşan Vardar, modern şehircilik tarihinin en ünlü figürlerinden İtalyan mimar ve şehir plancısı Luigi Piccinato’nun, 1958-60 yılları arasında Bursa üzerinde de çalıştığını hatırlattı. Bunun sonucunda da Bursa Nazım İmar Planı’nın ortaya çıktığını belirten Vardar, “Doğru şehircilik anlayışının parlak bir örneği olan 1/10.000 ve 1/4.000 ölçeklerindeki yeni plan 1985 yılında şehrin nüfusunu 250.000 kişi olarak önermiştir. Fakat yerel yöneticiler ve rant çevreleri planın uygulanmasına izin vermemiştir. 1985 yılında Bursa’nın nüfusu 650.000 kişiye ulaşmıştır” dedi.
‘DEPREM BİZİ GÖZ ARDI ETMEYECEK…’
Konuşmasını, “Yakın gelecekte en çok üzerinde durmaları gereken konu; ‘şehir yaşamının gerektirdiği çok genel konforu sunmaktan uzak kentlerimizin mevcut yapı stoğunun yenilenmesi ve depreme duyarsız şehirlerimizin yenilenmesi olmalıdır” diyerek sürdüren Bayram Vardar, “Özetle ama konforsuzluğundan dolayı ama dayanıksız yapılarından dolayı şehirlerimizin yenilenmesi konusu yakın gelecekteki yegâne meselemiz olacaktır. Konfor eksikliği göz ardı edilse de deprem bizi göz ardı etmeyecek, bu kesin” ifadelerini kullandı.
‘EN AĞIR CEZA VERİLMELİ…’
İmar ve planlama faaliyetlerinin, kapsamı nedeniyle çok disiplinli teknik bir konu olmakla birlikte siyaset alanının da sinir uçlarına dokunması nedeniyle yerel ve ulusal siyasi aktörlerin de malzemesi konumunda olduğunu anlatan Vardar, “O nedenle, imar ve planlama faaliyetleri rant aracı olarak görülmemeli. Çok parçalı uygulamalardan kurtarılarak imar ve planlama hareketlerine yönelik kabul edilmiş mevzuata aykırı hareket edenler tarafından işlenen suçlar ‘şehre karşı işlenen suçlar’ olarak kabul edilip siyaset üstü değerlendirilerek en ağır ceza ile cezalandırılmalıdır” diye konuştu.
ONLARCA DEPREM FAYININ OLDUĞU YERDE TÜM SANAYİYİ TOPLAMAK BEKA SORUNU
Deprem açısından en resmi iller arasında bulunan Bursa’ya yönelik uyarılarında sanayiye de özel bir parantez açan Bayram Vardar, şunları kaydetti: “Sanayi sektörü, istihdam arzında sebep olduğu yoğunluk nedeniyle göçü çok etkileyen bir unsur olduğu için, Alman şehirlerinde olduğu gibi sanayi sektörü ulusal boyutta desantralize edilmeli. Tüm sanayii bir bölgede toplamak, hele bu bölge onlarca deprem fayının bulunduğu bir alansa, burada Beka sorunu vardır.”
AFET ÖNCELİKLİ DÖNÜŞÜM
Bayram Vardar, “Rant odaklı, kentsel dönüşümü dayatan 6306 sayılı Afet Kanunu’nu çöpe atıp; her karış kent toprağını imara açılacak arsa olarak gören, yoğunluğu arttırıcı gayrimenkul geliştirme projeleri yerine, dayanıklı kentler yaratmak üzere afet öncelikli bir dönüşüm sağlamalı” dedi.
