Köşe yazarımız Zeki Baştürk kaleme aldığı yazıda;
“Ülkemizin en büyük kenti. Kültürün, sanatın, ekonominin merkezi. Pek çok uygarlığa tanıklık etmiş tarihsel bir kent. Adına, şiirler yazılmış, şarkılar bestelenmiş seçkin bir belde. Her yönüyle hayranlık uyandıran bir yer.
Yerel yönetim seçimlerinde adı sanı duyulmamış biri belediye başkanı seçilmiş. İktidar şaşkın. Umulmadık bir yenilgi karşısında ne yapacaklarını bilemez durumda.
Bu seçimde halkın önüne beş sandık konulmuş. Salt sandıkların birinde yenilgiye uğramışlar. ” Ne olduğunu bilmiyoruz ama birşeyler olduğunu umuyoruz” biçiminde anlamsız açıklamalar. Ardından yenilgiye uğranılan tek sandık seçimlerinin yenilenmesi yönünde bir karar.
Yeniden seçim. Daha büyük bir farkla kazanılan bir utku ve bir başarı. İstanbul halkı, sandığına ve oyuna sahip çıkıyor. Adı sanı duyulmamış başkan adayını artık tüm ülke ve tüm dünya tanıyor.
Kazananlar için bir utku, yitirenler için bir hezimet. Bu yenilgiyi kabullenmek zor. Bu utkuyu “topal ördek” tanımlamasıyla başarıyı yok sayma, küçültme çabaları. Aldırmıyor yeni başkan, Tüm hızıyla çalışmalarına başlıyor. Proje üretiyor, yollar yapıyor, kreşler, parklar, sanat merkezleri, metrolar yapıyor. Benimsiyor kendini İstanbul’lular. Tüm ülke tanıyor artık.
Bu başarılar, bu çalışmalar, bu hizmetler ,rahatsız ediyor iktidarı. Çeşitli yollar deneniyor engellemek için. Yarar getirmiyor bu engelleme çabaları. Azimli, kararlı, çalışkan bu belediye başkanının daha çok seçilmesine, daha çok tanınmasına yol açıyor. Önlenemez yükseliş başlıyor.
14 Aralık 2O22. Ülke için , siyaset için tarihsel bir gün. İstanbul’luyu, Anadolu insanını “Her şeyin daha güzel olacağına” inandiran bu insana siyaset yasağı getiriliyor. Ulusal iradeye darbe vuruluyor. Yasaklarla mücadele etmek için iktidara gelenler, kendileri yasak getiriyor.
Bu yasak daha çok birlestiriyor insanları. Muhalefet bütünleşiyor. Direnci büyütüyor, umutları yesertiyor. Demokrasi adına, aydınlık yarınlar adına umut tohumları ekiliyor.
Doğru olanın yükü ağır olur. Doğruluk ve doğruluk kazanır eninde sonunda. İstanbul yerel seçimleri bunun somut örneğidir. Halkımız, ulusumuz iradesine sahip çıkacaktır. Kayıtsız koşulsuz ulusal egemenlik kazanacaktır.
Aydınlık bir gelecek, bu yasaklarla gelecek.”