Tunceli Munzur vadisinde sarp bölgede çıkan orman yangınlarına yapılan karmakarışık yorumlar, eleştiriler ve söndürme çalışmalarında gösterilen dayanışmayla kamuoyuna nasıl yansıdığını anlatmak istiyorum. Bölgeye gittim ve yaşananları yerinde inceledim.
Munzur vadisinin Hozat-Ovacık bölümünde ”özel güvenlik bölgesi” ilan edilen alanda 18 Ağustos 2021 tarihinden sonra 8 ayrı yangın çıktı. Arazinin sarplığı nedeniyle karadan müdahalenin güçleştiği yangınlar vardı. Özel güvenlik bölgesi olduğu için müdahale edilmesi bi hayli zordu ve havadan müdahale gerekti. Nitekim Tunceli Belediye Başkanı Sayın Fatih Mehmet Maçoğlu ile birlikte kutudere bölgesinde ki yangını birlikte keşifledik. Yani dağın tepesi olduğu için Holvari köyünden gözlemledik yangını. Orada Maçoğlu, Kutudere Haydaran bölgesinde çıkan yangına ulaşımın çok zor olduğu, yangını söndürebilmek için hava yardımının zorunluluk olduğunu ifade etmişti. 1 Eylül itibariyle de bölgedeki yangınlar tümüyle kontrol altına alındı.
Orman Genel Müdürlüğü (OGM) konuyla ilgili 1 Eylül’de yaptığı açıklamada, yangının kontrol altına alındığını ve soğutma çalışmalarına başlandığını duyurdu. Açıklamada ise şu bilgilere yer verildi:
”Tunceli ili Hozat ilçesi Hozat-Ovacık arasındaki özel güvenlik bölgesi olarak ilan edilen alanda yaşanan ve tamamı kontrol altına alınan yangınlara toplamda 2 helikopter, 1 uçak, işletme müdürlüğümüze ait 5 arazöz, 5 ilk müdahale aracı ve 2 dozer ve 2 greyder ve 60 personel ile müdahale edildi. Son olarak Pülümür ve Nazımiye’deki ormanlık alanda devam eden yangınlar da bugün saat 16:00 civarında kontrol altına alındı. Arazinin dağlık ve ormanının çok sık olmasından dolayı yangını önlemek adına ekiplerimiz 30 km yol ve 25 km de yangın emniyet şeridi açtı. Yerleşim yerlerini tehdit etmeyen ve herhangi bir can kaybının yaşanmadığı yangınların tamamı yangın söndürme ekiplerimizin üstün çabası ile söndürüldü ve soğutma çalışmalarına başlandı.”
Vali Özkan: ”Algı yaratmaya çalışanlar var” diyerek sosyal medyaya ayar vermeye çalıştı.
Tunceli Valisi Mehmet Ali Özkan, Haber Türk yazarı Kemal Öztürk’e bölgeyi görmek istediğini beyan ettiği için özel helikopter tahsis etti. Öztürk ile birlikte yangın bölgesini gezdikten sonra basın toplantısı düzenledi. Helikoptere yerel medya mensupları alınmazken sadece DHA ve AA muhabirlerini de aldılar. Her ne kadar Kemal Öztürk sosyal medyada bu iddiaları yalanlasa da kendisi için özel tahsis edildiğine şahit olduk. Ayrıca bölgedeki gazeteciler de bunları teyit ettiler. Çünkü Öztürk ajanslar için tahsis edildiğini söylese de kendisi bir gazete yazarı ajans değil ajans çalışanı değil. Orada ne işi var?
Helikopterle bölge gezisi bittikten sonra Tunceli Valisi Mehmet Ali Özkan basın açıklamasında bulundu. Havadan Hozat ve Ovacık bölgesinde Munzur Vadisi, Pülümür Zel Dağı, Kutu Deresi, Pülümür Sevdin Dağı bölgesini inceleme fırsatı bulduğunu anlatan Özkan, yangının tamamen kontrol altına alındığını ve helikopterlerle soğutma çalışması yapıldığını söyledi. Özkan şöyle konuştu:
”Tunceli yanıyor, ormanlarımız yanıyor’ denildiği gibi abartlı bir durumun olmadığını, her yangın çıkan alana anında müdahale ediliyor. Bu suretle de alanlardaki yangınların büyümediğini gördünüz. Daha önce de ifade etmiştim, belli bir kesim sosyal medya üzerinden belli basın yayın organları üzerinden insanımızın milletimizin sağduyusuna sızarak algı yaratmaya çalışıyor. Alanlara aynı anda nasıl müdahale edildiğini, yangının aynı anda nasıl durdurulduğunu herkes gördü. İnsanların çıkamayacağı alana dozerlerlerimizle yangın bantlarının açıldığını, buraların her birinde orman arazözlerimizin olduğuna herkes şahit oldu. Tuncelili hemşerilerimizden ve tüm Türkiye’den rica ediyorum; lütfen sosyal medya algı ortamlarına düşmesinler.”
Özkan, yangın çıkan yerin özel güvenlik bölgesi olması nedeniyle can güvenliğini ön planda tuttuklarını da söyledi.
Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, 1 Eylül’de, yangının kontrol altına alındığını ve söndürme çalışmalarını başlandığını söyledi. Maçoğlu, ”Yangının söndürülmesinde emeği geçen gönüllülere, tüm kamu kurumları ve emekçilerine teşekkür ederiz” dedi.
Ayrıca belediyenin sosyal medya hesabından yangınlara ilişkin şu bilgi paylaşıldı: “Hozat-Ovacık arasında Karaoğlan mevki ve Munzur Vadisi milli Parkı’nda fırtına veli Çeşmesi mevkisindeki yangın dün söndürüldü. Merkez Aktuluk mevkisinde başlayan yangına da aynı gün içerisinde müdahale edildi ve kontrol altına alındı. Roj Deresi mevkisindeki yangın bugün söndürüldü ve bölgede soğutma çalışmaları yapıldı. Son olarak bugün Pülümür Balpayam köyünde çıkan yangın havadan yapılan müdahaleyle sona erdi.”
Bu açıklamalar sonrası twitterdan gelen bildirimde Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Twitter hesabından yaptığı açıklama gözüme ilişti Sayın Bakan twitinde “2021’in sonuna kadar Tunceli’de 83 bin, tüm Türkiye’de ise 252 milyon fidan dikerek ‘Geleceğe Nefes’ oluyoruz. Sizleri de 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nde şehrinizdeki fidan dikim alanlarına davet ediyoruz” bilgisini paylaştı. Açıklamasıyla ilgili yorum yapmak istemiyorum ama Sanırım Bakan Pakdemirli henüz Tunceli’ye gelmemiş.
Mimarlar odasından bölgede ki yangınlardan dolayı eleştiri geldi.Mimarlar Odası Ankara Şubesi, ”özel güvenlik alanı olduğu gerekçesiyle Tunceli’deki yangınların söndürülmesine halkın katılımının engellendiğini” dile getirdi.
Yapılan açıklamada, doğal SİT alanı olan Munzur Vadisi ormanlarının yok olma tehdidiyle karşı karşıya bulunduğu belirtilerek, şu görüşlere yer verildi:
“Dağlık ve engebeli olması nedeniyle havadan müdahalenin şart olduğu yangında, 10 gün boyunca özel güvenlik alanı olduğu gerekçesiyle köylülerin, gönüllülerin, sivil toplum örgütlerinin, milletvekillerinin ve belediyenin girilmesine izin bile verilmedi. Kamuoyu tepkisi nedeniyle ancak yangının 12. gününde havadan müdahale edilmeye başlandı.”
Benzeri görüşleri sosyal medyadan da paylaşmışlardı. Bazı milletvekilleri bölgeyi ziyaret etti.
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol ile şehir merkezinde bir cafede denk geldik. Kendisi Elazığlı olup bölgeyi çok iyi bilen biridir. Kendisine yangınların durumunu sorduğumda
Gürsel Erol “Ben Ovacık bölgesine gittim. Munzur Vadisinde ki bölgeye gidip değerlendirmeler yaptık. Burada yangın kontrol altına alınmış ve söndürülmüştür. Ama yangın kontrol altına alıp söndürme süre içinde oradaki vatandaşlarımız ve dışarıdan gelen gönüllü insanların inanılmaz bir katkısı olmuş. Yani o dağlarda yürümek bile çok mümkün değilken insanlar sırtında su taşıyarak ellerinde taşıdıkları sularla soğutma çalışmalarına katkı vermişler.” Dedi
Gürsel Erol devamında şunları söyledi:
“Ağustos ayı Türkiye için bir afet dönemi oldu. Yani ülkenin belli bir bölümünde seller yanlış politikalarından kaynaklı HES’lerin yanlış yerlerde yapılması. İşte bu orman ürünlerinin yanlış yerlerde depolanmasından kaynaklı dere yataklarının yönlerinin değiştirilmesi, bunun gibi birçok sorundan kaynaklıdır. Özellikle Karadeniz bölgesinde belki de tarihimizde görmediğimiz sellerle karşılaştık. Hem mal kaybı oldu, hem can kayboldu, bir sürü yurttaşımız hayatını kaybetti. Aynı şekilde Ege ve Akdeniz bölgesinde de yine tarihimizde görülmemiş yangınlarla orman yangınlarıyla karşılaştık. Yani bunun iki nedeni var. Biri devlet veya hükümet diyeyim, hükümet ülkeyi yönetemiyor. Yani tamamen devlet kaynaklarını, devlet bütçesini işte müteahhitlik sektörüne yönlendirmiş ama doğal yaşam alanlarının korunması, ormanların korunması, doğal hayatın korunmasına yönelik uzun süreden beri hiçbir tedbir alınmamış. Türkiye’de en büyük sorunlardan birisi de şu. Yani bir olay yaşandıktan sonra müdahale ediliyor ama olayı yaşanabileceği ihtimal verilerek önlem alınmıyor. En büyük sorun bu”. Dedi.
Dayanışma ve destekle yangınlar söndürüldü. OGM ekipleri çalışmalarını sürdürürken değişik bölgelerden gelen destek ekipleri de bölgedeydi. AFAD ekipleri de bölgedeki çalışmalarını sürdürdüler.
Mersin Büyükşehir Belediyesi itfaiyesinden bir ekip destek için gelen ve soğutma çalışmalarına katılan ilk ekiplerden biri, Munzur Üniversitesi bölgesinde çıkan yeni yangına, Mersin’e dönmek üzere iken o sırada tesadüfen Aktuluk bölgesinde ki yangını görerek müdahale etti. Munzur Üniversitesi yerleşkesi yakınındaki yeni başlayan bir yangına, Mersin İtfaiyesiyle birlikte Tunceli Belediyesi ekipleri ve Tunceli Emniyet Müdürlüğü TOMA araçları da kısa sürede bölgeye ulaştılar. Ekipler yangını büyümeden söndürdü.
Tunceli’nin Ovacık ilçesine bağlı Fırtına Veli Çeşmesi mevki ile Nazımiye ilçesi Kutu Deresi bölgelerindeki yangınlarda Kızılay personeli ve gönüllüleri destek oldu. Kızılay, söndürme ekiplerine yiyecek ve içecek tedariğinde destek oldu.
Gönüllüler de oradaydı Akdeniz ve Ege bölgesindeki yangınlarda, Kastamonu Bozkurt’taki sel felaketinde de göreve alan ANDA Timleri de bölgedeydi. Anda Timi Diyarbakır sorumlusu Murat Yaşa, ”Elimizden geldiğince devletin, milletin yanında olmaya çalışacağız, gayret göstereceğiz. Her daim hazırız ”dedi.
Yaşa yangın sonrası yaptığı açıklamada:
“Anda Diyarbakır arama kurtarma gönüllerimizle ülkemizde gerçekleşen sel felaketlerinde görev almaya çalıştık. Önce bir de sel felaketlerinde görev aldık. Daha sonra Manavgat Orman Yangını, Aydın, Muğla, Marmaris, Sinop ve Kastamonu sel felaketlerinde görev aldık. En son Tunceli orman yangınlarında bulunduk. Bizler elimizden geldiğince devletimizin milletimizin yanında olmaya çalıştık. Çünkü biz milletimizi seviyoruz. Allah bir daha bu ülkeye afet olayları yaşatmasın. Bizler elimizden geldiğince devletinin, milletinin yanında olmaya çalışacağız, gayret göstereceğiz, her daim hazırız”. Dedi.
Hayvan kurtarma acil müdahale ekipleri de bölgede hazır bekliyordu. Paw Guards ekip lideri Ayşe Taşkıran ise ekip olarak hayvanların tahliyesi ve yaralı olanların tedavisi için çalıştıklarını belirterek, hayvan kurtarma ve acil müdahale ekibi olarak bu tür felaket bölgelerinde destek vermeye çalıştıklarını söyledi.
Kastamonu Bozkurt İlçesinde yaşanan sel felaketinden Tunceli yangın bölgesine gelen ve burada Birçok yangına destek verip yangından etkilenen yabancı hayvanlara müdahale eden Paw Guards (Pati Koruyucuları Grubu) Ekip lideri Ayşe Taşkıran şu ifadeleri kullandı.
Pawguards aslında sokaktaki can dostlarımız için oluşturulan bir sosyal sorumluluk projesidir. Yangınlar başladığından bu yana pawguards ekibi ve gönüllüleri olarak bölgelerdeyiz. Hayvanların tahliyesi ve yaralanmaları durumunda müdahale edebilmek adına hayvan kurtarma ve acil müdahale ekibi oluşturduk. Gönüllü olarak gelen birçok veteriner hekimlerimiz ile birlikte hareket ettik. Sadece hayvan kurtarma değil ekip olarak yangın söndürme ve soğutma çalışmalarına da katıldık. Bunun yanı sıra bize destek veren gönüllülerimiz ile bölgelerin mama, yem, ilaç, afet kıyafetlerine kadar her şeyi hazırlayıp dağıtımlarını yaptık.
Tunceli de bulunduğumuz süre boyunca yangından kaynaklı yaralı bir hayvan ile karşılaşmadık ancak yine de hazır olarak bekliyoruz. Çünkü yabani hayvan yakalamak zor ve bu bölgede ki yanan yerler sarp kayalıkların olduğu bölgeler. Bölgelere giriş çok zor. Bölgeye giden ekipler ile sürekli iletişim halindeyiz. Yangının yerleşim yerlerine girmemesi ise en büyük sevincimiz. Yabani yaralı bir hayvan var ise kaçmış olabilir ve bulunması zor olabilir. Pawguards ekibi olarak yangının bittiği ve soğutma yapılan bölgelerde tarama yapmaya devam ediyoruz. Çünkü bölgesinden kaçan hayvanlar soğutmadan sonra mutlaka bölgesine gelecektir. Bu noktada hayvanlar döndüğünde ekolojik sistemin bozulmasından kaynaklı aç ve susuz da kalacaktır. Bunların tedarikini de bir müddet devam ettirmek gerekiyor.