DERYA ULUG ALL DERGİSİNİN HAZİRAN SAYISINA KAPAK OLDU

DERYA ULUG ALL DERGİSİNİN HAZİRAN SAYISINA KAPAK OLDU

Pandemi herkesi çok etkiledi ama en çok da müzisyenleri. Bununla ilgili neler düşünüyorsun? 

-Müzik sektörü ülkenin her zaman ilk frene bastırılan sektörü olmuştur. Pandemide de yine en çok durdurulan, unutulan sektörüdür. Hayattan vazgeçen müzisyenler için çok üzgünüm… Diğer sektörler gibi bizim de normal hayata dönmemiz gerektiğini düşünüyorum. Malum, yaklaşık 1,5 sene oldu. Bu kadar süre işini yapmadan hayata tutunmaya çalışabilecek başka bir sektör olduğunu düşünmüyorum.
– Sen bu süreçte neler hissettin, neler yaşadın? 
-Gel gitli duygular, ruh halleri var hep. İyi tarafı çok daha fazla spor yaptım, şan çalıştım, repertuar çalıştım, YouTube kanalımı aktifleştirdim. Herkes eşit şartlarda olunca çok fazla etkilemiyor beni ama belli bir kesim hayatlarına işlerine devam etmeye başlayınca insan kendini yalnız hissediyor.
– Bu dönemin yaratım sürecine etkileri nasıl oldu? 
– Kısa bir süre önce Kanunlar Gibi şarkını yayınladın. Yine herkesin diline dolandı ve çok sevilen bir şarkı oldu. Albüm yerine tekli çıkarmayı tercih etmenin nedeni neydi? 
-Çabuk tüketen bir çağda olduğumuzu düşünürsek albüm genel olarak trend dışı kalıyor. Ama kariyer için, müzik yelpazemi anlatmak için geçen nisanda zaten 12 şarkılık bir albüm çıkarmak üzereydim ki pandemi geldi. İnsanların bu süreçte müziği lüks olarak gördüğünü farkettim, baktım süreç uzun, kenarda bekleyen şarkılarımı şu an için tek tek yayınlamaya karar verdim.
– Çok küçük yaşlardan itibaren müzik hep hayatında. Bu kariyer yolculuğunda seni en çok zorlayan şey ne oldu, bizimle paylaşabilir misin? 
-En zorlayan şey bedenen çok çalışmak değil de ruhen verilen savaşın zorluğu hiç bitmemesi. Her gün çoğalarak devam eden zorlu bir yarış var. Sadece kendimle, kendi işimle ilgilenmeyi tercih ettiğim için bu beni rahatlatıyor. Yoksa sahnede olmak, yollar, uykusuzluk, çekim süreçleri yani aktif çalışmak en sevdiğim şey bu hayatta.
– Son şarkının klibinden önce sıkı bir diyete girdiğini ve baya bir kilo verdiğini biliyorum. Ergenlik döneminde anoreksiya ile zorlu bir mücadelen olmuş. Bu şimdiki hayatına nasıl yansıyor? Kilo takıntısı hala yaşıyor musun?
-Aslında klip sürecinde sadece 2 kilo verdim istem dışı. Sporu ve diyeti kaslanmak için yaptım. Benim anoreksiya ile ilgili olan sürecim kilo ile ilgili olmadı hiç..bağışıklık zayıf olduğu bir süreçte yakalandığım ve ucunu alamadığım 2 yıllık zorlu bir mücadeleydi ama kazandım. Yemek yiyebilmenin ne kadar büyük bir nimet olduğunu anlamamı sağladı o hastalık. Şimdi yiyebilmenin tadını çıkarıyorum.
– Son zamanların öne çıkan akımlarından beden olumlamayla ilgili ne düşünüyorsun? Toplumun kadınlara dayattığı güzellik algısını kırabilmek sence ne kadar önemli? 
-Çok önemli. İnsanlar klip fotoğraf gibi özenle hazırlanılmış hallerimizi görünce bizi kusursuz zannediyor. Halbuki kimse o digital dünyada göründüğü gibi değil, hepsi doğru açı..İnsanlar bana senin gibi vücudum olsa keşke diyorlar. Evet zayıfım ama benim de selülitlerim var herkes gibi.Kimse pürüzsüz görünmek zorunda değil. Hiç bir kadın buna dayatılmamalı. Özgüvenli ve mutlu bir kadından daha güzelini görmedim ben bugüne kadar.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?