İnsanın, bir varlığa, bir canlıya tek ayakla vurmasıdır tekme. Ayakla vurulan darbedir. İlk insandan bu yana kullanılır. Kimileyin savunma, kimileyin de saldırı içindir.
Halk arasında depme, depik biçimlerinde de kullanıldığı görülür. Hatta, tekme sözcüğünün depmek’ten türedildiği ileri sürülür.
Birçok hayvan da değişik biçimlerde tekme atabilir. Ancak hayvanlar, iki arka ayağıyla vurdukları için ona da çifte denir.
Tekme savunma ve savaş sporlarının vazgeçilmezlerinden biridir. Ayağını eğiten bir insan boyundan yüksek yerlere değişik biçimlerde tekmeler atabilir. Karate , kick box gibi sporlar, örnek olarak verilebilir.
Sevimli tekmeler de vardır. İnsanları mutlu eden, sevindiren tekmeler. Anne karnındaki bir bebeğin ilk tekmesi , ne çok sevindirir anneyi. Salt anneyi mi? Annenin tüm yakınlarını sevince boğar. Çünkü,
anne karnında atılan ilk tekme , bebeğin yaşam belirtisidir. Gerçek dünya ile ilk iletişim kurduğu andır. Sonrası da beklenir. Atılan tekmelerin durumuna göre bebeğin cinsiyeti ile ilgili yorumlar yapılır.
Atılan her tekme , elbette bu denli sevimli, bu denli mutluluk verici olmaz. Örneğin, hakkını arayan işçilere, emekçilere atılan tekmeler, egemenlerin ya da onların temsilcilerinin öfkesini yansıtır. ” Ne demek hak aramak? Oturun oturduğunuz yerde. Size verilenle yetinin.” anlamını taşır bu tekmeler.
Demokratik üniversite isteyen, geleceğini düşünen, daha çağdaş bir toplum isteyen öğrencilere atılan tekmeler vardır. Yerlerde sürüklenen , saçından çekilen öğrencilere atılan tekmeler vardır ki adı konulamaz bile. ” Siz sadece dersinizi çalışın, başka işlerle uğraşmayın” tekmeleridir bunlar.
Bir de tarlasını, dağını, toprağını, suyunu korumak ve savunmak isteyen köylülere atılan tekmeler vardır. ” Ülkenin doğasını korumak size mi kaldı? Ne yapılması gerekiyorsa biz düşünür, biz yaparız” diyen sömürgenlerin tekmeleridir bunlar.
Haksızlığı, yoksulluğu , yolsuzluğu kınayan eylemlere katılan halka da atılan tekmeler vardır.” Sizin söz hakkınız olamaz. Biz size bakarız. Kömür de veririz, makarna da. ” diyenlerin tekmeleridir bunlar.
Kimi zaman da maden göçüklerinde yakınları ölenlere ağlayanlara da tekme atılır.
Tekme atmak, yerde yatanı tekmelemek , kıvanılacak bir durum değildir. Cezasız da kalmaz. Futbolda , rakibine tekme atan futbolcu, kırmızı kartla cezalandırılır ve oyundan atılır. Çünkü rakibini sakatlamaya , onun futbolculuk yaşamını sonlandırmaya yöneliktir bu tekme. Cezasız kalmaz. Oyundan hemen çıkarılır. Tekmenin amacına ve şiddetine göre de birkaç maç daha oynamama cezası verilir tekme atan futbolcuya.
Her zaman ceza verilmez tekme atana. Kimileyin de ödüllendirilir. Tekmenin gücüne, yerden yüksekliğine ve etkisine göre takdir edilir. Attığınız tekmenin mutlaka görülmesi, duyulması gerekir. İşte o zaman yaşadınız. Yurt dışında görev verilir. Euro ile aylık alırsınız. Geride kalanların da ayrıca gereksinimleri karşılanır.
Herkes, bu denli şanslı olmayabilir. Siz, siz olun, yine de buna özenmeyin ve kimseye de tekme atmayın. Kendi haklarınızı savunduğunuz gibi, hakkını arayanlara da saygı gösterin.
Demokratik bir ülke özlemiyle mutlu pazarlar dilerim herkese.