Köşe yazarımız Zeki Baştürk yazısında;
” Yitik kuşağım ben
Vurulmuşum karda boranda
Vurulmuşum sevgiye sevdaya hasret.”
” Yitik kuşağım ben” diye tanımlar kendini acının ve yalnızlığın ozanı İsmet ERGİN. Yaşadıklarından o denli etkilenmiştir ki kitabına ” YİTİK KUŞAK” adını vermiş. Kitabına aldığı şiirleri buna göre biçimlendirmiş. Konularını bu tema üzerine kurgulamış.
Kendini ;
” Ben yalnızlığın adamı” ya da
” Adım yalnızlık benim ” diye anlatmış. Öğrencilik günlerinde yaşadığı gözaltılar, tutsaklıklar, işkenceler ve mahpusluk günleri. Öğretmenlik sürecinde yaşanan sürgünler, onu acıların ozanı yapmış. Yılmamış, direnmiş, direnç göstermiş acılara, baskılara, źulümlere.
” Diren acıya
Dağlar yüceliğinden utansın
Göğün mavisi kararmasın ” dizeleriyle kendine moral aşılar, umut verir. Direnir acılara.
Umutla avunur. Gökyüzüne umutla bakar. Acılarını umutla yener. Sevgiler, paylaşıldıkça çoğalır; acılar paylaşıldıkça azalır. Paylaşır acılarını dostlarıyla, devrimci arkadaşlarıyla. Öyle öyle azaltır acılarını.
” Acılar yeşerir belki umutla
Hep birlikte paylaşırız
Gökyüzünü
Hep birlikte” .
Yaşam çelişkilerle doludur. Acılarla birlikte sevinçler ve mutluluklar da vardır. Yaşamın güzellikleri vardır. Öfkesini, yaşamın güzellikleriyle bastırır. Yaşamın güzelliklerinin ayırdına varır.
” Nasıl atmam yüreğimdeki öfkéyi
Bunca güzellik varken .”
Yaşamda bunca güzellik vardır. Yaşamı güzelleştiren doğadır, doğadaki canlılardır. Dağlardır, denizlerdir, ormanlardır, gökkubbedir, kuşlardır, çiçeklerdir yaşamı güzelleştiren. Aşağıdaki dizelerde yansıtır bu duyguları. Kimileyin bir tek ağaç bile yaşamı sevdirmeye yeter.
“Seni tanıdım gökkubbe
Kuşu, kurdu
Çiçeği, ormanı.”
” Bozkırdaki yalnız ağaç
Ölümü yenen ağaç
Bu gizi bize de öğret
Yaşamı sevdiren ağaç . ”
Yalnızlık korkusu, kılcal damarlarına dek işlemiş. Sarmış tüm benliğini. İliklerine dek işlemiş. Yaşam korkusu, yalnızlık korkusu, gelecek kaygısı etkilemiş tüm yaşamını.
” Yalnızlık korkusu
Yazgının en korkuncu ” diye anlatır bu korkuyu.
Şiirlerinde acı ve hüzün var. Kişisel sorunlarının yanında halkının sorunlarını da dert edinir kendine. Yaşama amacıdır ülkenin bağımsızlığı, halkının erinci, mutluluğu ve özgürlüğü. Özgürlüğe ve bağımsızlığa tutkundur. Tutsaklığa karşı mücadele verirken özgürlüğün ve bağımsızlığın tutsağı olmuştur. Tıpkı özgürlük ozanı Namık Kemal gibi.
” Acılarım türküleşti
Yüreğim yıkık
Yüreğim paramparça
Ne de tutkundum sana
Ve özgürlüğe, yaşama…”
Gelecek güzel günlere inanır. Bu inanç yaşama bağlar onu. Bu inançla yaşar. Bu inançla direnir zorluklara. Çünkü gelecek günler güzeldir.
” Aç özgürlüğün kapısını
Kanatlı kuş gibi ansızın
Gireceğim korkusuzca içeri
Gelecek günler güzeldir diye.”
Yaşama sevinci, gelecek güzel günlere inanma, umut hep vardır onda. Gelecekten , yarınlardan umudunu yitirenlere seslenir. Yaşamın anlamı yoktur o zaman. Gelecek umudu olmayan kişi yaşamasın.
” Çağında üşüyen insan
Gelecek sıcak
Göremezsen yarını
Yaşamayı bırak. ”
Bu umudu başka dizelerde de görebiliriz:
” Yaşayışım aşmayacak
İnancımı
Bir de umudumu.”
Emek , kutsaldır. Emek , en yüce değerdir. Yaşamını , emeğin yüceltilmesine adamıştır. Bu mücadelenin başarıya ulaşacağına inanır tüm benliği ile.
” Elimizde emeğin utkusu
Günümüzü gecemizi aydınlatır
Bir gün büyüyecek elbet
Taşıyacak omuzlarında dünyayı.”
Umudunu hiç yitirmez. Hep diri ve canlı tutar umudunu.
” Bir gün her şey , her şey bitecek”.
Şiir başlıkları , genellikle
Emek, Umut, Özlem, Ayrılık, Yalnızlık vb. tek sözcüklerden oluşmuş. Az sözcükle çok şey anlatmayı yeğlemiş ozan. Kısa, özlü anlatımı seçmiş. Sözcük seçiminde titizce davranmış. Öztürkçe sözcüklerin kullanımına özen göstermiş. Bir Türkçe öğretmeninin titizliğini ve özenini görebiliriz tüm şiirlerde.
Sıfatlarla, betimlemelerle, benzetmelerle varsıllaştırmış şiirlerini. Kimi şiirlerinde yinelemelere başvurmuş. Bir şiirinde ilk dizede başvurmuş bu tekniğe.
Her dörtlüğün başında
” Acılar ne de çok ” dizesini yinelemiş. Bir başka şiirinde ise; ” Dedi biri” sözcüklerine başvurmuş.
Kimileri sıla özlemi çeker, kimileri yurt özlemi. Ozan İsmet ERGİN ise çocukluğuna özlem duyar. Bunu da şu dizelerde dile getirir.
” Yeniden gelsem dünyaya
Çocuk kalmak isterim. ”
Sıcak, içten ve doğal bir anlatımı var ozanın. İmgelerden kaçınmış. Kolay okunuyor. Ama yaşamın gerçekleri var içinde. Kendi yaşamından kesitler sunuyor okura. Yaşadığı döneme ayna tutuyor. Tarihe not düşüyor.
Kalemine , yüreğine sağlık arkadaşım, yoldaşım , meslektaşım İsmet ERGİN. Yeni ürünlerde buluşmayı dilerim.