“Anadolu’da Bir Devrime İmza Atanları Unutmayacağız”

“Anadolu’da Bir Devrime İmza Atanları Unutmayacağız”

“Devrim Eğitimcisi, Enstitülü öğretmenlerin, sağlıkçıların Tonguç Babası, Köy Enstitülerinin kurucusu İsmail Hakkı Tonguç’u 60. ölüm yıldönümünde saygıyla anıyoruz.” Yeni Kuşak Köy Enstitülüleri Derneği Bursa Şube Balkanı Jülide Akköprü; Köy Enstitüleri kurucusu Tonguç hocayı andıklarını belirterek; “İsmail Hakkı Tonguç, “iş içinde, iş için, iş aracılığıyla”  olarak tanımlanan eğitim ilkesine dayalı, bilimsel, demokratik, eşitlikçi, özgün bir eğitim sistemini ve toplumsal değişim tasarımını  oluşturmuş, uygulamış, sonuçlarıyla evrensel pedagoji dünyası dağarcığına armağan etmiş bir eğitim devrimcisidir. İsmail Hakkı Tonguç, yoksul köy çocuklarına dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan-Ali Yücel ile birlikte “eğitim hakkı” penceresini açarak öğrencilerin bilincinde ve gönlünde “Tonguç Baba” olarak yer etmiş Anadolu aydınlanmasına adını emekle, işle yazdırmış bir eğitimcidir.” Dedi.

“Klasik Bir Bürokrat Olmadı”

Akköprü; “Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED)  olarak, eğitimin içinde bulunduğu çöküşten çıkışın yolunun İsmail Hakkı Tonguç’un düşünce ve felsefesinden geçtiğini topluma anımsatmak öncelikli görevimiz ve ona olan borcumuzdur. Yaşamı boyunca eğitime ve insanlığa çok önemli katkıları olan İsmail Hakkı Tonguç Köy Enstitülerinde nitelikli, laik, demokratik, bilimsel ve işlevsel  eğitimin fikir babası, Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümünün de kurucusu, derslerde kullanılacak araç ve gereçlerin bilimsel bir biçimde üretimi ve kullanımını sağlayan emekle, liyakatla  Cumhuriyet Eğitim Devriminde onurla  yer almış bir ilericidir. Tonguç, klasik bir bürokrat değil, bir iş ve eylem insanıydı. Kültür Bakanı Saffet Arıkan böylesi parlak bir geçmişi olan, çalışkan, üretici, kuramı ve uygulamayı iyi bilen, Tonguç’u 3 Ağustos 1935 tarihinde İlköğretim Genel Müdürlüğüne vekâleten atayarak Cumhuriyet Eğitim Devrinde yeni,,aydınlık  bir pencere açmıştı.  Bu görev Tonguç’a eğitimde düşündüğü “yeni okul”u; Köy Enstitülerini hayata geçirmesi için çalışma yapmasına olanak verecekti. Böylece Köy Enstitülerinin öncülü olan Eğitmen Kursları ve Köy Öğretmen Okulları uygulamalarını gerçekleştirebilmişti.” Dedi.

“Halk Sağlığı Adına Önemli Adımlar Atıldı”

Akköprü; “Bütün bu çalışmalarını, sıcak soğuk, yağmur kar demeden ailesinden uzak kalmak pahasına insanüstü bir çaba ve özveri ile yürüttü. Köy Enstitülerinin açılması için her türlü hazırlık ve planlamayı yaparak 17 Nisan 1940’ta Köy Enstitüleri Kanunu’nun çıkarılmasıyla hemen uygulamaya geçti. Bu okulların öğretmen ihtiyacını karşılaması için Hasanoğlan Köy Enstitüsü, bünyesinde Yüksek Köy Enstitüsü açıldı.  Eğitim hakkı yanında toplumun sağlık hakkının gerçekleşmesi ve halk sağlığı adına enstitülerde açılan sağlık kolunun açılmasının arkasında Tonguç emeği vardır. Tonguç’un eğitim  dünyamıza yaptığı en önemli katkı kuramcı ve uygulayıcı olarak  Köy Enstitüleri tasarımını hayata geçirmek olmuştur.  Köy Enstitüleri sistemi onun hem teorisini oluşturduğu, hem de uygulamasını yaptığı, sonuçlarını aldığı bütüncül bir sistemdir. Köy Enstitüleri,  Tonguç’un dünya eğitbilim dağarcığındaki tüm birikimleri değerlendirerek  Anadolu toprakları için yarattığı  özgün sentezinin adıdır. Bu özgün katkı  onun Dünya eğitim tarihinde “Türk Pestalozzi” si  olarak anılmasını sağlamıştır.” Dedi.

“Tarih Tonguç Babasını Unutmayacak”

Akköprü; “Tonguç, bütün çabasını, 1940’lı yıllarında ülkenin çoğunluğunu  oluşturan yoksul köyün kalkınmasına; aydınlanmasına, köy çocuklarının özellikle kızların birer aydın öğretmen olmaları için harcamıştır. Bu çabaya “Köyün içten canlandırılması” olarak adlandırıyordu.  Köy çocuklarını kitapla, müzikle, şiirle, tiyatroyla tanıştırmış, özgüvenli, aydınlık birer öğretmen, sağlıkçı olmalarının yolunu açmış, onlarla ilgilenmiş, öğrencilerin “Tonguç Babası” olmuştur. Köy Enstitüleri çağdaş, bilimsel, demokratik, pozitif ayrımcı ve özgün kurumlardı. Eğer olanak verilseydi Köy Enstitüsü sistemini belki de diğer okullara da yaygınlaştırıp Türkiye’nin gerçekten çağ atlamasının yolunu açacaktı. Ne yazık ki, Köy Enstitülerinin Kurucusu, , bin bir güçlükle adım adım hayata geçirdiği bilgisini, bilincini, emeğini, sağlığını ortaya koyarak oluşturduğu Köy Enstitülerinin yozlaştırılmasını ve kapatılmasını büyük bir üzüntüyle izleyecektir.  Tarih bir eğitim destanı olan Köy Enstitülerini, kahramanlarını, onun kurucusu İsmail Hakkı Tonguç’u övgüyle yazacaktır. Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği olarak, ölümünün 60. yılında onu saygıyla ve minnetle anıyor, aydınlık yolundan gideceğimizi bir kez daha ilan ediyor ve “Aydınlanma Işığı Sönmeyecektir” diyoruz.” Dedi.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

3 yorum

  1. Teşekkür ediyorum. Evet bizler tonguç babayı unutmadık unutmayacagiz. Ancak fikirleri hızla erozyona uğrayıp bugünlere geldik. Bugünleri de arayacağız herhalde. Çünkü amaçsız, hedefsiz Ne yapacağını bilmeyen bir toplum haline geldik.

  2. Tebrik ederim başkanım. Güzel bir değerlendirme olmuş. Tonguç baba halkçı, kamucu, devrimci bir eğitim emekçisiydi. Saygıyla anıyorum.

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?