Önce Sağlık, Sonra İbadet…

Önce Sağlık, Sonra İbadet…

“Başına Buyruk Cuma Namazı Kılmaya Çalışan Guruplara Devlet Dur Diyecektir.”

Kritik Cuma öncesi en önemli uyarı. Türk Diyanet Vakıf Sen Bursa Şube Başkanı Hilmi Şanlı; Corona Tedbirleri kapsamında alınan önlemlerin bazı cemaat ve guruplarca sulandırılarak uygulanmadığına dikkat çekerek Bursa’da yaklaşan tehlikeye işaret çekti. Şanlı; “Dünyanın gündeminin merkezine oturan coronavirüs (ovit-19) her alanımızı etkileye devam ediyor. Bizler insan olarak, her türlü tedbirimizi almak zorundayız. Takdir yüce Allah’ındır. Dini hayatımızı ilgilendiren toplu ibadetlerimizde de Devletimizin camilerde toplu kılınan namaz ve cuma namazına ara verme tedbir kararı aldığı malumlarınızdır. Devletimizin bu kararını hiçe sayarak, bir kısım camilerde belirli grupların cemaatle namaz kıldığı, hatta daha da ileri giderek Cuma namazı kılacakları ve hutbe okuyacakları söylentileri dolaşmaktadır. Buradan bütün vatandaşlarımızın sağduyu İle hareket edeceğine ve Devletimizin aldığı her türlü karara uyacağına ve provakatif hareketlere itibar etmeyeceğine inancımız tamdır.” Dedi.

“Sıhhat Olamadan Namaz Olamaz”

Şanlı; “Bilindiği üzere ibadetlerde; Sıhhat ve Eda Şartları vardır. Bir ibadetin eda edilmesinin farz olabilmesi için, o ibadetin yapılmasının şartları oluşması gerekir. Bu husus Cuma Namazı için de geçerlidir. Bir kişinin Cuma Namazını eda etmiş olması için HUTBE DİNLEMİŞ OLMASI ve İMAMA UYARAK 2 REKAT FARZ KILMIŞ olması gerekir. Ancak bu iki farzı yerine getirmesi için ibadetin öncesinde bulunması gereken şartlar vardır. Buna Fıkıh terimiyle SIHHAT ŞARTLARI denir.

Cuma Namazının SIHHAT ŞARTLARINDAN Biri de SAĞLIKTIR. a) Kişinin Cuma kılınacak Camiye gidebilecek kadar sağlığının yerinde olması b) Kendisi gidemiyorsa birisinin yardımıyla gidebilecek durumda olması c) Toplum genelinde bulaşıcı salgın hastalık tehlikesinin bulunmaması… gibi içeriğe sahiptir. Bu şartlar yerine gelmemişse, kişiler bu şartları taşımıyorsa o kişi veya kişilere CUMA NAMAZI FARZ DEĞİLDİR. Cuma kılamadığı için Öğle Namazı kılması zorunludur. Öğle namazı içinse Cuma Namazı için geçerli olan şartlardan bazısı geçerli değildir. Yani evinde kılabilir.” Dedi.

“Cuma Namazını İptal Etme Yetkisi…”

Şanlı; “Bu durumlar dolayısıyla Cuma Namazı kılmayan kılamayan kişiyi Allah Cuma namazı kılmadığından dolayı mes’ul tutmayacaktır. Örneğin sıhhat şartlarından biri de HÜR OLMAKTIR. Esir olan da Cuma Namazına gidemeyeceği için Cuma Namazı kıl(a)madığı için mes’ul olmadığı gibi…

Gelelim “DİYANET’in CUMA NAMAZINI İPTAL ETME YETKİSİ VAR MI” sorusuna… Cuma Namazını iptal eden Diyanet değil, Allah ve Rasulü tarafından beyan edilen şartlardır. Diyanet’in ve herhangi bir zamanda alimlerin fetvaları Allah ve Rasulü’nün koyduğu hükümler çerçevesinde uygulama yapmaktır. Bu işin dinî boyutudur. Bir İbadeti hiçbir kişi veya kurum iptal de edemez ihdas da edemez.

Bu çerçevede Diyanet, Allah ve Rasulü tarafından konulan hükümlere dayanarak gerekeni yapar.

Şu anda da tüm dünyayı şu veya bu şekilde ortaya çıkan bir öldürücü virüs tehdid etmekte ve ülkemizde de çok çok az sayıda da olsa bu virüsün bulaştığı vatandaşlarımız bulunmaktadır.

Önlem alınmaması halinde ise yayılma riski yüksektir. Bu durumda yukarıdaki “C” bendi hükümlerine dayanarak Diyanet de tedbir kararları çerçevesinde bu tehlike geçene kadar CUMA FARZININ ASKIYA ALINDIĞINI ilan etmiştir.” Dedi.

“85 Milyon İnsanın Vebal Altında Kalmasına Neden Olmayalım”

Şanlı; “Resmi açıdan ise Diyanet İşleri Başkanlığı 633 sayılı Kanun ile kendisine verilen yetkilerden biri olan “İbadet yerlerini yönetme” yetkisine dayanarak bu yetkisini İslâm’ın verdiği yetki ile birlikte kullanmış ve Camilerde salgın hastalığa karşı önlem almıştır. Kaldı ki Camiler kapatılmamış, “kalabalık ortamın riski” dikkate alınarak cemaatle namaza tedbir getirmiştir. Cemaatle namaz kılmak ise farz değil, SÜNNETTİR. Sonuç olarak; 85 Milyon insanımızın vebal altında kalmasına, günaha girmesine neden olabilecek hiçbir uygulama Diyanet’in üstlenebileceği bir vebal değildir. Yani Diyanet, aldığı bu kararı her yönüyle İSLAMİ ve RESMİ dayanakları istinaden yürürlüğe koymuştur. Tüm vatandaşlarımız bu hususta müsterih olmalıdırlar… Rabbim en kısa Zamanda insanlığı tehdid eden bu virüs tehlikesinden şehrimizi, ülkemizi, Aziz Milletimizi, Ümmet-i Muhammed’i ve tüm insanlığı kurtarsın ve muhafaza eylesin.” Dedi.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?