Esenyurt Belediye Başkanı Profesör Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyum atanmasının ardından Batman, Mardin ve Halfeti’ye de kayyum atanmasının perde arkasında hangi gerçekleri görüyor? Yol haritası ne olacak?

CHP’ye Cumhurbaşkanı adayını belirle ve ilan et baskısı mı var?

Kayyum atamaları, MHP Lideri Bahçeli’nin Öcalan’ı Meclis’e çağırması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bahçeli’yi desteklemesi ile hareketlilik kazanan olası diyalog sürecini başlamadan bitirdi mi?

CHP, enflasyon ve vergi yükü altında ezilen geçim derdindeki halka nasıl bir çıkış yolu vadediyor?

Erken seçim beklentisi var mı, CHP’nin oyları ne durumda, anketler ne söylüyor?

Duayen Gazeteci ve Sözcü Yazarı Uğur Dündar soruyor, CHP Genel Başkanı Özgür Özel Arena’da yanıtlıyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, canlı yayında öne çıkan açıklamaları şöyle;

– Hatay’a o kadar çok titizlendik ki, o kadar çok aman hata yapmayalım dedik ki. Bu noktada o doğru adayı belirleme noktasında da, Hatay’ın duygularını anlama, doğru işleri yapma konusunda eksik kaldık. Hatay’ı süreci doğru yürütemediğimiz için kaybettik. İki bin oyla kaybedildi, kaybedilmedi. Elindeki belediyeyi tamam hile oldu, itirazlarımız kabul edilmedi, vali il başkanı gibiydi falan mazereti yok. Hatay’ı kaybetmeyeceksin bu büyük üzüntüm.

– Dilruba kardeşimiz yaptığı bir sokak röportajından içeri girdi. Ben kendisini cezaevinde ziyaret ettim. Ona dedim ki “Çok yakında serbest kalırsın”. Dilruba’ya çıktığında sözlerimin arkasındayım ama sözlerimi öyle çarpıttılar ve öyle bir yerlere gitti ki, AKP’li seçmenlerin kalbinin kırıldığını görüyorum, onlar hakkını helal etsinler diye başla dedim. O da çok uygun karşılamıştı. O aslında Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu bir şeydi. Gencecik bir kadını şeytanlaştırdılar. Saatler sonra serbest kaldı. Yatarı olamayan bir suç, ana muhalefet lideri de gidince serbest bırakıldı. Bu işin doğru tarafı. O gün fuar açılışı var konuşma yapacağım. Bir baktım yanımda boş bir koltuk, size bir sürpriz var dediler. Dilruba, geldi ve oturdu. AKP’ye hareket ettiği düşünülen birisinin protokole oturması ve sözlerini düzeltmeden oturması yanlış oldu. Gönül kırdı.

– Kayyum meselesi çok ciddi bir mesele. Birincisi Türkiye demokrasisini 80 yıl geriye götüren bir şey. Türkiye 80 yıldır belediyeye başkanlarını insanların seçtiği, verdikleri oylar ile şehirleri kimin yöneteceğine kara verdiği bir ülkeyken ve bu CHP’nin çok partili rejime geçmesi ile birlikte yarışla olurken, hiçbir dönemde kimse böyle bir şey cüret etmemişken, tenezzül etmemişken bu iktidar kazanamadığı belediyeleri kayyum ile ele almaktadır. Kendisine oy vermeyen Kürt seçmeni cezalandırmak.

– İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) kayyum atamalarını hiç tavsiye etmem. Bizler bu konuda ne yapacağımızı çalıştık uzun uzun. Ne yapacağımızla ilgili ilk dakikadan itibaren parti ne yapacak, il ne yapacak, diğer iller ne yapacak, İBB ne yapacak, Ekrem Bey ne yapacak? gün gün, dakika dakika, 4 hafta kadar seri toplantılar yaparak çalıştık duruyor. Biz bunun gerçekleşmesini olası ve olanaklı görmüyoruz.

– Şimdi önümüzde bir genel seçim var. Ben o genel seçimden de CHP’yi birinci parti ve iktidar yapan kadroların genel başkanı olarak bir kez daha elbette Ecevit’e, elbette İnönü’ye, elbette Deniz Bey’e ama en çok da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün huzuruna çıkacağım