Nilüfer Belediyesi Kent Konseyi ile Dil Derneği Bursa Temsilciliğinin ortaklaşa düzenlediği etkinlikle Dil Bayramı kutlandı. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ile Dil devriminin öncüleri için yapılan saygı duruşu ve okunan İstiklal Marşı ile etkinlik başladı. Ardından açılış konuşmaları yapıldı.
Sunuculuğunu Nilüfer Özyanık’ın yaptığı izlencede sırasıyla Nilüfer Kent Konseyi adına Selma Çubukçu , Dil Derneği Bursa Temsilcisi Pelin Yılmaz ve Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem konuştu. Pelin Yılmaz , Dil Derneği hakkında bilgi verirken Turgay Erdem, Belediye olarak Türkçemize nasıl sahip çıkıldığını anlattı.
Açılış konuşmalarının ardından söyleşi bölümüne geçildi. İlk konuşmacı Erhan İZGİ, Türkçe’nin tarihsel gelişiminden ve evriminden söz etti. Karamanoğlu Mehmet Bey’in Türkçe’ye verdiği önemi, buna karşılık Selçuklu Devleti’nin resmi dilinin Farsça, Osmanlı Devleti’nin dilinin ise karma ve yapay bir dil olduğunu anlattı. Divan Edebiyatı ozanlarının dilinin ne denli anlaşılmaz; Halk ozanlarının dilinin ne denli yalın olduğunu örnekleriyle va karşılaştırmalı olarak anlattı.
İkinci konuşmacı Zeki BAŞTÜRK ise , ulus tanımı yaparak ve dilin ulus için önemini vurgulayarak sözlerine başladı. Sözlerini şöyle sürdürdü:
” Pek çok ulus, dilde reform ya da sadeleşme çalışmaları yapılmıştır. Ancak dilde devrim yapmak bize özgüdür. Türkçe, yüzyıllarca Arap harfleriyle yazılmıştır. Arapça, ses yapımıza uygun değildir. Ayrıca öğrenilmesi çok zordur. Bu nedenle halkın çoğu okur yazar olamamıştır. Sömürge olmadığı halde hiçbir dil, aslından bu denli uzaklaşmamış , halkından bu denli uzaklaştırılmamıştır. Halķın diliyle devlet dilinin arası açılmıştır. Yazınımız bile Divan ve Halk yazını diye ikiye ayrılmıştır. Fuzuli’yi, Baki’yi, Nef”i’yi anlayamazken Yunus Emre’yi, Karacaoğlan’ı, Pir Sultan Abdal’ı anlayabiliyoruz. Çünkü onların dili halkın dilidir.
Ulu önderimiz Atatürk’ün dilimizde yaptığı değişiklik, alfabe değişikliğine indirgenemeyecek denli ciddi ve önemlidir. Ümmetten ulusa, kulluktan yurttaşa geçebilmek için dilde birlik sağlanmalıydı. Devlet ile halk bulusturulmalıydı. Tek çıkar yol, halkın dilini devlet dili yapmaktı.
” Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir ” diyen Mustafa Kemal, her alanda tam bağımsızlıktan yanaydı. ” Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk Ulusu, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır” diyerek dilde devrim yapmıştır.
Peki dil devriminin sonuçları neler olmuştur:
1- Bağımsızlığın, laikliğin , ulusal birliğin temeli olan öğelerden biri , dil birliği gerçekleşmiştir.
2- Ümmet toplumu yerine özgür düşünen yurttaşlar yetiştirme süreci başlamıştır.
3- Türkçe, iletişimin ve eğitimin önemli bir aracı olmuştur.
4- Yöneten ile yönetilen arasındaki uçurum giderilmiştir.
5- Düşüncede açıklık, anlamada ve anlatımda kolaylık sağlanmıştır.
6- Ezber eğitim yerine anlayarak öğrenmenin yolu açılmıştır.
Arapça , Farşça tamlamalarla Türkçe eylemlerden oluşan ucube dil yerine öz be öz Türkçe yaratılmıştır. Ruşen Eşref Ünaydın’ın tümceleriyle ; ” Türkçe. Analarımızın dili. Anadil. Diller güzeli. Bize yaşamı anlatan. Bizi birbirimize kaynaştıran güzel Türkçe ” diye anlattığı dil yaratılmıştır.
Güzel Türkçemizi dünyanın en güzel, en işlek dili yapan Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere dilimize katkı sunan tüm dilbilimcilere ve dil severlere sonsuz saygılarımı sunarım. Burada bizi dinleyen Türkçe vurgunlarına da teşekkürler.” diyeŕek sözlerini bitirdi.
Etkinlik müzik eşliğinde okunan şiirlerle sona erdi.Etkinliği düzenleyen ve emeğe geçenlere teşekkür ederim. Tüm dilseverlerin dil bayramını kutlarım.