“İnsan, sadece insanla, insanca yaşar. 2018 yılında İngiltere ilk ülke olarak “Yalnızlık bakanı atamıştı”. Japonya’da arkasından böyle görevli bir bakan atadı. Sanki insanlar yalnızlaşsın! diye. Şimdi de pandemi insanları birbirinden uzaklaştırmakta.
Günümüzde; İnsanın kibri sebebiyle mutluluklarını kaybeden insanlar! İslamın anayasası olan kuran-ı Kerim’i okurken bile anlayamayan müslümanlar! Kuranın yol göstericiliğini içselleştirmeyi hücrelerinde hissedemeyenler!. Ve namaz kılmalarına rağmen tevhit yolunu bulamadığı gibi sapkınlıklara koşan milyonlar. Bu yetmezmiş gibi aklının sağlamlığına güvenmeyip , yüzyıllardır onu türlü yanlışlara sürüklemekten başka bir işe yaramamış idol’lerinden kurtulamayanlar!
Şimdilerde de ütopya yerine devamlı distopya (baskı) üretilen bir dönem yaşıyoruz. Hiçbirimizde kaotik durumumuzu daha iyisine doğru aşabileceğimize dair iyimserlikten eser kalmamış görünüyor. İlerlemeye, gelecek güzel zamanlara ve kusursuz toplumun yaratılmasına dair anlatılara kimse eskisi kadar itibar etmiyor. Bu yüzden yeni bir dünya nizamının oluşması için özlenen gerekli varlık, değer hiyerarşisini, bu ayrışmış parçalar arasında sıkışmış, yediği yumruklarla sersemlemiş insanlar asla kuramayacak. Hatta insan olmayı unutmaya başladık gibi! Dünya, muazzam işler başarabileceğine güvenmeye başlayan, aydınlanmaya giden yolda ütopyalarını birbiri ardına sıralayan insanların ortaya çıkmasını bekliyor.