Köşe Yazarımız Zeki Baştürk; yazısında; ““Bir Yaşam Yolculuğu” Sevgili Dostum Recep BOZKURT’un  kitabının adı. Benim son yıllarda en kısa zamanda ve en fazla keyif alarak okuduğum kitap oldu. Sayın BOZKURT, okumaya başlayınca, her şeyi unutup elinden bırakmadan okunan bir kitap yazmış. Eğitimciliğe başladığı Eğirdir’de 1968 yılından 1988 yılına kadar yaşadıklarını, öğretmenlik yaptığı köyleri, bu köylerde tanıdığı ilginç kişileri, dostlarını, öğrencilerini yazmış. Dahası kendi özel yaşamını yazmış. Evliliğini, çocuklarının doğumunu, duygularını neşesini, sıkıntısını öylesine samimi, içten, akıcı bir dille kaleme almış ki kitapta okuru da yaşam yolculuğunun içine katıyor ve peşinden sürüklüyor.

Sayın BOZKURT’un bu kitabı sadece kendi yaşam yolculuğu değil. Eğirdir ilçesinin, Eğirdir gölünün de 20 yıllık tarihi. Daha kitabın kapağında iki fotoğrafla bu tarih çarpıcı bir şekilde verilmiş. Ön kapakta siyah beyaz bir Eğirdir, göl içinde iki küçük adacık; Yeşilada, Canada. Arka kapakta bugünleri gösteren renkli bir fotoğraf. Eğirdir’den adalara yol yapılmış, adaların ada özelliği kalmamış. Bana Ayvalık’ın Cunda adasını anımsattı. Sayın BOZKURT’un kitabının kapağında görülen Yeşilada ilkokulunda yaptığı dört yıllık öğretmenliği sırasındaki yaşadığı kış koşulları, ada insanlarının dayanışması ve adada yaşayan insanları anlattığı bölüm beni çok duygulandırdı.

Gerçi kendisine daha sonra ayrıntılı olarak da yazarım ama bu bölümü okurken düşündüklerimi burada da yazmak istiyorum. Bence Sayın BOZKURT, bize Yeşilada insanlarını daha ayrıntılı anlatacağı ikinci bir kitap daha yazmalı. Artık roman kurgusunda mı olur öykü kurgusunda mı olur ona kendisi karar verir ama ben doğrusu bir İbrahim Amcanın, Kaptan Alaattin’ in, Mehmet Kaptan’ın, Hasan Efendi’nin hikâyelerini daha ayrıntılı okumak istiyorum… Çünkü oldum olası ada hikâyelerine bayılırım. Yaşar Kemal’in “Bir Ada Hikayesi” kitap üçlemesi gibi Yeşilada’nın öyküsünü, insanını yazmak Sayın Recep BOZKURT’un görevidir diye düşünüyorum. Bu düşüncemi kendisine söylemeden burada yazıyorum ki tüm dostları bilsin.

Evet, sonuç olarak Sevgili Dostum Recep BOZKURT’un “Bir Yaşam Yolculuğu” kitabını çok ama pek çok beğendim. Kendisine teşekkür ediyorum ve kutluyorum.

Beynine, eline, kalemine, emeğine sağlık diyorum. Kitap okuyabilen herkesin bu kitabı mutlaka okumasını öneriyorum. Çünkü herkesin bu kitaptan öğreneceği bir şeyler var. Ben kendi adıma, kendi yaşam yolculuğumda Sayın BOZKURT’a rastlamaktan çok mutluyum.

Sayın Bozkurt’un bundan sonraki “yaşam yolculuğu”nun da uzun, verimli ve çiçekli olmasını diliyorum.”