Bir varmış bir yokmuş. Bir masal ülkesinde her konuyu abartmakla ünlü bir iktidar varmış. Bozduğu her kuralı , her kurumu allayıp pullayıp halkına yenilik diye anlatırmış. Bu algı yaratmalarından biri de sağlık konusuymuş.

Adını da ” Sağlıkta Devrim” koymuşlar.

Bugüne değin sağlık ile doktor ile hastane ile ilgili bir bağlantım bir sorunum olmamıştı. Bugün ilk kez sağlık devrimine tanık oldum. Eşim ve baldızım çifte yurttaşlık başvurusu için yurtdışına çıkmak zorundalar. Bunun için Covid 19 testi yaptırmak gerekiyormuş.

Gerekli araştırma ve soruşturmaları yaptıktan sonra Bursa ‘da iki hastanede bu testin yapıldığını öğrendik. Kaynaklara göre Bursa Şehir Hastanesi ile Şevket Yılmaz Hastanesine başvurmak gerekliymiş. Acilden girildiğinde hemen test yapılıyormuş.

Çok sevindik. İşte ” devrim ” diye buna denirdi. Özel aracınıza binerek Bursa Şehir Hastanesinin yolunu tuttuk. İlk kez bir Şehir Hastanesi görecek olmanın heyecanı ile keyifle yola koyulduk. Mudanya’dan Bursa Şehir Hastanesine vardık. Hemen girişte kurulu bir çadır önünde hareketlilik vardı.

Gidip meramımızı anlattık. “Acil Bölümüne kaydınızı yaptırın gelin” dediler. Nasıl sevindik nasıl mutlu olduk bilemezsiniz. Acil servisine başvurduğumuzda bize ” Nilüfer İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne gitmemiz gerektiği söylendi. Gözünü sevdiğim bürokrasi tıkır tıkır işliyor, vatandaşın işi hemen görülüyordu.

Mudanya- Görükle ve Nilüfer. Bursa’nın içte birini gezmiş olduk. Sağ olasın Teknoloji. Navigasyon yönlendirmesi ile gittiğimiz yer İlçe Sağlık Müdürlüğü değilmiş. Bir labaratuvarmış. Kapıda bizleri karşılayan güleryüzlü görevliler, yardımcı olamamanın hüznü içinde bizi Yıldırım İlçesi’nde bulunan Şevket Yılmaz Hastanesine girmemizi önerdiler. İşte hizmet anlayişi budur işte. Sabah saat 09.00 da başlayan devrim yolculuğumuz saat 11.45 olmasına karşın sonuçlanmamıştı.

Nilüfer nere, Yıldırım nere? Bu arada yolda bağlı bulunduğumuz sağlık ocağını ve aile hekimliğini aradık. Uygun olmadıklarını, daha sonra aramamız gerektiğini söylediler. Nasıl tatlı bir dille söylediler ki biz aradığımız için utandık , mahçup olduk. Böylesine ince ve kibar davranış karşısında biz de devlet hastaneleri yerine özel hastaneye gitmeyi yeğledik. Bürokrasi bu. Kolay pes eder mi? Meğerse test için öncelikle bir devlet bankasına para yatırmamız, dekont almamız gerekiyormuş.

Sonra gidilecek ülkeden otobüs bileti ve evden pasaportların alınması gerekiyormuş. Çünkü Covid 19 testi yapılacak. Bu test olmazsa ne ülkeden çıkabilirsin ne de başka ülkeye gidebilirsin. Bu testin yapılması şart ki şart. Hasta değilsen bile hasta olabilirsin. Yolculuk başladı yeniden. Önce para yatırılacak bankayı bulmamız gerekti. Nilüfer’den Heykel’e çıktık. Paramızı yatırdık , dekorumuzu aldık.

Oh be ! Sonunda bir iş başardık. Oradan Emirsultan’a geçtik. Pasaportları aldık. Oradan da Hürriyet mahallesine gittik , otobüs biletlerini aldık. Ne kadar kolaymış bu işler. Öğleden sonra saat 13.30 oldu. Özel aracımızla Bursa’nın merkez ilçelerini gezmiş olduk. Bu işlemler bitince yeniden özel hastanenin yolunu tuttuk.

Belgelerimizi gösterdik. Gerekli incelemelerden sonra testler yapıldı. Umarım yarın sonuçları alırken bürokrasinin bu güler yüzü ile bir kez daha karşılaşmayız. Sağlıkta devrimin ne denli önemli olduğunu yaşayarak öğrendik. İşte bürokrasi işte sağlık devrimi. Bugüne değin hep kalabalıklardan kaçmış, kendimizi soyutlamıştık.

Bugün kalabalık yerlerin tümüne girdik. Bu masal burada biter. Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevete.