Köşe yazarımız Zeki Baştürk makalesinde;
Bu öyküyü bilmeyenimiz yoktur. Hani , kuzuyu yemek için bahane bulan, kuzunun suyu bulandırdiğini iddia eden kurdun öyküsü. Son günlerde yaşadığımız olaylar bana bu öyküyü anımsattı. Gelin, hep birlikte bu öyküyü bir anımsayalım.
Bir varmış, bir yokmuş; evvel zaman içinde, masmavi bir gökyüzü altında, kristal berraklığındaki bir dere varmış. Bu derenin çevresindeki ormanlarda, yalnız ve kötü kalpli bir kurt yaşarmış. Gri tüyleri keçe gibiymiş. Gözleri oldukça büyük ve gece siyahıymış. Dişlerinden bazıları dökülmüş olsa da kalanlar oldukça sivri görünüyormuş. Zalim kurt, gün boyu etrafta gezinir, yiyecek yemek aramak yerine ona buna dalaşırmış.
Günlerden bir gün kurt yine etrafta boş boş dolaşırken derenin yanında minik tombul bir kuzu görmüş. Bembeyaz, kıvır kıvır tüyleri yumuşacık görünüyor , onu daha tombul gösteriyormuş. Tatlı kuzucuk, berrak derenin temiz sularından içiyor, bir yandan da annesinin ona söylediği gibi, etrafı kolaçan ediyormuş.
Kurt onu görünce “Vay be, akşam yemeği için ideal bir fırsat!” diye düşünmüş ve bir plan yapmaya koyulmuş. “Hey, sen!” diye bağırmış.
Kurdun sesini duyan minik kuzu o kadar korkmuş ki yüreği ağzına gelmiş.
Kurt güçlü sesiyle tekrar seslenmiş ;
“Hey, sen! Niye içtiğim suyu bulandırıyorsun? Bu ne cüret?”
Kuzucuk titrek bir sesle de olsa kurda yanıt vermeye karar vermiş “Efendim, benim suyu bulandırmam olanaksız; çünkü su sizden bana doğru akıyor.”
Kurt, bu mantıklı yanıtı duyunca biraz homurdanmış, fakat vazgeçmeye niyeti yokmuş.
“Peki, peki, öyleyse neden geçen yıl bana hakaret etmiştin?” diye sormuş kurt, kurnazca.
Kuzucuk şaşkın bir biçimde yanıtlamış: “Efendim, ben daha altı aylık bir kuzuyum. Geçen yıl burada yoktum bile!”
“Vay beni yalancı yerine koyuyorsun ha, öyle mi?
Artık siz çok oldunuz, yüz verdik diye tepemize çıktınız. Ben şimdi seni bir yiyeyim de bütün kuzuların, koyunların aklı başına gelsin!”
Böyle demiş, kuzuyu oracıkta haklamış.
Ve böylece, masal da burada bitmiş.
Bu öykü, size bir şeyler anımsatıyor mu? Son günlerde yaşananlar, ip ucu verebilir.
Zalimler için bahane her zaman bulunur, ama usumuzu ve cesaretimizi kullanır, birlik olursak en zor durumdan bile kurtulabiliriz.