Zulme; “Sessiz” Kalmayacağız!

Zulme; “Sessiz” Kalmayacağız!

Uygur Türklerine Karşı Uygulanan Sistematik Asimilasyona Demokrat Tepki! Doğu Türkistan için Bursalılar ayağa kalktı. Günlerdir Siyasi Parti İl Başkanlıkları, Sendikalar, Odalar ve STK Temsilcilikleri konu ile ilgili açıklamalarda bulunuyor. Bir tepkide Demokrat Partililerden geldi. DP Bursa İl Başkanı Çağrı Kaplan partililer ile bir araya geldiği toplantıda; “Doğu Türkistan’da kardeşlerimize yapılan zulme kayıtsız kalamayız! Partimizin bununla ilgi Genel Başkanımız sayın Gültekin Uysal tarafından da kamuoyuna açıklanan hususları vatandaşlarımızın da yakinen takip etmesini isteriz. Bugün e postamıza Hollandalı bir Müslüman kardeşimizin gönderdiği metni sizler ile paylaşmak istiyorum. Metinde; “3 milyondan fazla Uygur Türkü Müslüman, Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde toplama kamplarına yerleştirildi. Çin Hükümeti, bu insanlara işkence ediyor, dini ibadetlerini yerine getirmelerine izin vermiyor ve dinlerini reddedip “normal vatandaş” olmaları için beyinlerini yıkıyor. Şu an gerçekleşmekte olan, bir soykırımdır!” dedi.

 Doğu Türkistanlı Türk Yalnız Değildir!

Kaplan; “Erkekler toplama kamplarına götürülüyor, çocuklar yetimhanelere gönderiliyor ve kadınlar diğer Çinli erkeklerle zorla evlendiriliyor. Toplama kamplarında domuz eti yemeye, alkollü içki içmeye ve Müslüman olduklarını reddetmeye zorlanıyorlar. Sızan dokümanlar, tutukluların çeşitli haplar almaya ve enjeksiyon yaptırmaya zorlandıklarını gösteriyor. Bu şekilde, bir takım tıbbi deneyler, organ toplama ve sterilizasyon prosedürlerinde kullanılıyorlar. Propaganda şarkılarını ezberlemeye ve işlemedikleri günahları itiraf etmeye zorlanıyorlar. Şu ana kadar, Uygur Müslümanlarının %10-30’u toplama kamplarına yerleştirildi. Toplama kamplarının dışında yaşayanların durumu da hiç iyi değil. Müslüman kadınların, 45 yaşını doldurmadıkça türban eşarp takmaları yasak.Yabancı bir dil konuşmak yasak. Helal gıda bulunmuyor. Her evde domuz eti ve alkol bulundurmak zorunlu tutuluyor. Yüz tanıma sistemleriyle camilerin yanından geçenleri tanıyor ve cezalandırıyorlar” dedi.

Baskılara Karşı Susmayacağız!

Kaplan; “Bu büyük soykırım, 2017 baharından beri devam ediyor. ABD’de kurulan bir komisyon yaşananlar için, “Bugün dünyada bir azınlık nüfusun karşı karşıya kaldığı en büyük kitlesel hapis” olarak nitelendirdi. Hiç kimse, dini inançları nedeniyle zulüm görmeyi hak etmiyor. Çin’deki Uygur Türklerine uygulanan ahlaksız ve insanlık dışı zulme karşı farkındalığı artırmaya sesimi duyurarak yardım edin. Ben Nawid, Hollandalı, Müslüman bir öğrenciyim. Uygur kriziyle ilgili sosyal medyada karşılaştığım hikayelerden çok etkilendim ve temel insan haklarına saygılı bir insan olarak bir şey yapmanın benim görevim olduğunu hissettim. Bu mektup gönderme işini bu nedenle başlattım.

Başlattığım bu çalışma ile 4 günde tüm dünyadan yaklaşık 150 bin kişinin olması, gücün hala insanlarla birlikte olduğumuzu ve bu durumu değiştirebileceğimizi kanıtlıyor. Ancak hâlâ yapacak çok şey var. Lütfen çağrıma destek vererek adaletsizliğe karşı ses çıkarmak için bana katılın. İşte aziz dava arkadaşlarım Türk’ün Türk’ten başka dostunun olmadığı şu karanlık günlerde bir Avrupalı Müslüman kardeşimiz çırpınıyor. Nawid ve onun gibi düşünenleri yalnız bırakmayacağız.” Dedi.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?