Köşe yazarımız Zeki Baştürk makalesinde;

“O,  bir sanat  güneşiydi. Bursa’da gözlerini açan, ülkemizi aydınlatan bir güneş . Manolyaları koklamaya kıyamayan ince ruhlu bir insan. Bir ressam. Bir şair. Bir sanatçıdır Zeki MÜREN.”

Dokunaklı sesiyle başladı anlatmaya ve tanıtmaya  Sebahat MUTLU. Kadife gibi yumuşak, sözcükleri anlaşılır, diksiyonu düzgün  konuşması ile  hemen dikkatleri üzerine çekiverdi. Gecenin görkemli olacağı sunucunun niteliğinden belli oldu.

Salon tıklım tıklım doluydu. İğne atsan yere düşmeyecek denli kalabalıktı. Yerlere oturanlar, ayakta izleyenler bile vardı.

Koronun seslendirdiği Zeki Müren’e ait bir şarkı ile başladı Zeki Müren’i Anma Dinletisi.
” Şimdi uzaklardasın, gönül hicranla doldu”.

Yaklaşık onbeşe yakın saz vardı. Koro, oldukça kalabalıktı. Sazlar güçlü, koro güçlü. Gecenin güzel geçeceği daha ilk şarkıda anlaşıldı. Koronun ardından gecenin ilk solisti Muhittin AK, “Bir tatlı tebessüm bin vuslata bedeldir.” i seslendirdi.

Gül , bülbül kavramları şiirimizin ve sanatımızın vazgeçilmez öğelerdir. Bülbül, güle aşıktır. Gül, kırmızı rengini bülbülün kanından alır. Bu aşk, bu sevda sürüp gider. Koro, “Bülbül aşıkmış güle “şarkısı ile bu aşkı bir kez daha dile getirdi. Solist, Ülkü TETİK, “Gözlerini gözlerimden ayırma hiç” diyerek aşkın güzelliğini gözler önüne serdi.

Zeki Müren, yıllar sonra çocukluk aşkı ile karşılaşır. Çocukluğunun aşkına, kırlardan topladığı yaseminleri anımsar. Ne var ki, çocukluk aşkı evlidir. Başka dünyaların insanıdır. Onun için besteler bu şarkıyı.
“Bir demet yasemen aşkımın tek hatırası”. Korodan dinledik.

Son yılların en çok sevilen ve beğenilen şarkısı “Gece kirpikli kadin” i Hasan ALTUNTAŞ,  “Geçsin günler haftalar”  şarkısını Filiz BUYUKÇOBAN seslendirdi.

Bu güzel seslerden ve yorumlardan sonra neşeli ve hareketli  “Telgrafın tellerine kuşlar mı konar?” türküsünü Birgün AVCI’dan dinledik.

Sanat güneşimiz Zeki Müren, pek çok yenilik getirmiştir. Birbirinden güzel kostümleri , sahne gösterileri ile büyük beğeniler toplamıştır. Hele  diksiyonu,  her sözcüğün, her hecenin anlaşılır olması,  izleyiciye  olan saygısı onun en önemli ve en değerli özellikleridir. Bu eşsiz sanatçının güzel bir eserini
‘Rüzgarlara kapılmış kuru yaprak misali” ni koro seslendirdi. Ardından solist Bahadır SALUM,
“Ne mektup geliyor ne haber senden” şarkisi ile geceye renk kattı. Koro, “Bir gönül hikayesi anlatırdı gözlerin”  şarkısıyla gönülleri fethetti.

Kimileyin, kavuşulamayan aşklar da anlatılır. Kavuşmak için ceşitli yöntemlere başvurulur. Fallara bakılır. Ne yapılsa yararı yoktur.  ” Yıldızlara baktırdım, fallarda çıkmıyorsun. ” Bu imkansız aşkı “İlknur CANSEVDİ”den dinledik. Güçlü bir ses. Yorumu güzel. Sanatçı ruhunu genlerinde taşıyan bir solist.
Koronun “Bahçevan “şarkısı ile ilk bölüm sona erdi.

On beş dakikalık bir aradan sonra ikinci bölüme geçildi. Sunucu Sebahat Mutlu , Nilüfer Musiki Derneği ile Kanserle Savaş Derneği başkanlarını çağırdı kürsüye.
“Kanserli hastalarla dayanışma içinde olmak, onların dertlerine çözüm olmak amacıyla buradayız.” diyerek gecenin amacını anlattı . Sosyal sorumluluk projeleri içinde yer almanın insanlık görevi olduğuna vurgu yaptı.

Kanserle Savaş Derneği ile Nilüfer Musiki DERNEĞİ başkanları gecenin anlamına ilişkin konuşmalar yaptılar. Konuşmaların ve anmalık( plaket) töreninin ardından bir Zeki Müren bestesiyle başladı ikinci bölüm. “Tekrar bana dönsen yine beni sevsen” .

Türkülerimiz, sevdamızdır. Acılarımızı, sevinçlerimizi, mutluluk ya da mutsuzluklarımızı türkülerde bulur , türkülerde yaşarız. Ana sütü gibi ak, ana sütü gibi temizdir onlar. Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun ” Ne zaman bir köy  türküsü duysam şairliğimden utanırım” dediği gibi yalındır türküler. İşte o türkülerden biri: Ham meyveyi kopardılar dalından.”
Bahadır ŞANLI, yanık sesiyle etkiledi izleyenleri

Son dönemlerinde bir köşeye çekilmiş, herkesten ve her şeyden uzak bir yaşamı seçmişti Zeki Müren.
Seyircilerinden uzak bir yaşam, hastalıklarla mücadele onu yaşamdan koparmıştı. İşte bu beste bugünleri anlatır.
“Zehretme bana hayatı  cananım “.

Koronun ardından iki solist sahne aldı. Serap ÖZBAY
“Kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgarına”, Aziz SÜNNELİ ” “Gözlerimden yüzün, kulaklarımdan sesin “şarkılarıyla kulakların pasını sildiler. Koro ise “Gözlerinin  içine başka hayal girmesin” ile ruhlara seslendiler.

Ferhat KARADAĞLI,
“Öyle dudak büküp hor gözle bakma”;  Özlem AY ise
“Anladım git diyorsun”  yorumlarıyla beğeni topladılar. “Uzun yıllar bekledim, Hakikat oldu rüyam “.  Bu şarkıyı salonu dolduran dinleyicilerle birlikte okudu koro. Gerçekten görkemli bir andı yüzlerce kişinin şarkıya eşlik ettiği an. Dinleyici ile koro bütünleştiği anlarda herkes coşuyor, herkes keyif alıyor. Doğaldır ki bu bütünlüğü sağlama görevi de şeflere düşüyor.

Bu geniş katılımlı koronun ardından Nuri TUTAL’ “Sen kimseyi sevemezsin, sevmeyeceksin” şarkısını yorumladı.

Dinletinin son şarkısı yine korodan ve salondan geldi.
Zeki Müren için yazılmış
“Sevgi dolu bir dünyam var” şarkısı ile coşku zirveye ulaştı. Herkes kendinden geçmışcesine ve elleri patlarcasına alkışlarla bu şarkıya eşlik etti. Konser, saz ve söz ustatlarinin ayakta alkışlanmalarıyla sona erdi.

Beni bu geceye ve bu dinletiye çağıran Sebahat Mutlu’ya sonsuz teşekkürlerimi sunarım. İyi ki gelmişim.

Bu gece , çağımızın amansız hastalığı kanserle mücadeleye destek amacıyla  yapıldığı için çok anlamlı ve değerli . Bursa’nın ve ülkenin sanat güneşi Zeki Müren’e değerbilirlik (vefa) gösterildiği için de anlamı ve değeri çok büyük.

Geceye damga vuran iki kişiden söz etmeden geçemeyeceğim. Biri, sunucu Sebahat Mutlu. İlk kez böylesine özgüveni yüksek, ses tonu ve vurguları olağanüstü güzel bir sunucuyla karşılaştım. TRT’nin ilk yıllarının efsane sunucularına benzettim. Öylesine güzel ,öylesine başarılı bir sunum oldu.

Gecenin neşeli, eğlenceli, hareketli, keyifli geçmesinin en büyük etkenlerinden biri de şef Aydın ATALAY oldu. Daha ilk şarkıdan itibaren izleyicileri avucunun içine alıverdi. İzleyicilerle bütünleşti, onlarla kaynaştı. Göze hoş gelen hareketleriyle  beğeni topladı. Coşku ve tempoyu hiç düşürmedi.

Bu görkemli ve anlamlı geceyi düzenleyen, emeği geçen, katkı sunan herkesi yürekten kutluyorum. Sanat, bir kez daha birleştirdi, kaynaştırdı. Sanatsever herkese sonsuz teşekkürler.