Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 86. yıldönümünde ”10 Kasım Atatürk’ü Anma Töreni” Tan Okulları Özlüce Kampüsünde gerçekleştirildi. Tan Okulları Özlüce öğrencileri ve öğretmenlerinin gerçekleştirdiği etkinlikte Başöğretmen Atatürk’ün vizyonunu Atatürk’ün dünyaya örnek olan sözleri tekrar hatırlatıldı. “Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim düşüncelerimi anlıyorsanız bu kâfidir” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonu, hayata bakışı, liderliği öğrenciler ve öğretmenler tarafından Bursa halkına kapsamlı bir etkinlikle sunuldu.
Zamanın ilerisinde yaşayan, ülkesinde yaptığı yeniliklerle, devrimlerle tüm dünya ülkelerine de öncülük eden Başöğretmen, “Tek bir şeye ihtiyacımız var, o da çalışkan olmak “ diyordu.Kendi yaşam felsefesini gençlere vasiyet eden Atatürk, gerçek mücadelenin bilim ve eğitim alanında verileceğini belirtmişti. Sanata ve sanatçıya sahip çıkan, gerektiğinde cephede savaşan, gerektiğinde zeybek oynayan, gerektiğinde vals yapan, “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” diyen büyük önder; “Şimdiye kadar uygulanan eğitim ve öğretim yöntemlerinin milletimizin geri kalmasında en önemli etken olduğu kanısındayım. Onun için bir milli eğitim programından söz ederken, eski devrin boş inançlarından ve yaratılışımızla hiç ilgisi olmayan yabancı fikirlerden, doğudan ve batıdan gelebilen bütün etkilerden tamamen uzak, milli karakterimiz ve milli tarihimizle uyumlu bir kültür kastediyorum. Çünkü milli dehamızın gelişmesi ancak böyle bir kültür ile sağlanabilir” diyerek ülke insanına olan güvenini vurgulamıştı.
Türk gençliğine sahip çıkan Atatürk, eğitimle ilgili önemli devrimleri gerçekleştirmişti. Geleceğe dair bilgece yaklaşımı sayesinde Ulu Önder Türk milletinin, gençliğe çok değer vermesi
gerektiğinin altını çizmiş ve şu unutulmaz sözleri söylemişti: “Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça, muharebe meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin
kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuna bağlıdır. Öğretmenler her fırsattan yararlanarak halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutan bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır. Öğretmenler! Yeni nesli, Cumhuriyet’in fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle orantılı bulunacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister! Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir… Sizin başarınız, Cumhuriyet’in başarısı olacaktır. Geleceğin güvencesi sağlam temellere dayalı bir eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır. Milli Eğitim programımızın, Milli Eğitim siyasetimizin temel taşı, cahilliğin yok edilmesidir. Cahillik yok edilmedikçe, yerimizdeyiz… Milli Eğitim´in gayesi yalnız hükümete memur yetiştirmek değil, daha çok memlekete ahlâklı, karakterli, cumhuriyetçi, inkılâpçı, olumlu, atılgan, başladığı işleri başarabilecek kabiliyette, dürüst, düşünceli, iradeli, hayatta rastlayacağı engelleri aşmaya kudretli, karakter sahibi genç yetiştirmektir. Bunun için de öğretim programları ve sistemleri ona göre düzenlenmelidir.”
10 Kasım 1938’den bu yana 86 yıl geçti… Ancak Tan Okulları Özlüce öğrencileri, öğretmenleri ve yöneticileri Atatürk’ü hiç unutmadı. Ulu Önder’i daima hatırlayıp onun izinde yürüyeceklerini yüksek sesle söyleyen gençler ve eğitimciler Atamıza olan bağlılıklarını şu sözlerle vurgulayarak etkinliği bitirdiler: “TAN OKULLARI ÖZLÜCE olarak, Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda, onun gösterdiği hedefe durmadan yürüyen Türk Milleti’nin evlatları olduğumuzun bilincindeyiz. Cumhuriyetimizin neferleri yolundan yürümeye devam ediyor. Bugün seni anmak demek, emanetlerine sahip çıkmak demektir. Rahat Uyu Atam”.