Köşe yazarımız emekli eğitimci Zeki Baştürk değerlendirme yazısında;
“Çok sık duyduğumuz, öneride bulunduğumuz bir sözdür. Başarı için, kariyer için, seçim kazanmak için herkesin dilinde var olan söylemdir : “Doğru zamanda doğru yerde olmak.”
Her zaman istenen, çok sık kullanılan fakat çok az uyulan bir durumdur. Bir bakıma , yaşamın anlamını bulmaya giden yolda mihenk taşıdır bu söz. Olması istenen , arzulanan herhangi bir durumun olabilmesi için uyulması gereken bir kuraldır.
Doğru zamanda doğru yerde, ve doğru insanlarla olmak çok önemlidir. Tüm etkenleri derlemek, toparlamak, değerlendirmek gerekir bunun için. Çünkü bu karşılaşma anlarını doğru okuyabilecek anlayışa ve beklentileri karşılayabilecek donanıma sahip değilsek bunu bir fırsat olarak tanımlayamayız. Bu fırsatları değerlendirebilmenin yolu, bizi olmak istediğimiz yere taşıyacak ve orada tutunduracak alışkanlıkları ve becerileri kazanmaktan geçiyor. Bu çerçevede, öncelikli olarak yapmamız gereken şey, hangi sorunu nasıl çözdüğümüzü kanıtlamak ve bu hizmetten yararlanmak isteyenlerin de bize ulaşmalarını sağlamak olmalı.
Kişiler, işinde başarılı olmak, kariyer yapmak, çok para kazanmak ister. Şirketler, tanınmak, çok alıcıya ulaşmak ve çok kâr etmek ister. Siyasal partiler ise seçim kazanmak ve iktidar olmak ister.
Seçim sürecine girildiği şu günlerde partiler, birbiriyle görüşüyor, ittifak arayışlarına giriyorlar. Hepsinin ortak amacı çok sayıda milletvekili çıkarmak, seçim kazanmak ve iktidara gelmek. Ama tek başına hiçbirinin bu amaca ulaşması kolay değil. Birlik olmak, birlikte düşünmek, birlikte hareket etmek gerekir bunun için. O nedenle doğru zamanda doğru yerde olmak çok önemli.
Ya karanlıktan aydınlığa gidecek yolda bir araya gelenlerin yanında olunacak ya da karanlığın sürmesinden yana olanların yanın da. Ya halkın refahını, mutluluğunu düşünenlerin yanında ya da halkı soyanların yanında. Seçenek parti yöneticilerinde. Ama bilinmelidir ki doğru zamanda doğru yerde olmayanları, kişisel çıkarları ön planda tutanları tarih bağışlamayacaktır .
Doğru zamanda doğru yerde olmak seçmen için de geçerlidir. Kişisel hesaplar yapan, ülkenin geleceğini düşünmeyen siyasetçiler de bu konuda iyi düşünmeliler. Küçük hesaplardan sıyrılmak, bir kez olsun ülkenin yararına iş yapmak zorundadırlar. Seçmenler, sağduyulu olmak, kendilerini savunacak, haklarını koruyacak kişiyi ya da kişileri seçmek, onlara oy vermek kararlılığını göstermelidir.
Ülkemizin bağımsızlığı, halkımızın özgürlüğü için doğru zamanda doğru yerde olmaya özen gösteriniz. Refah içinde yaşamak, onurlu ve mutlu yaşamak için çok önemlidir bu kural.
Koşulları, içinde bulunduğumuz durumları iyi değerlendirelim, karanlıkları aydınlığa çıkaralım.
Geleceğimiz aydınlık olsun.” dedi.