“Çocuklarımızı fazlamı sıkıyoruz?” Eğitime, Coronavirüsü arası verilmesi ile birlikte eğitimcilerde öğrencilerini en iyi şekilde yetiştirebilmenin savaşını veriyor. Corona ile ilgili olarak her gün alınan yeni tedbirler bazen tartışmaları da beraberinde getiriyor. Türk Eğitim Sen Bursa 2 Nolu Şube Başkanı Fatih Gümüş; “Alınan Kararlar İle Birlikte Çocuklar Üzerinde Oluşabilecek Corona Travmaları” konusunda geniş bir değerlendirme yaptı. Gümüş; “Kritik dönemden geçiyoruz. Eğitim ve İletişim sağlıklı olmaz ise gençlerimizi kaybedebiliriz.” uyarısı yaptı.
“UZAKTAN EĞİTİM BAĞIMLILIK YARATABİLİR!”
Gümüş; “Bilindiği üzere ülkemizde Covid-19’la mücadele kapsamında okullarımız tatil edildikten sonra 23 Mart 2020 tarihi itibariyle uzaktan eğitim başlamıştır.Öncelikle bu konuda emeği geçen bütün milli eğitim çalışanlarını kutluyoruz. Çocuklarımızın bu süre zarfında derslerinden uzak kalmamaları, okullarından soğumamaları adına önemli bir adım. Ancak uzaktan eğitimin anlamından çıkartılıp farklı yerlere taşınması çocuklarımız adına tehlike oluşturmaktadır. Saatlerce televizyon, tablet ya da bilgisayar başına oturtulan çocuklar, MEB ve aileleri eliyle teknoloji bağımlısı haline getirilmektedir. Önümüzdeki günler hatta yıllar adına bu çok ciddi bir sorundur. Elbette hastalıkla mücadele sona erecek ve normal yaşantımıza hepimiz geri döneceğiz. Bu dönüşün çocuklarımız için sağlıklı olabilmesi için veliler olarak bizlere önemli görevler düşmektedir.” dedi.
“SOKAĞA DA ÇIKAMAYACAK OLAN ÖĞRENCİLERİMİZ ÇOK CİDDİ STRESLE KARŞI KARŞIYADIR.”
Gümüş; “Değerli velilerimiz; dokunun çocuklarınıza, onlarla oyunlar oynayın, onlara masal anlatın, onlardan masal dinleyin. Onlardan kurtulmak için kitap okumaya zorlamayın, hatta beraber okuma saatleri düzenleyin. Kaybolan çocukluk oyunlarımızı öğretelim çocuklarımıza. Onların yeteneklerini, hobilerini keşfetmeye çalışalım, onlara sorumluluk verelim; bir saksıya tohum ektirip bakımını çocuğumuza yaptıralım mesela. Hastalıkla mücadele sürecinin belki de en önemli getirisi çocuklarımızla anne babalarının birbirini gerçekten tanıması olacaktır. Evet, biliyoruz ki zorlu bir süreç ancak çocuklarımızın bu süreçten sağlıklı çıkabilmesi hem ailelerimiz hem de ülkemiz için en büyük kazanç olacaktır.” dedi.
“HER ŞEY İSTATİSTİK DEĞİLDİR”
Gümüş; “Hastalıkla mücadele sürecinde velilerimiz kadar milli eğitim yetkililerine de önemli görevler düşmektedir. Doğal olarak herkes üzerine düşen görevi yapacak Milli Eğitim Bakanlığı’ nın talimatlarını öğretmenlerimize iletecektir. Ancak sırf istatistiki verileri yükseltmek amacıyla öğretmenlerimiz mesaj yağmuruna tutulmamalıdır. Okullarımızın sosyo-ekonomik düzeylerinin eşit olmadığı unutulmamalıdır.Evinde internet olmayan azımsanmayacak kadar ailemiz var bizim.Bu bakımdan Bakanlığın TV’den uzaktan eğitim programlarının takibi özendirilmelidir.” dedi.
“KONTROL EDİLEMEYEN PROGRAMLAR MİLLİ EĞİTİMİN TEMEL AMAÇLARI AÇISINDAN CİDDİ RİSKLER İÇERMEKTEDİR.” dedi.
Gümüş; “Çocuklar ve velilerle iletişim elbette bir şekilde sağlanmalı ama ne idüğü belirsiz bilgisayar programlarıyla bu tür etkinlikler planlanmasını bakanlığın engellemesi gerekir.Çocuklarımızın ısrarla Eba dışı platformlara yönlendirildiği bilgisi son zamanlarda tarafımıza sıkça ulaşmaktadır.Bu tarz bir yaklaşım içinde olan idareciler bundan vazgeçmelidir.Kaldı ki bu tür programlarda özel hayatın gizliliğinin ihlali söz konusudur. Ayrıca bu tür programlarda kişisel verilerin güvenliği açısından da ciddi riskler bulunmaktadır.”dedi.
“ÖĞRETMENLER DİGİTAL PLATFORMDA, YARIŞ ATINA DÖNÜŞTÜRÜLMEK İSTENİYOR”
Gümüş; “MEB kendini kurtarmak için müdürleri zorluyor,onlar da öğretmenleri zorlamak zorunda kalıyorlar.Onlara liste atıp siz Eba’yı şu kadar kullanmışsınız.Siz şöyle yapmıyorsunuz onlar yapıyor gibi kıyaslamalarla ile öğretmenleri boğmaktalar.Meb sadece istatistik peşinde.Velileri arayıp evde internet var mı,tableti ve bilgisayarı olan kimler diye sormak.Onlardan dersi izliyor musunuz diye resim istemek,onları paylaşmak,insanları sık boğaz etmek,sen öğrencilerin Eba!yı kullanmamış,sen hiç Eba’dan ödev vermemişsin,bak o “zoom” programını kullanıyor sen niye kullanmıyorsun gibi yaklaşımlar öğretmenlerin de motivasyonunu düşürmektedir.Milli eğitim olmuş reklam kuruluşu,işimiz gücümüz reklam. Birebir göz göze yüz yüzeyken verilemeyen şeylerin bunca travmatik bir ortamda uzaktan online dijital araçlarla verilmesi düşünülemez.Çocuklar mutlu mu? Çocuklar evde hangi ortamda? Bunları sorgulayabilseydik keşke.Aile ile geçirilecek vakit, aile ile oynanacak oyun asla akademik bilginin yerini tutmaz. Biraz gerçekten çocukları rahat mi bıraksak.? Her yerde canlı yayınlar her yerde “zoom” dersleri. Çocukları teknoloji bağımlısı yapmak kimseye fayda sağlamaz. Uzaktan eğitim çocuklarımız için vardır; İdarecilerimizi, çocuklarımızı ve öğretmenlerimizi yarıştırmak için değil!” ifadelerini kulandı