Köşe yazarımız Zeki Baştük makalesinde;

Bu sabah, her günden daha erken kalktım. Çünkü bu gün, en büyük devrimciyi selamlayacaktım. Tarihin yetiştirdiği en büyük kahramanı , devrimciyi selamlamak için düştüm yollara.

Sabah 08.30 Atatürk Anıtına insanlar gelmeye başlamıştı bile. Anıtın çevresi düzenlenmiş, çiçeklerle bezenmişti. Her zamankinden daha bir özenle hazırlanmıştı her şey.

Saat 09.00 a doğru insanlar akın akın geldi ve bir anda her yer insan seline dönüştü. Geçen yıllarda bir avuç insanın katıldığı törenlere bu yıl yığınla insan katılmıştı. Madalyalarını takmış gaziler, her yaştan insanlar, bebek arabalarıyla gelen kadınlar, şık giysileriyle dikkat çeken gençler, alanı hınca hınç doldurmuştu.Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosunun önüne dek taşmışti kalabalık.

Çelenklerin konulmasıyla tören başladı. Sirenler çalmaya başlayınca orada bulunanlar, onurlu, gururlu, dimdik, saygı ve sevgiyle selama durdular bu eşsiz insanın önünde. Bu ne büyük sevgi, bu ne yüce saygı. Hiçbir lidere, öndere, kişiye duyulmayan bir sevgi, bir saygı bu. İçten gelen, karşılıksız bir sevgi.

Alandaki tören, İstiklal Marşı’nın okunmasıyla sona erdi. Buradan Tayyare Kültür Merkezine geçildi. Saygı duruşu yapılıp İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Hasan Ali Yücel Anadolu Lisesi öğrencilerinin hazırlayıp sunduğu orotoryayi izledik. Öğrencilerin içtenlikli, coşkulu ve duygulu okudukları şiirlerden bir kez daha gördüm ve anladım ki Atatürk ölmedi. Atatürk, yüreklerde, gönüllerde yaşıyor. Her gün yeniden doğuyor. Ulusumuz, her gün  daha iyi anlıyor değerini. Tüm unutturma çabalarına, yok sayma girişimlerine karşın daha çok sahip çıkıyor Ata’sina, devrimlerine ve Cumhuriyet kazanımlarına.

Çünkü Atatürk sonsuzluk demek. Sonsuza dek yaşayacağımıza söz verdiğimiz cumhuriyet demek.
Çünkü, Atatürk bağımsızlık demek. Tutsakliktan kurtulmak, insanca yaşamak demek.
Atatürk, doğmalar, hurafeler değil, bilim ve  sanat demek. Bilimin en gerçek yol gösterici olduğuna inanmak demek.
Atatürk,  uygarlık demek, çağdaşlık demek, kulluktan çıkıp özgür bireyler ve yurttaşlar yaşamak demek.
Atatürk, geçmiş değil, bir gelecek. O’nun aydınlığı, O’nun ilkeleri ve O’nun devrimleri ile geleceğimize yön vereceğiz. O’nu anmak değil anlamaya çalışmak bizleri çağdaş uygarlık düzeyine ulaştıracak.

Bugün çok mutluyum. Bugün çok sevinçliyim. Bugün çok onurlu ve gururluyum. Bugün bir kez daha gördüm ve anladım ki Atatürk yüreklerde yaşıyor. Atatürk içimizde her gün biraz daha büyüyor.

Bugün bir kez daha gördüm ve anladım ki
“Gökte yıldız denizde kum tükenir
Mustafa Kemaller tükenmez.”