Türkiye’de özel okullarının eğitim arzının yüzde 65 oranlarında karşılamasına bir tepkide CHP kanadından geldi. CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Özkan; “Yabancı sermaye yüklü Özel Eğitim Kurumları sayısı Milli Egemenliğimizi de tehdit edebilecek şekilde artmaktadır. Bu tehlikeyi yakın tarihimizde “15 Temmuz” ile gördük. Kontrolsüz Eğitim Sistemi Türkiye’yi bataklığa sürükleyecektir.” Dedi.

Okul binası yapmak yerine “Özel” teşvik ediliyor!

Sözlerinin devamında Özkan; ”Türkiye’de özel okulların sayısı hızla artmaktadır. Devlet, okul binasına daha fazla harcama yapmamak ve diğer cari harcamaları artırmamak amacı ile özel okulların artışını desteklemektedir. Böyle olmakla birlikte, eğitimde niteliği ve eşitliği sağlamanın yolu özel okulların sayısını artırmak değildir. Dünyadaki uygulamalar dikkate alındığında hemen hemen hiç bir ülkede eğitimde özel okulların oranı %20’yi geçmemektedir. Devletin asıl görevi kendi okullarının kalitesini ve kaliteli okullarının sayısını artırmak olmalıdır. Türkiye’de hızla artan özel okul sayılarının en önemli nedeni özel dershanelerin okula dönüşmeleri ve bu süreçte verilen teşviklerin bir sonucudur. Bu teşviklerin bir kısmının 2016 yılı sonunda bitmiştir ve dolayısıyla hızla açılan özel okulların bir kısmının doğal bir seleksiyon sonucu hızla kapanmaları muhtemeldir. Geriye kalacak olanlar, eskiden beri var olan kurumsallaşmış okullar olacaktır. Özel okullarla ilgili önemle üzerinde durulması gereken konu ise bu okulları kimlerin çalıştırdığı ve çalıştırılan öğretmenlerin özlük hakları.” Dedi.

Okullarda yaşanan ekonomik sıkıntı velileri etkiliyor

Özkan; “Geçtiğimiz yıllarda yetkili yetkisiz herkesin inşaat sektörüne girmesi sebebi ile ekonomide yaşanan kötü gidişte tamamına yakını iflas etmişler, birçoğu da ayakta kalma savaşı vermektedir. Bu iflaslar sadece o işi yapan firmayı değil, iş yaptırdığı yüzlerce firma ve kişiyi de etkilemektedir. Aynı durum özel okullar için de geçerlidir. Eğitim ile uzaktan ya da yakından alakası olmayan birçok girişimci özel okul açmakta ve teşvik edilmektedir. Hükümet de bu girişimcilere kolaylıklar sağlamaktadır. Ancak geldiğimiz noktada inşaat sektöründe olduğu gibi eğitim sektöründe de aynı korkunç senaryo ile karşı karşıya kalabileceğimizi görüyoruz. Dolayısıyla özel okullarda yaşanan ekonomik sıkıntıların sonuçları dolaylı olarak eğitim gören öğrencilerimize ve velilerimize de olumsuz yansıyacaktır. 2019 -2020 Eğitim Öğretim yılında 11.694 özel okulda, 1.351.712 öğrenci okula başlamıştır. Yine bu özel okullarda 149.457 öğretmenimiz çalışmaktadır. Son günlerde özel okul öğretmenlerinin çalışma koşulları ve aldıkları ücretlerde yaşadıkları olumsuzluklar nedeni ile istifaların artması da dikkatleri çekmektedir.”

Maaşını veremediğin öğretmenden ne bekliyorsun!

Özkan; “Bu noktadan hareketle Milli Eğitim Bakanımız sayın Ziya Selçuk’un bu sorulara yanıt vermesini istiyorum. Kimler Özel okul açabilmekte ve açabilmeleri için aranan şartlar nelerdir? Özel okul açmak isteyen girişimcilerden bu işi yapabileceklerine dair herhangi bir teminat istenmekte midir? İstenmekte ise bunlar nelerdir? Özel okulları mali olarak denetleyen herhangi bir mekanizma var mıdır? Varsa ne tür bir denetim ve ne sıklıkta yapılmaktadır? Mali durumu kötü durumda olan okullara herhangi bir destek verilmekte midir? Özel okullarda öğretmen alımı ne şekilde yapılmaktadır ve şartları nelerdir? Özel okullarda çalışan öğretmenlere verilecek ücret ne şekilde belirlenmektedir? Özel okullarda çalışan öğretmenlerin maaş ve bordro denetimini yapan herhangi bir denetim mekanizması var mıdır? Sizlerin “Etkin denetim” sözüne karşın binlerce öğretmenin hala sigortasız çalıştırıldığı ve çalışan öğretmenlerin maaşlarını elden aldığı doğrumu dur? Bu okullarda ki öğretmenlerin özlük hakları, özel ve devlet arası denge ve denetimi için herhangi bir yasa ve denetim mekanizması var mıdır? Sizce özlük haklarını alamayan ve geçim derdinde olan bir öğretmen gelecek nesillerimize ne kadar faydalı olabilecektir?” ifadelerini kullandı.