Bursa’da Yıldırım Belediyesi, mahkeme kararına rağmen binaları yıktı. Geçmiş dönem Gelecek Parti Yıldırım İlçe ve Belediye Başkan adayı Ercan Sönmez ilçenin kronik sorunlarının çözülmesi gerekirken belediye bürokratlarının suni gündemle ilgilendiğini iddia etti. Sönmez; Yıldırım için kurulan “Yıldırım İçin El Ele Platformu” yapmış olduğu incelemeler neticesinde elde ettiği bulgular için;
Yıldırım’da Kaçak Yapılaşma ve Çifte Standart Sorunu: 22Yıldır Çözüm Bekleyen İmar ve Planlama Krizi
Yıldırım ilçesi, 71 mahallesiyle geniş bir yerleşim alanına sahiptir ve özellikle “Yolun Altı” olarak bilinen Vakıf, Samanlı, Vatan, Çelebi Mehmet ve Sakarya mahalleleri tarıma elverişli arazileriyle ön plana çıkmaktadır. Geçmişte elma, armut, şeftali gibi ürünlerin yetiştirildiği bu bölgeler, plansız ve izinsiz yapılaşmanın hedefi haline gelmiştir. 22 yıldır Ak Parti yönetimindeki Yıldırım Belediyesi, tarım arazilerini korumak ve yerel halkın yararına kullanmak yerine, imar planı olmaksızın, ayrıcalıklı kişi veya gruplara devasa fabrikaların kurulmasına göz yummaktadır.
Kaçak Yapılaşmaya Göz Yuman Belediyenin Çifte Standartı
Belediyenin kendi eliyle bağış adı altında makbuz keserek bu kaçak yapıları görmezden gelmesi, çifte standartlı bir belediyecilik anlayışını gözler önüne sermektedir. Oysa Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 56. maddesi, “herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğunu” ve çevreyi korumanın devletin sorumluluğunda olduğunu açıkça belirtmektedir. Ancak belediye, imar planı olmayan bu bölgelerde tarım arazilerini korumak bir yana dursun, bu arazilerdeki kaçak yapılaşmaya göz yummakta, hatta son dönemde bu yapılar için ruhsat taleplerinde bile bulunulmaktadır.
Belediyenin Çifte Standardı Yasalara Aykırı
Tüm bunların yanı sıra, belediye bu kaçak yapılara karşı çifte standart sergileyerek “tarım arazilerinde kaçak yapı yapmak suçtur” diye tabelalar asmaktadır. Ancak aynı belediye, bağış adı altında kaçak yapılara göz yumarak kendisiyle çelişen bir politika izlemektedir. Türk Ceza Kanunu’nun 184. maddesi “kaçak yapı yapan ve buna göz yuman kamu görevlilerine” cezai yaptırımlar öngörmektedir. Belediyenin bu tutumu, hukuka ve kamu yararına aykırı bir uygulamayı sürdürdüğünü ortaya koymaktadır.
İmar ve Planlama Sorunları İşletmeleri Zor Durumda Bırakıyor
Özellikle imara açılmamış bölgelerde faaliyet gösteren, vergi levhasına sahip ve ticaret odasına kayıtlı işletmelerden iş yeri açma ruhsatı talep edilmesi, hukuki açıdan da çelişkili bir yaklaşımdır. Devlete vergi veren ve çalışanlarının sigorta yükümlülüklerini yerine getiren işletmeler, plansız yapılaşma yüzünden mağdur edilmektedir. Anayasamızın 173. maddesi, “devletin, esnaf ve sanatkârları korumak ve desteklemekle yükümlü olduğunu” belirtmektedir. Yıldırım Belediyesi’nin bu işletmelere yönelik katı ve çelişkili tutumu, hem bu anayasal yükümlülüğü ihlal etmekte hem de işletmeleri zan altında bırakmaktadır.
Yıldırım İçin Gereken Hukuki Çözümler
Yıldırım Belediyesi’nin, bölgenin ihtiyaçlarına uygun bir imar ve planlama süreci başlatarak, kaçak yapılaşmanın önüne geçmesi zorunludur. Belediye, imar planı olmayan alanlarda tarım arazilerini korumalı, yasalara aykırı yapılaşmaya göz yummamalı ve adil bir belediyecilik anlayışıyla, bölge halkının ve işletmelerin mağduriyetini gidermelidir. Kamu yararına yönelik etkin bir imar ve planlama sürecinin başlatılması, ilçemizin geleceği ve halkın menfaati için elzemdir.
Yıldırım’da Adaletli, Şeffaf ve Hukuka Uygun Bir Belediyecilik Anlayışını Talep Ediyoruz!