IŞIKOĞLU; “ARTIK BİZE YETKİYİ VERİN”

IŞIKOĞLU; “ARTIK BİZE YETKİYİ VERİN”

Türk Eğitimsen Bursa 1 Nolu Şube’nin çalışkan ve de azimli Başkanı Ömer Işıkoğlu ile gündemin getirdikleri başta olmak üzere okuyucularımızdan gelen soruları da yönelttiğimiz kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdik.

*** Değerli Başkanım, öncelikle bizleri ,ekibimizi şubenizde konuk edip ağırlamış olmanızdan dolayı teşekkür etmek istiyorum. Konu eğitim olduğundan ve de tam da yeni eğitim öğretim yılı başlamış olmasından okuyucularımızdan gelen soruların çok fazlalaşmış olduğunu görüyoruz.Kısaca Ömer Işıkoğlu kimdir sizi tanıyarak başlayalım ,sonrasında da sorulara geçelim isterseniz.

Bir 1 kişi görseli olabilir

—Türk Eğitim Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanıyım. Uzun yıllar Milli Eğitim’de öğretmen, yönetici olarak görev yaptım. Son 4 yıldır da Bursa’da sendikamızda şube başkanı olarak devam ediyorum. Tabii ki önceliğimiz eğitim çalışanlarının sorunları ama hepsini kapsayan, eğitimin sorunlarına çözüm yollarını arayarak yerelde yetkililere, genelde de genel merkezimizle

hükümete ve bakanlığa bunları iletmek. Onlarla ilgili çözüm yollarını, hem de sorunlarını aktarmak.

***Okuyucu sorularına geçmeden sizin yeni eğitim öğretim yılı ile ilgili mesajınızı da almak isteriz başkanım.

YENİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SANCILI BAŞLADI

—-Gönül istiyor ki güzelliklerle her şeye tam olarak başlayalım ve o şekilde devam edelim. Bunlar bizim iyi niyetimiz ve güzel düşüncemizle alakalı. Ama ne yazık ki ülkemizde son birkaç yıldan beri öğretmen eksiğiyle başlıyoruz.Burada eğitim çalışanları için bizler sendika mücadelemizi yapıyoruz, hak mücadelemizi yapıyoruz.Burada ne yazık ki baktığımızda şimdi bu sene özellikle, büyük bir problemle başladık. Biz eğitim çalışanlarının özlük haklarını, mali haklarını, sosyal haklarını istemek ve savunmak değil de şu anda okullarımızda temizlikle ilgili, güvenlikle ilgili sorunları çözmek ve ona çözüm yollarının yanlış olduğunu söylemekle başladık. Daha önceki yıllarda Toplum Yararına Program-TYP dediğimiz bir proje vardı. O proje kapsamında hizmetliler okulların temizlik ve güvenlik görevlilerinin İstihdamı sağlanırken bu sene ile birlikte TYP’den İşgücü Uyum programına dönüş yapıldı. Fakat burada çok ilginç bir durum ortaya çıktı her ne kadar çalışan sayısı artmış olsa bile burada gün sayısı azaldı.Bu proje kapsamında okullarda istihdam edilecek olanlar ilk ay 5 gün, 2. aydan sonra devam eden sürelerde haftada 3 gün çalışma içerisinde olacaklar. Fakat burada da yine kabul edilemez bir durum var.

Bir 1 kişi, haber odası ve yazı görseli olabilir

ASGARİ ÜCRET ALTI ÜCRETLER VE SİGORTALI OLMAMALARI ASLA KABUL EDİLEMEZ.

Ücret noktasında 7 ila 8.000 lira arasında ücret alacaklar ve sigortaları da sadece sağlık meslek sigortaları olmuş oluyor. Yani sigorta kapsamında da olmayacaklar. Bu durum bizim hak mücadelesinde sendika olarak kabul edebileceğimiz bir durum değil. Maaşlar asgari ücretin yarısının altında olmuş oluyor. Bir de tabii yine sigortaları da olmuş olmuyor. Bir de yine ilginç bir durum var orada haftada 3 gün çalışma içerisinde olacaklar geri kalan 2 gün nasıl olacak? Ne yapacağız okulları mı kapatacağız? Öğrencilere izin mi vereceğiz? Ya da öğrenciler veliler gidip Okulları mı temizleyecekler kalan 2 gün içerisinde. O noktada okulların hijyen ve güvenlik sorunu ne yazık ki çözülemeden başladı eğitim öğretim yılı. Bu da bizim için acı ve kayıp bir başlangıç olmuş oldu.Bu sorunun çözümü ile ilgili genel başkanımızın bakanlığa başvuruları ve aynı zamanda taleplerin neticesinde sayın Bakanın Geçen gün yapmış olduğu bir televizyon programındaki açıklamasında Çalışma Bakanlığı ile görüşüldüğünü bu proje kapsamında 30.000 kişi daha istihdam edileceğini söyledi. Baktığımızda evet sayı olarak 30.000 arkadaşımızın, insanımızın okullarda çalışacak olması güzel ama yine aynı program kapsamında asgari ücretin altında bir maaşla ve sigortasız olarak başlaması durumunda yine buna çözüm olmayacağı kanaatindeyim. Bursa’mızda da İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yapmış olduğumuz görüşmelerde 3400 personel istihdam edilecekti bu proje kapsamında. Fakat şu ana kadar gelen yarısı.

Bir 3 kişi ve şunu diyen bir yazı 'UR SNN' görseli olabilir

MÜJDE OLARAK SUNULMASI ÇOK İLGİNÇ

O da büyük ihtimalle yine düşmüştür. Çünkü başvuran kişiler daha önceki TYP dediğimiz proje kapsamında Asgari ücret ve tam sigorta bildikleri için o koşullara göre başvuranlardı ve şartların değiştiği görüldüğünde daha da düşmüştür diye tahmin ediyorum. Burada dikkat çeken bir başka konuda bir sendika genel başkanının yaptığı açıklamada “Çalışma Bakanı ile görüştüğünü ve bu proje kapsamındaki verilecek ücretin 12.000 liraya yükseltileceğini” müjde olarak vermiş. Bu da trajikomik bir durum. Yani bir sendika başkanının Asgari ücretin altında bir ücreti sanki müjde gibi vermiş olmasını kabul edemiyoruz.O anlamda genel başkanımızın ve bizlerin il müdürlükleri yaptığı görüşmelerde bu proje kapsamında çalışacaklara tam sigorta ve asgari ücret verilmesi ve okullarda yeterli sayıda temizlik personelinin ve güvenlik personelinin istihdam edilmesini talep ediyoruz ve bunlarla ilgili çalışmaların takibini de yapıyoruz.

***Soru sahipleri gelen onun üzerinde soruda yetkili sendika olmanın önemine atıfta bulunmuşlar ve yetkili sendikayız diyenler konuşamıyor diye de yine eklemişler.Bu ve buna benzer bir çok soru gelmiş. Bu konuyla ilgili neler söylersiniz acaba başkanım?

Bir 10 kişi ve yazı görseli olabilir

BİR ÇOK KAZANIM SAĞLAMIŞTIK

—-Bizim 4688 sayılı sendika kanunumuz var o kanun çerçevesinde 2010’dan sonra yapılan Anayasa değişikliği ile daha önce toplu görüşmeydi şimdi Toplu sözleşme yapılmış oluyor. Aslında sözleşme adıyla her iki yılda bir imzalandığında bir bağlama olmuş oluyor.Daha önceki görüşmeydi o görüşme neticesinde teklif gibi gidiyordu, şimdi burada bir sözleşme var. 2011’den itibaren de en son 2023 yılında yapılan 7. görüşmeydi. Burada da Yetkili Sendika yasanın vermiş olduğu oradaki bir tanımdır. Yetkili Sendika o da üye sayısı en fazla olan sendikadır. Orada Yetkili Sendika olarak şu anda Memursen masaya oturuyor diğer Türkiye Kamusen ve Kesk’te 2. ve 3. sendika olarak yine masada gözlemci olarak bulunuyorlar. Bizler de o masa da gözlemci olarak bulunuyoruz, bazılarını kabul etmiyoruz masadan kalkıyoruz. 2023’te 7.’si yapıldı. Burada Yetkili Sendika olarak ne yazık ki şu ana kadar yetkisini kullanamayan bir sendika var. Eğitim çalışanı arkadaşlarımıza Türkiye Kamusen olarak kamu çalışanı arkadaşlarımıza bizler de daha önceki uygulamaları örnek gösteriyoruz.Burada 2001 yılında yapılan yasal düzenleme ile Memur sendikacılığı yasal zemine oturmuş oldu. Ve sonrasında da dediğim gibi toplu görüşme yapıldı. Çalışma Bakanlığı ile hükümet ile.Ve o dönem içerisinde bizim yetkili olmuş olduğumuz dönemde şu gün için halen daha istediğimiz talep ettiğimiz o gün kazandığımız Türkiye Kamu sen olarak yetkili sendika olarak kazandığımız neydi? O refah payıydı. Bizler hem refah payını hem de seyyanen zam dediğimiz aylık katsayısına da dahil olan şu andaki gibi havada kalan şeklinde değil bunu kazanmıştık. Sonrasında da 2010’dan sonra yetki diğer sendikaya Konfederasyona

geçtikten sonra ne yazık ki o toplu sözleşme masasında hükümetin dediği oldu. Neydi oradaki dediği de oradaki En önemli kaybımız enflasyon oranında zam.Enflasyon oranın da zam demek sıfır zam demek.Çünkü niye? enflasyon kadar diyor ama onun kayıplarını tamamlıyor onun içerisinde. Bizim cebimizden gitmiş oluyor, sonrasında da yine sıfırlıyor bize artı zam olmuyor. Yani yaşanılıyor , sonra sıfırlanıyor yeniden başlatılıyor. Şimdi bizim oradaki talebimiz refah payı. Refah payını aldığımızda artık kaçsa artık orada o yüzde belirlenerek onu aldığımızda her 6 ayda bir üzerine ekleneceği için o bizim zammımız olmuş olacak.

Bir yazı görseli olabilir

ÇARŞIDA ,PAZARDA BU RAKAMLARIN KARŞILIĞI YOK

Günümüzde artık enflasyon rakamları dediğinizde Tüik’in enflasyon rakamları geçerli.Ama ne yazık ki Çarşıya Pazara çıktığımızda orada da o rakamların karşılığı yok. Burada da biz onun üzerinden istiyoruz. O zaman bir zam almış olacağız.Şimdi orada Yetkili Sendika olarak bir de hani ilginçte bir nokta var hakem heyeti var tayin ediliyor biliyorsunuz.11 kişilik bir hakem heyeti, bunun altısı hükümet tarafından belirleniyor beşi ise Sendika temsilcileri tarafından akademisyenler o şekilde teşkil ediliyor. Orada sözleşme masasında anlaşılmazsa önceki yılda,daha önceki yılda da benzer durum oldu anlaşılamazsa hakem heyetine gidiliyor. Ama orada da hakem heyetinde sayısal çoğunluk olduğu için aynısını kabul ediyor.Yine orada da Yetkili Sendika olarak bir vurgu yapmak gerekiyorsa 2019 yılındaydı galiba yanlış hatırlamıyorsam orada yapılan toplu sözleşmede kabul edilmeyince anlaşmaya varılamayınca hakem heyetine gidildi ,hakem heyetinde de yine yetkili Sendikanın teklif etmiş olduğu isim ,akademisyen kabul oyu verdi.

Bir 3 kişi, kalabalık ve yazı görseli olabilir

MAALESEF 7-4 GİBİ BİR SONUÇ ÇIKMIŞTI

Orada aslında şerh koyması gerekiyordu kabul etmemesi gerekiyordu. Fakat orada yetkili Sendikanın göndermiş olduğu teklif etmiş olduğu akademisyen de diğer 6 kişiyle beraber 7-4 gibi bir sonuç çıktı. O manada biz eğitim çalışanı, kamu çalışanı arkadaşlarımızdan bunu da değerlendirmesini talep ediyoruz.Biz bizim yetkili olmamız gerekiyor diyoruz. Tüm eğitim çalışanı ve kamu çalışanı arkadaşlarımıza aynı zamanda hem bir istek duyuru önümüzde 2025’te yeniden bir toplu sözleşme sürecine gideceğiz. Biz de onlara diyoruz ki artık bize yetkiyi verin hiç olmazsa biz orada Türk Memurunun o masada sesi olalım taleplerini iletelim ,ve haklarımızı alalım diyoruz.

*** Konu Eğitim olunca Tabii birçok mecradan da soru gelmiş Başkanım işte özel eğitim kurumlarındaki maaşlar, atanamayan öğretmenlerden yine onlarca soru gelmiş.

Bir 2 kişi, ders çalışan insanlar, kalabalık ve yazı görseli olabilir

MÜLAKATLARIN KALDIRILACAĞI SÖZÜ TUTULMALI..!!

—-Atanamayan öğretmen arkadaşlarımız artık büyük bir problem olarak devam ediyor. Şu anda hala 500-600.000 kişi atanamayan öğretmen olarak gözüküyor. İki üç yıldan beri 20.000 arkadaşımız Milli Eğitim içerisinde sisteme dahil ediliyor. Fakat bu sene ilginç bir durum oldu. Burada 20.000

arkadaşımız için kontenjan açıldı ama burada da mülakatla ilgili bir sorun var. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir sözü var aslında o söz orada duruyor. Ne yazık ki sayın bakan onu uygulamıyor. Mülakat kamudan kalkacak dendi, şu anda da Milli Eğitim Bakanı bunun üzerinde ısrarla duruyor mülakatın devam etmesi ve öğretmenlerin atanması ile ilgili mülakat süreci devam ediyor. Daha önceki bakanlar sürecinde yasal düzenlemeler olmadığından devam eden bir uygulama vardı orada gelen arkadaşlara ilk atamada göreve başlayacak Öğretmen arkadaşlara hem de Milli Eğitim içerisinde devam eden süreçte yöneticilikle ilgili olan kısımlarda da sınav puanları ile Mülakat puanları aynı veriliyordu.

Bir 5 kişi ve yazı görseli olabilir

MÜLAKATLAR BÜYÜK HAK GASPLARINA NEDEN OLUYOR

Yani orada esas belirleyici olan sınav puanıydı bizim istediğimizde o. Liyakat esaslı bir atama gerçekleştirilmek isteniyorsa şu andaki mevcut uygulamada bunun en geçerli yolu sınavla yapıyorsunuz ve ona göre atıyorsunuz. Mülakat dediğinizde orada kişiler devreye giriyor. Bizim genel başkanımızın ifadesi ile yani yapay zeka ile yapmış olsak belki kabul edilebilir ama ilde kurulan 10 tane komisyonda onların kendi arasında farklı uygulamalar var illerin kendi arasındaki farklı uygulamalar var. Daha önceki uygulama dönemlerinde de görüldü işte birinde aynı puan verilirken bir başka yerde 10 puan ,15 puan üzerinde puan verildi esas Mülakat puanına göre olduğundan orada inanılmaz bir hak kaybı olmuş oldu. Böylelikle sınavda derece yapan ya da atama ile İlgili o kontenjan içerisinde yer alan arkadaşlar il

Bir 2 kişi ve şunu diyen bir yazı 'TÜRKAY TÜRKA TUR ÜR C 1992 1992 EG t.....' görseli olabilir

mülakat komisyonlarının farklı uygulamalarından dolayı atanacakken atanamayacak duruma geldiler.

ÜCRETMENLER OLMAMALI..!!

O sebeple biz baştan beri mülakat istemiyoruz. Biz diyoruz ki bu mülakat liyakatın katilidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın sözü var Cumhurbaşkanımızın da sözünün havada kalmamasını ve uygulanmasını istiyoruz. O sebeple mülakat puanları şu anda açıklanmadı ,açıklıyoruz gibi yaptılar geri çektiler orada mülakat puanlarının sınav puanıyla aynı verilmesini ve oradaki o 20.000 arkadaşımızın öğretmen olarak atanmasını istiyoruz.Genel merkezimizin tüm illere gönderip İstediği cevap doğrultusunda 81 bin küsür ücretli öğretmen çalışıyor ki o da bizim milli eğitimimizin ayıbı, eksiği. Ücretli öğretmen bir ifade ile ücretmen olmuş oluyor öğretmen de değil. Orada da arkadaşlar Asgari ücretin altında maaş alıyorlar ki o da kabul edilemez bir durum. Buradan baktığınızda 20.000 değil 80.000 ihtiyacımız var. Bakanlığında bu ihtiyaca göre alım yapması gerekiyor. Bizde diyoruz ki bu atanamayan öğretmenlerinin artık bu sorununun kalkması lazım, tüm Okullarımızda tüm öğrencilerimize kadrolu öğretmenlerimiz tarafından eğitim öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi gerekiyor.

**** Değerli başkanım tabii konular konuları açtı. Birçok konuyla ilgili sorularımızı size ilettik sizden güzel açıklayıcı cevaplar aldık. Son olarak bizim sormayı unuttuğumuz sizin eklemek istediklerinizi alarak tamamlayalım isterseniz?

Bir 1 kişi görseli olabilir

BİRİNCİ DERECEYE GELMİŞ HER MEMUR 3600 EK GÖSTERGEDEN YARARLANMALI..!!

—- Tüm eğitim çalışanları olarak, sendikal anlamda hem özlük hem mali haklarla ilgili mücadelemizi yapıyoruz. Burada da bizim gündemimizde olan daha önceki yıllarda gündemimizde vardı 3600 ek gösterge. 3600 ek gösterge çıktı ama bazı arkadaşlarımız bu işin dışında kaldılar, yararlanamadılar. Orada da aslı olan nedir bizim üzerinde durduğumuz ve 1 Ekim’de meclisin açılması ile beraber Türkiye Kamusen olarak takibini yapacağımız 1. dereceye gelmiş her memurun 3600 ek göstergeden yararlanması. Bu kadar yani. Aslında basit olan ne yazık ki oradaki yine Yetkili Sendika İle ilgili olan kısma dönmemiz gerekiyor.Orada toplu sözleşmede madde geldiğinde ne yazık ki onlar orada, Toplu sözleşme hükümleri aynı zamanda yasa hükmünde olduğundan geçerliliği vardır.Orada üzerinde ısrarla durup dediğimiz gibi 3600 ek göstergeyi 1. dereceye gelmiş olan her memura denmiş olsaydı, problem orada çözüme kavuşturulmuş olacaktı. Sonrasında da o yasal düzenlemeler mutlaka gerçekleşecekti ama orada Çalışma Bakanlığı ile Yetkili Sendika tarafından “3600 ek gösterge görüşmeleri yapılacaktıra” döndüğünden geçen süre içerisinde “ne yapıldı”? diye bizde soruyoruz. Bununla ilgili bizim genel merkezimiz Türkiye Kamusen genel merkezimiz kanun tekliflerini hazırladı milletvekillerinede İletecekler.Biz de 1 Ekim’de meclis açıldıktan sonra ilk gündeme gelmesi gereken konu olarak görüyoruz. Burada da dediğim gibi artık onu çok basite indirdik artık biz Türkiye

dereceye gelmiş olan Memurlar 3600 ek göstergeden yararlanır” denilsin istiyoruz.

Bir 10 kişi ve yazı görseli olabilir

YETKİYİ VERİN ,ETKİYİ GÖRÜN..!!

Yine okullarımızda konuşmamızın başında da bu temizlikle ilgili ya da diğer iş ve işlemlerle ilgili yardımcı hizmetlerimiz var onlar o işleri görevli olarak devam ettiriyorlar ama dediğim gibi artık çok da sayıları fazla değil yetersizler. Yine Bakanlığın tüm okullarımıza farklı programlardan ya da farklı yerlerden sağlayacağı temizlik görevlileri ve güvenlik görevlileri mutlaka olacaktır yine biz burada da Türkiye Kamusen ve Türk Eğitimsen olarak yardımcı hizmetli arkadaşların hepsinin kadrolarının memurluğa geçirilmesini istiyoruz. Bununla ilgili talebimiz yine devam ediyor çalışmalar içerisindeyiz. Bu konuda da ısrarlı takibimizi sürdürüyoruz. Bizlere böylesine güzel bir fırsat tanınmış olmanızdan dolayı ben de sizlere, ekibinize teşekkür etmek istiyorum. Tüm yurt genelindeki tüm Eğitimci arkadaşlarımıza tüm öğrencilerimize güzel bir eğitim öğretim yılı diliyorum. Selamlarımı gönderiyorum,esenlikler diliyorum diyerek konuşmasını tamamladı.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?