Köşe yazarımız Ali Yazır makalesinde; “Herkes kendi hayatının mimarıdır. İnsan hayatı, problem üretmek, tembellik, talan, yağma ve haydutluk yapmaya değmeyecek kadar kısadır. Aslında bize bahşedilen hayat, duygu çeşnileriyle çalışıp ve resmedilecek bir kompozisyon, her satırı akıl ve zeka ile yazılması gereken bir rapor gibidir. Yaşadığımız hiçbir problem, hayatımızın neşeli, mutlu, üretici ve yaratıcılığına mani bir durum olmamalı. Hayatımız süresince vazgeçmeyeceğimiz şeyler; sürdürülebilir öğrenmek, sistemli yaşamak, hayatı verimlileştirmek ve onu güzel hale getirme çabamızdır. Okunacak kitapları, gezilecek şehirleri seyredilecek filmleri, beraber yiyip içtiğimiz, gezip tozduğumuz kişileri iyi seçmek gerekir.

Her insanın seçimleri farklıdır. Bu farklı seçimleri sonunda bazen pişmanlıklarımız da olur. Gerçekten bu pişmanlıklarını telafi etme imkanımız olsaydı, acaba bize pişmanlıklarımızı yaşatan konularda farklı davranır mıydık? Belki de seçimlerimiz bugün yaşayan, düşünen bizi ortaya çıkardı. Geçmişteki seçimlerimiz farklı olsaydı, kariyerimiz, işimiz, arkadaşlarımız, yaşadığımız şehir bile farklı olacaktı! Mutlu olup olamamamız da önemli sandığımız seçimlerde mi gizli? Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz? Hayatı yaşanır kılan ne? Yanlış bir karar insanın tüm hayatının değişmesine mal olabilir mi? İnanıyorum ki; Herkes bir ikinci şansı hakeder ve vardır. O nedenle herhangi bir kişiye hatta kendimize tepki vereceksek hiddet ve hakaret yerine ince bir zeka ürünü ile ders vermek gerekir. Kah düştüğümüz, kah emeklediğimiz, kah sert rüzgarları yırtarak koştuğumuz bu hayatta huzurla, barış içinde yaşayabilen olmanız dileği ile geceniz tercihleriniz ile huzurla dolsun.”