Köşe yazarımız Zeki Baştürk makalesinde;

Ekosistemin bir parçası olan hayvanların doğaya yararları, asıl olarak var olan bir görevin yerine getirilmesi biçimindedir. Besin zincirinin korunması ve ekolojik dengenin korunmasında bu canlıların önemli katkıları vardır.

Dünya, bir bir düzen ve denge üzerine kurulmuştur. Bu düzen içerisine bitkinin, insanın ve hayvanın belli görevleri bulunmaktadır. Bir kuşun, bir böceğin, bir domuzun ya da bir ayının ekolojik sisteme katkısı çoktur. Özellikle çok eski zamanlarda insanlar soğuktan korunmak için hayvan derilerinden sıklıkla yararlanmışlar.

Pek çok insanın korktuğu böcekler, bitkilerin polenleşmesine katkı koyar. Böylece onların büyümesini, çiçeklenmesini ve meyve vermesini sağlar.

Kargalar ağız yolu ile tohum taşıyarak ormanlaşmanın artmasında büyük önem taşırlar. Tehlikeli bir canlı olarak bildiğimiz yılanların zehirlerinin çok eski çağlardan bu yana öksürük, melankoli, egzama, iktidarsızlık, veba gibi birçok rahatsızlığa iyi geldiği bilinir.  Yeni ilaçların yapılmasında da  önemli bir yere sahiptir.
Yarasalar böcek yiyerek beslenirler. Eğer ki yeryüzünü böcekler sarmıyorsa bunun için yarasalara teşekkür etmeliyiz.

Bal arıları tozlaşma sağlayarak dünya üzerinde yiyeceklerin %80’ini oluşturmaktadır. Arılar olmasaydı insan ırkı yaşamını sürdüremezdi. Dünya üzerinde yer alan her canlının ekolojik dengede bir yeri vardır. Kimi hayvanların, bitkilerin çiçeklenmesini ve meyve vermesini sağlar. Kimileri tohum taşır. Kimilerinin zehri ilaç yapımı için tercih edilir. Aslında canlıların amacı varlığını sürdürmek ve türünün yok olmasını engellemektir.

Etinden, sütünden, derisinden, yününden yararlandığımız hayvanlar aynı zamanda birçok ilacın üretilmesinde de etkilidir. Yaşam döngüsüne katkı sağlayan hayvanlar zararlı gibi gözükse bile aslında doğaya sağladıkları önemli yararları bulunmaktadır. Hayvanların doğaya etkileri çok yönlüdür.

Doğal yaşamında varlığını sürdüren hayvanların doğaya zararları yoktur. Fakat  çevreye zarar veren bir hayvan ancak insan müdahalesi ile gerçekleşir.

Canlıların doğaya bu denli yararı ve katkısı varken insanlar ne yapıyor? Canlıların en akıllısı, düşünen varlığı insanın doğaya verdiği zararı hiçbir canlıda göremeyiz. Bir karga kadar olamadık.

İbretlik bir öykü ile düşüncemi somutlaştırayım:

Köy yerinde ikindi vakti.
Çıt yok.
Herkes susmuş, sessizlik konuşuyor.
Zaman durdu sanki.
Birden bir damlama sesi.
“Şıp…Şıp!.”
Alt mahalledeki çeşmenin musluğu bu.
Tamir edilmeli.
O arada yan arsaya bir karga kondu.
Tedirgin ama ürkek değil.
“Gakk!”
Biraz etrafı kolaçan etti.
Sağa sola baktı, yere pisledi.
Sonra kanatlandı, gitti.

Gece bir domuz girdi o arsaya.
Karganın pislediği yeri eşeledi.
Domuz eşeledikçe toprağın üstündekiler alta indi.
Aylar sonra bir fidan bitti orada.
Karganın pislediği yerde.
Yavaş yavaş büyüdü.
Dal oldu, yaprak oldu.
Ve bir ağaç oldu..
İncir ağacı.

Önce karıncalar sardı ağacı.
Sonra sinekler, sonra börtü böcekler.
En son da kuşlar.
Böcekler ağacın filizlerini, meyvalarını yedi, kuşlar böcekleri.
Alakargalar da incirleri.
Hayvanlar alemi o ağacın çevresinde bir dünya kurmuşlardı kendilerine.
Karganın pisliğiyle harcı karılan, domuzun eşelemesiyle temeli atılan bir dünya.
O yan arsada yaşam böyle süregiderken, bir insan çıktı ortaya.
Arsayı satın almış.
Önce duvarlarla çevirdi dört tarafını.
Üstünü tel örgülerle sardı.
Böylece domuzlar gelmez oldu.

Sonra börtü böcekten yakındı.
Etrafı zehire boğdu.
Karıncalar, sinekler, böcekler bir bir öldü.
Ardından onları yiyen kuşlar.
Sadece bir ağaç kaldı ayakta.
Hayvan mezarlığında bir incir ağacı.
Tek başına.
En son onu da kesti adam.
Oradaki yaşamı bitirdi.
Bir çuval inciri bok etti!

İnsan denilen yaşam türünün bilimsel adı, Homo Sapiens.
“Düşündüğünün üstüne düşünebilen insan” demek.
O zaman düşünelim.

Herkes kendisine sorsun….?

“Çevreye, doğaya bir karga boku kadar KATKIM VAR MI❓”

Ülkeye, topluma, çevreye , insanlığa ne gibi bir yararim oldu? Ben bugün halkım için, ülkem için ne yaptım?

Herkes şapkasını önüne koymalı, özeleştirisini yapmalı. Değişimden yana olanlarla değişime karşı çıkanlar eften puften konuları bıraksınlar da halkın gerçek gündemine dönsünler.

Yoksa beğenmediğimiz  karga kadar yararımız yoktur bu ülkeye. Bir asalaktan, bir sömürgenden öteye gidememişiz demektir.