Köşe yazarımız Ali Yazır makalesinde; “Ukrayna’nın ateşi söndü yaşasın barış geliyor derken Çocuk, kadın katili İsrail’in zulmü dini referansa sığınarak acımasız bir katliamına şahit oluyoruz. Dünyada tabandaki sokaktaki insanlar ayakta, yönetim ergleri ısrarla uykuda. Ülkemizde de tepki amaçlı İsrail malı olduğu söylenen yüzlerce, binlerce mala boykot çağrıları haklı olarak yapılıyor. Gördük ki deyim yerindeyse kullandığımız her şey İsrail ürünüymüş!

İsrail malı olmayan şey yok. Hergün yeni yeni israillin ürünlerin çarşaf çarşaf listeleri yayınlanıyor. Yiyecekten içeceğe, çamaşırdan bulaşığa, giyime kadar yok yok. Boykotların etkisi de henüz yok ve bunların hepsi marketlerde rafları süslüyor. Adamlar bizi resmen yıllardır yemlemişler! Katil İsrailin yahudi nüfusu yedi milyon Türkiye’nin 84 milyon bakarsanız O, minnacık bir ülke. Ama dünyaya meydan okuyor! Gelde kıskanma!

Türkiye’nin dünya markası olan ürünlerini sayalım desem aklıma savunma sanayiinden bir iki ürün geliyor! Marketlerde satılan dünya çapında ürünümüz zaten yok! Çoğu çöl olan İsrail’in ülkemizde binlerce marka ürünü var ve hepimiz tüketmek için yarışıyoruz! Bizi yıllardır bu duruma mecbur bırakan yöneticilerimizin hiç mi suçu yok? Diye sormak isterim. Demekki eğitim sistemimiz içersinde “yerli malı, yerli malı her Türk onu kullanmalı” sözünü ısrarla işlemek lazımmış!

Bilinç oluşturulmalıymış!. İsrail menşeyli hibrit tohum kullanmaya bile zorunlu tutulduğumuzu, bize bu katil İsrail’in çocuklar üzerine düşen bombaları öğretti. Yerli tohum ve fide satışı yapanlara ülkemde ceza bile yazıldığını basın daha yeni yeni haber haline getirmeye başladı. Umarım bu şerden hayır çıkarırız. Akrabalarımdan çiftçilik yapanlar, “üretim maliyetini, o ürünün geliri karşılayamaz hale geldiği için ekimi azalttığını ifade ediyorlar.

Ortadoğunun tamamına sıçraması ihtimali olan bu savaş İsrail’in sonunu getirsin diye duadayım. Bu savaş bahanesiyle bütün halkımız farketti, görmüş oldu. Türkiye olarak tam bir israil ürünü tüketicisiyiz!!! Ancak yönetenlerimiz koltuklarında bunu düzeltmek için ne tür bir çaba içinde bilemiyorum. Ancak bu hafta devletin sahip olduğu yerli banka kartı Troy kullanımının %5 lerde olduğu ve kullanılan mevcut kartlardan yılda ABD ye 3-4 milyar lira kullanım parası verdiğimizi yeni öğrendik. Bunun gelir vergisini bile ödemiyormuşlar. O da 800 milyon ediyor. Demek gençlerimizi milli şuur ile yetiştirmek zorundayız. Ama bu eğitim sistemi ile mi! nerdeee..

İsrail’in binlerce ürününü tüketen halkımız bundan vazgeçer mi ? Ha burada bir hatırlatma yapılıyor medyada , yabancı ortaklı ama yerli olup ismi yabancı olan bazı ürünlerde bu kapsamda boykot kapsamına alınmış! Olan bizim insanımıza olmasın. O firmalarda açıklanmalı. Yıllardır bu ürünler zihnimize kazındı. Yerine alternatif yerli ve milli ürünler olmadan sanmam. Bu boykot tutarmı? İnşallah tutar. Belki de bu ürünlerin tüketimi zihin yeme projesinin bir sonucudur.!”