MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında son günlerde Türkiye’nin gündemine oturan cinayetlere ilişkin konuştu.

“BİZİM KİMSEYLE ALIP VEREMEDİĞİMİZ YOKTUR”

Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Siyasetin doğru olması kadar zamanının da doğru olması gerekir. Bize göre doğru siyaset yakınlaştıran, ulaştıran, kavuşturan, kutupları aşındıran siyasettir.  Bekamıza çevrilen karanlık namluların çevremizde nöbete girdiği dönemde dayanışmayı zinde tutmak doğru siyasetin vazgeçilmez erdemidir. Biz siyaseti bir savaş biçimi olarak ele almıyoruz. Sınıflı bir toplum yapısını tamamıyla reddediyoruz.

“UZATTIĞIM EL TERÖRE CEPHE ALIN TEKLİFİDİR”

Bizim hiçbir partiyle alıp veremediğimiz yoktur. Bizim sert tavrımız kişilerle değil düşüncelerle alakalıdır. Biz ne söylediklerine neyi hedeflediklerine bakıyoruz.

MHP Genel Başkanı olarak Cumhur İttifakı’nın duruşu olarak DEM Parti sıralarına giderek elimiz uzattım. Uzattığım el, ilk Meclis ve Cumhurbaşkanımızın meşalesi gibidir. Gelin teröre cephe alın temennisi ve teklifidir. Bu tokalaşmayı yeni anayasa için cephe genişletme çabası olarak görenler mayın tarlasında söğüt gölgesi arayan zavallılardır. Biz dümenden el uzatmayız.  Uzattığımız el ‘gelin Türkiye Partisi olun’ teklifidir.

 Fotoğraf: Zekeriya ALBAYRAK / SÖZCÜ

“DEM PARTİ’YE DÜŞEN”

DEM’e evvela düşen sorumluluk, uzanan bu samimi elin kıymet hükmünü anlaması dahası Türkiye partisi olması yönünde bir eşik olarak algılayıp, değerlendirmesidir.”

“ÖZGÜR ÖZEL’İN ÖZEL HAYATI KONUMUZ OLAMAZ”

“Özgür Bey’in özel hayatı ile ilgili iddialar siyasetimizin konusu olamaz.  FETÖ taktiklerinin, şerefsiz hamlelerin tamamen karşısındayız. Biz CHP siyaseti ile ilgiliyiz.

Özgür Bey’in düne kadar aslı astarı olmaya, ipe sapa gelmeyen konularla ilgili MHP’ye saldırması, siyasetin dışına savrulması, şuur kaybına uğrayıp bizimle ilgili atıp tutması, hakkaniyet ve hassasiyet ölçüsüyle bağdaşmayan seviyesizlikti.”

“GÖRDÜĞÜMÜZ CİNAYETLER İNFİALİ TIRMADIRMAKTADIR”

Ülkemizde her gün bir yenisine şahit olduğumuz cinayet, taciz ve şiddet vakalarının gittikçe yaygınlaşması toplumsal endişe ve infiali tırmandırmaktadır.

“CEZALARI ARTIRMALIYIZ”

Kadınların taciz edilmesi, işlenen cinayetlere artık tahammülümüz kalmamıştır. Cani tarafından İstanbul’da peş peşe işlenen cinayetler, Beyoğlu’nda taciz olayı, Sıla bebeğin hayatını kaybetmesi milletimizi derinden yaralamaktadır.  Bu ülkemiz için beka konusudur. Şiddet karşısında sessiz kalamayız. MHP Arge çatışı altında uzman kişilerden oluşan bir komisyon kurmuş bulunuyoruz.

Bu komisyon kısa zamanda çalışmalarını hayata geçirecektir. Şiddete karşı durmalıyız. Toparlanmalıyız. Kendimize gelmeliyiz. Cezaları artırmakla beraber kendimize silkelenip toparlanmalıyız.

Şiddet karşısında sessiz kalamayız. Haz arayışı, hayata yüklenen anlamın kilidi haline gelmiştir. Bugün yaşanan değerler erozyonundan dolayı kocaman evlerin içine küçük aileler bile sığmamaktadır. Çok insan olmasına rağmen insanlık azalmıştır. Uyuşturucu kullanım yaşı oldukça düşmüş, okul önlerinde uyuşturucu çeteleri yuvalanmıştır.

CEZASIZLIK GENİŞLERSE HERKES ADALETİNİ KENDİSİ SAĞLAR”

Seri ve sert önlemler almalıyız. Bu felaketin püskürtülmesi için ele ele vermek, milli ve manevi ortak paydada tek yürek halinde kenetlenmek hepimizin omuzlarına binen görevdir. Gerçek hayatı yapanlarla hukuku yapanlar aynı kişilerdir. Cezasızlık şikayetler genişlerse suçluların tahliyesi sıradanlaşırsa, yapanın yaptıkları yanına kar kalırsa herkes kendi ölçüsünde adaleti sağlamak peşine takılacaktır.