Emperyalizmin ve kapitalizmin en çok sevdiği sözcüklerden biridir ‘’ bölme ‘’ sözcüğü. İşbaşındaki siyasal iktidarlar da pek severler.
Hele ‘’böl ‘’ ve ‘’yönet’’ sözcükleri bir arada kullanıldığında çok sevimli gelir kendilerine.
Çünkü bölerek yönetmek , işlerine gelir. Yönetmek kolaylaşır. Önceleri , işçileri böldüler. Patronlardan, işverenden yana olan sendikalar, suya sabuna dokunmayan ama çıkarlarını düşünen sendikalar ve işçinin , emekçinin haklarını savunan, emekten yana olan sendikalar olmak üzere bölündüler, parçalandılar ve haklarını arayamaz duruma düştüler.
En yüce değer olan emek, kutsallığını yitirdi. Öğretmenleri böldüler, parçaladılar sonra. İktidardan yana olanlar ile iktidara karşı olanlar ayrı ayrı örgütlendiler. Ulusal eğitim, laik eğitim, karma eğitim sona erdi.
Öğretmenlik mesleğinin saygınlığı, öğretmenlerin onuru kalmadı. Haksızlıklara direnemez oldular. Örnekleri çoğaltmak olası. Bugünlerde adaletin savunucusu avukatlara geldi sıra. Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı savunma gücünü oluşturan avukatlar, bölünmek, parçalanmak istiyor.
Avukatların meslek örgütü olan Baro’lar, seçilme umudu kalmayan biri için feda edilmeye çalışılıyor. Çok iyi bildiğimiz , her gün kullandığımız ama anlamını kavramadığımız bölme sözcüğünü sizlere tanıtmaya çalışayım.
Bölme , bir bütünü parçalara ayırma işidir. Dilimizde pek çok anlamı da vardır:
• Büyük bir yeri, alanı küçük oda veya kısımlara ayıran ince duvar veya tahta perdedir.
• Kalın ağaç gövdesinden odun veya tekne yapmak için ayrılan tomruktur.
• Gemilerin içinde, su baskını, yangın vb. durumlarda, ara kapılar kapandığında arızanın veya hasarın yayılmasını önlemek için kullanılan birbirlerinden ayrılmış yerlerdir.
• Salon, oda, sofa vb. büyük bir yerden ayrılmış daha küçük yere denir. Matematikte ise dört temel işlemden biridir bölme işlemi. Bölme, işlemi herhangi bir tamsayının yine başka bir tamsayı kadar parça sayısına ayrılması işlemidir.
Bölme işleminde; bölünen, bölen, bölüm ve kalan vardır:
Bölen : Bir bölme işleminde bölünen sayının kaç eşit parçaya ayrıldığını gösteren sayıdır. Siyasette ise ülkeyi yönetenlerdir. Eleştiriyi, itirazı kabul etmeyen iktidardır.
Dikensiz gül bahçesi isteyen parti liderleridir. Bir de ortak bölen vardır. İki veya ikiden artık sayının hepsini tam olarak bölebilen sayıya denir. Uygulamada ise ülkeyi yöneten siyasal parti ile onu her her durum ve koşulda destekleyen küçük ortaktır.
Bu ikisi ortak bölendir. Bölünen : Bir bölme işleminde eşit bölümlere ayrılması gereken miktar veya sayıdır. Günümüzde derneklerdir, partilerdir, sendikalardır.
Baro’lardır. Beşbinden çok üyesi olan illerde ikibin kişi ile yeni Baro’lar oluşturulacaktır.
Güçlü seslerin yerine cılız seslerin çıkması sağlanacaktır.
Bölüm :
• Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım. Dilimizde başka başka anlamları da vardır:
• Çağ, devir: İlk çağ, ortaçağ gibi. Ya da Lale Devri vb.
• Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman: Sosyal Bilimler, Fen Bilimleri vb.
• Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman: İnsan Kaynakları, Bilgi İşlem, Muhasebe vb. • Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı. Kalan :
• Bir çıkarmanın sonucu.
• Bölme işleminde bölünenden artan sayı. Tam olarak bölünemeyen sayılardan arta kalandır. Bölünen sendikalardan işçilere emekçilere ne kaldı?
Açlık kaldı, yoksulluk kaldı. Şimdi de ellerinden tek güvenceleri olan ‘’Kıdem Tazminatı’’ da alınıyor. Hakkını arayamayan, işverenin eline bakan bir işçi sınıfı kaldı geriye.
Bölünen öğretmenlerden ne kaldı? Ulusal eğitimden uzak, ezberci, sınav odaklı , üretmeyen, bir eğitim ile saygınlığı azalmış bir öğretmen kitlesi kaldı. Ya Baro’lar , avukatlar bölününce ne kalacak geriye? Varın onu da sizler düşünün!
BÖLME Emperyalizmin ve kapitalizmin en çok sevdiği sözcüklerden biridir ‘’ bölme ‘’ sözcüğü. İşbaşındaki siyasal iktidarlar da pek severler. Hele ‘’böl ‘’ ve ‘’yönet’’ sözcükleri bir arada kullanıldığında çok sevimli gelir kendilerine. Çünkü bölerek yönetmek , işlerine gelir.
Yönetmek kolaylaşır. Önceleri , işçileri böldüler. Patronlardan, işverenden yana olan sendikalar, suya sabuna dokunmayan ama çıkarlarını düşünen sendikalar ve işçinin , emekçinin haklarını savunan, emekten yana olan sendikalar olmak üzere bölündüler, parçalandılar ve haklarını arayamaz duruma düştüler.
En yüce değer olan emek, kutsallığını yitirdi. Öğretmenleri böldüler, parçaladılar sonra. İktidardan yana olanlar ile iktidara karşı olanlar ayrı ayrı örgütlendiler. Ulusal eğitim, laik eğitim, karma eğitim sona erdi. Öğretmenlik mesleğinin saygınlığı, öğretmenlerin onuru kalmadı.
Haksızlıklara direnemez oldular. Örnekleri çoğaltmak olası. Bugünlerde adaletin savunucusu avukatlara geldi sıra. Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı savunma gücünü oluşturan avukatlar, bölünmek, parçalanmak istiyor. Avukatların meslek örgütü olan Baro’lar, seçilme umudu kalmayan biri için feda edilmeye çalışılıyor.
Çok iyi bildiğimiz , her gün kullandığımız ama anlamını kavramadığımız bölme sözcüğünü sizlere tanıtmaya çalışayım.
Bölme , bir bütünü parçalara ayırma işidir. Dilimizde pek çok anlamı da vardır:
• Büyük bir yeri, alanı küçük oda veya kısımlara ayıran ince duvar veya tahta perdedir.
• Kalın ağaç gövdesinden odun veya tekne yapmak için ayrılan tomruktur.
• Gemilerin içinde, su baskını, yangın vb. durumlarda, ara kapılar kapandığında arızanın veya hasarın yayılmasını önlemek için kullanılan birbirlerinden ayrılmış yerlerdir.
• Salon, oda, sofa vb. büyük bir yerden ayrılmış daha küçük yere denir. Matematikte ise dört temel işlemden biridir bölme işlemi. Bölme, işlemi herhangi bir tamsayının yine başka bir tamsayı kadar parça sayısına ayrılması işlemidir. Bölme işleminde; bölünen, bölen, bölüm ve kalan vardır:
Bölen : Bir bölme işleminde bölünen sayının kaç eşit parçaya ayrıldığını gösteren sayıdır. Siyasette ise ülkeyi yönetenlerdir. Eleştiriyi, itirazı kabul etmeyen iktidardır. Dikensiz gül bahçesi isteyen parti liderleridir. Bir de ortak bölen vardır.
İki veya ikiden artık sayının hepsini tam olarak bölebilen sayıya denir. Uygulamada ise ülkeyi yöneten siyasal parti ile onu her her durum ve koşulda destekleyen küçük ortaktır. Bu ikisi ortak bölendir.
Bölünen : Bir bölme işleminde eşit bölümlere ayrılması gereken miktar veya sayıdır. Günümüzde derneklerdir, partilerdir, sendikalardır.
Baro’lardır. Beşbinden çok üyesi olan illerde ikibin kişi ile yeni Baro’lar oluşturulacaktır. Güçlü seslerin yerine cılız seslerin çıkması sağlanacaktır.
Bölüm :
• Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım. Dilimizde başka başka anlamları da vardır:
• Çağ, devir: İlk çağ, ortaçağ gibi. Ya da Lale Devri vb.
• Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman: Sosyal Bilimler, Fen Bilimleri vb.
• Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman: İnsan Kaynakları, Bilgi İşlem, Muhasebe vb. • Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı. Kalan :
• Bir çıkarmanın sonucu. • Bölme işleminde bölünenden artan sayı. Tam olarak bölünemeyen sayılardan arta kalandır. Bölünen sendikalardan işçilere emekçilere ne kaldı? Açlık kaldı, yoksulluk kaldı. Şimdi de ellerinden tek güvenceleri olan ‘’Kıdem Tazminatı’’ da alınıyor.
Hakkını arayamayan, işverenin eline bakan bir işçi sınıfı kaldı geriye. Bölünen öğretmenlerden ne kaldı? Ulusal eğitimden uzak, ezberci, sınav odaklı , üretmeyen, bir eğitim ile saygınlığı azalmış bir öğretmen kitlesi kaldı. Ya Baro’lar , avukatlar bölününce ne kalacak geriye? Varın onu da sizler düşünün!