“Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED)” Toplumda bilinmeyenleri fazla olan Derneğin Bursa Şubesi göz dolduran çalışmaları ile gündeme gelmeye devam ediyor. Bursa Şubesi Başkanı Jülide Akköprü; Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneğinin bilinmeyenlerini gazetemize anlatarak açıklamalarda bulundu.
Cumhuriyet Tarihinin En Büyük Projesiyiz…
Akköprü; “Biz idealist öğretmenler Cumhuriyetimizin en önemli eğitim projesi olan Köy Enstitüsü çıkışlılarının, kurucularının, çalışanlarının yakınları olarak yan yana gelip bu aydınlanma projesi kültürünü, anlayışını gelecek kuşaklara taşımak adına Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneğini kurduk. Bu derneğin en önemli amacı: o döneme özgü aklını kullanabilen, sorgulama kültürüne sahip, üretken, yaşama sımsıkı bağlı laik-demokrat yurttaşlar, öğretmenler, sağlıkçılar yetiştirme anlayışını yeni arayışlarla yaşadığımız yıllara taşımak ve Cumhuriyetimizin bu devrimci, aydınlanmacı eğitim anlayışına sahip çıkmaktır. Bizler Köy Enstitülerinin oğulları, kızları, torunları ve düşünsel yakınları bu amaçla; Köy Enstitüleri dönemine ilişkin tüm zenginlikleri, birikimleri yeni yüzyıla taşıyacağız. Köy Enstitülerinin yetiştirdiği tüm aydın ve sanatçıların birikimlerini yeni anlayışlarla değerlendireceğiz. Toplumuzda akıl ve bilimin egemen olması adına; Daha demokratik ve bağnazlıktan arınmış bir toplum adına; 1940’ların aydınlanmacı anlayışını bilim, teknoloji ve sanatla donatarak, yeni anlayışlarla zenginleştirerek toplumumuza sunacağız. Köy Enstitülerinin ürettiği ama gün ışığına çıkmamış tüm güzellikleri, tüm birikimleri halkımıza aktaracağız. Ülkemizde eğitimle ilgili her tür ilerici, insana özgü arayışlarının merkezi olacağız. Yoğun bir emekle, mimarlık projeleri yarışmalarıyla üretilen, öğrenciler tarafından inşa edilen Köy Enstitüleri mekanlarının eğitim merkezleri ve müzelerine dönüştürülmesi ve bu mekanların korunmaları adına çabalar göstereceğiz. Bu aydınlanma projesinin oluşumuna katkıda bulunan tüm aydınlarımıza, özellikle projenin yaratıcıları olan Hasan-Âli Yücel, İsmail Hakkı Tonguç ve çalışma arkadaşlarına sahip çıkıyor, saygı ile anıyoruz.” Dedi.
Gurup Köy Enstitülü…
Akköprü derneğin kuruluş amaçlarından biri olan kültür ve sanat alanında da yapacakları faaliyetler ile farkındalık oluşturmak olduğunu belirterek il adımı YKKED Mandolin Gurubu oluşturmakla başladıklarını açıkladı. Akköprü, Dernek Yönetim Kurulu ile aldıkları karardan sonra yakın arkadaşı birçok ödüle imzasını atan emekli müzik öğretmeni Dilek Sevüktekin Görgülü ile görüşerek projelerini anlatır ve olumlu yanıt aldıktan sonra Mandolin Gurubunun şefliğini kendisine bırakır. Sözü Görgülü’ye bırakalım. Görgülü; “Türkiye genelinde birçok derneğin Mandolin Gurubu var ama YKKED olarak sadece Bursa’da tekiz. Dernek Başkanı Jülide hanım eski dostuz ve sıcak bir teklif ile gurubu kurmaya karar vererek işe başladık. Gurubumuzun en güzel özelliği büyük çoğunluğu Köy Enstitü Mezunları. Gurup kurarken bu durum avantaj oldu. Hepsinin Mandolin çalmayı bilmesi işimizi kolaylaştırdı. Bir müzik eğitmeni olarak halen okullarda müzik dersleri için mecburi tutulan blok flüt derslerini uygun görmüyorum. Müzik eğitmenliği notalarıyla birlikte Mandolin ile başlamalı. Mandolin çalmasını öğrenen gençler her müzik veren aleti çalabilir. Köy Enstitülerinde; Mandolin öğrenildikten sonra keman çalması öğrenimine geçilirdi.” Dedi.
Çocuklar İçin Mandolin Gurubu Oluşturmak İstiyoruz…
Görgülü geçmiş dönemlerde yapmış olduğu bireysel çalışmaları da konuyu getirerek; “Mandolin, Rus Balalaykadan etkilense de İtalyan kökenli bir çalgı. Notasız asla çalınmaz. Uludağ Üniversitesi Müzik Öğretmenliği mezunuyum. Anadolu’nun kentlerinde öğretmenlik yaptıktan sonra Bursa’ya tayinim çıktı. Burada istediği halde müzik eğitimi alamayan köy çocuklarını tanıdım ve onlar için Bursa’nın köylerinde MEB için proje geliştirdim. Senfoni Sanatçılarını, Kültür Bakanlığı desteği ile köy okullarına götürdük. İlk konserlerini dinlemelerini sağlayarak onların kalplerine girdik. Gittiğimiz her yerde şenlik havası oluşuyordu. İnanılmaz işlere imza attık. Müzik aletlerini sevdiler ve çalmayı öğrenmeye başladılar. O günlerin hayali hala gözlerimin önünde. Şimdi bizde Bursa’da dernek bünyesinde çocuklarımıza ulaşmak istiyoruz. Onlar içinde Mandolin Gurubu kurmak istiyoruz. Bizler Mandolin sevgisini aşılamaya çalışırken üzücü bir gelişme oldu. Uludağ Üniversitesinde Mandolin dersleri kaldırıldı. Müzik öğretmenlerinin mandolini öğrenmeleri gerekir. Çünkü; Mandolin müzik aletlerini öğrenebilmek için bir başlangıçtır. Bizler ki; hiç nota bilmeyenlere bile Mandolin ile eğitim vererek notaları öğretirken üniversiteden dersin kaldırılmasına üzüldük. Dikili ağacınız var mı derseniz Türk Milletinin örf ve kültürüne uygun bir model geliştirip kitap yazmak istiyorum. Eski Mandolinleriniz varsa bize ulaştırın. Mandolini hayata döndürelim.” Dedi.
Dilek Sevüktekin Görgülü’nün şefliğini yaptığı Mandolin Gurubu; Canan ipekman, Sami Kaya, Mehmet Özcan, Birsen Gülçakır, Melahat Ünlü, Berrin Çetinkaya, Leyla Sahin, Hamza Meydanlı, Durmuş İşbilen, Mustafa Yıldırım, Muhsine Arda, Sezan Kaya, Serpil Ilgaz Uğur, Tufan Semiz, Gönül Aka, Naime Şirin, Sibel Kolay, İffet Gencer, Onur Yavuz, Nigah Ertekin, Hasan Yörenç ve Murat Onat’an oluşuyor.
Mandolin nedir?
Mandolin, uta benzeyen telli çalgıdır. Mızrapla çalındığı zaman iyi ses verdiği bilinir ancak modern mandolinlerde genelde pena kullanılmaktadır.
Düz sırtlı mandolin çalgısı
Mandolin lut ailesinden ikişer ikişer aynı değerde dört çift telli (toplam 8 telli), ses düzeni kemanınkine eşit olan, şişkin karınlı, kısa saplı bir çalgı türüdür. 18. ve 19. yüzyıllarda ilk Napoli’de çift telli olarak geliştirilmiş bir enstrümandır. Birçok mandolin türünden sadece üç tanesi yaygındır: Yuvarlak sırtlı mandolin, üstü oyulmuş mandolin ve düz sırtlı mandolin. Her mandolin türü benzersiz bir sese sahiptir ve her biri belirli bir müzik türüyle ilişkilendirilmiştir. Üstü oyulmuş mandolinler çoğunlukla geleneksel country müzik türlerinde kullanılırken, düz sırtlı mandolinler İngiliz, İrlanda ve Brezilya halk müziklerinde kullanılmıştır. Yuvarlak sırtlı Napoliten mandolinler ise Avrupa klasik ve geleneksel müziklerinde belirgin bir yer etmiştir ve Napoliten mandolinler daha çok yaygındır.
Lavtalar ailesiyle uzaktan akraba olan bir çalgıdır. Tonoz şeklindeki kambur kasası ile ün yapmıştır. Metalik telleri tablanın alt uç kısmına bağlanmış ve teller bir köprü ile yükseltilmiştir. Kitaraya benzer düz bir başı vardır. Bu tür mandolinler 4 çift sıra tel taşır ve akordu keman gibi yapılır: G/G – d/d – a/a -e/e. Ve mızrap ile çalınır. Büyüklerine ve lavtaya benzeyenlerine “Mandole” denir. Mandolin, mandole’ye göre bir oktavlık tiz ses verir. Daha çok Batı müziğinde telli sazlar arasında kullanılır.