Ülkemde gündemi gişe rekorları kıran diziye dökülmüş bir film ile belirleniyor. Herkes yorumlamakta, bazılarımız mutlu bazılarımız bu diziden mutsuz. Hatta son günlerin en çok dillenen sözleri: “Vay be mafya siyaset ilişkisine baksana, tüh be, yazık be, devlet ne hale gelmiş be vb söylemlerde öne çıkmış durumda.
Adalet mekanizması sadece seyretmekte. Belki de tüm bağlantıların ortaya çıkmasını bekliyor!? Muhalefet ellerini ovuşturarak kendilerinin yapamadığı muhalefetiyle, bu kaosun arkasından iteklemeye çalışarak iktidarın erimesini izliyor. Cumhurbaşkanının sessizliği muhalefetin ısrarına rağmen devam ediyor!. ?
Belki de Bektaşi’nin çilehanesi olan susmak ve sığınmak düsturunu uyguluyor olabilir!. Cumhurbaşkanının, iktidarın bu konudaki, ne bir sahiplenme, ne de bir kınama yapması, sessiz kalması, cevapsızlık, sanki muhalefetin işini zorlaştırıyor gibi. Bilinen bir gerçek var ki AKP artık toplumun önüne atılmıştır.
Kadroları arasındaki uyumsuzluk ve adalet dışı uygulamalar halkın gözü önüne serilmiş durumdadır. Cumhurbaşkanının sessizliğinden bu anlaşılmakta. Bakalım bu sessizlik bozulunca ne olacak? Kraldan çok kralcılar, her yerde çıkıp konuşan içi boş goygoycular, ekran ekran dolaşan tiplerin, ne vatan ne de millet dertleri var! Onlar sadece makam ve ceplerini doldurmak isterler.
Halkın bilmesini istedikleri kadar sır verirler. Bu süreci zevk alarak hatta zaman zaman kahkahalarla izliyorum… Esnafın, işçinin, köylünün ekonomik durumuna çözüm üretmek ne zaman olacak? Bu ülke de ne zaman sorgulayan, sebep sonuç ilişkisini ortaya çıkarabilecek öğrencilerin bol olduğu bir eğitim sistemi dizayn edilecek?
Ya da ne zaman milli bir tarım politikası çiftçimizin emrine sunulacak. Sahi bunlar neden konuşulmaz? Yoksa konuşturulmuyor mu? Türkiye Cumhuriyeti ne zaman tam bağımsız olacak?